Algılama ve Algı Yasaları
Algı ve Algılama Kavramı
Algılama, uyaranların duyumsanması işlemine verilen addır. Bireyin çevresinde olup bitenlere tepki vermesi için önce çevreden gelen uyarıcıları algılaması gerekir. Algılama şu süreçlere bağlı olarak oluşur: Duyu süreçleri. Birey duyu organlarıyla çevresindeki çeşitli duyu uyaranlarına ulaşır. Simgesel süreçler. Simge, bir obje veya durumu temsil eden işarettir. Duygusal süreçler. Algılamanın duygusal süreçlerinde, uyarımın taşıdığı mesaj ve bilgiyi aşan bir anlam üzerinde durulur.
Algıların Özellikleri
İnsan algılama sürecinde bir tek uyarana değil, uyaran gruplarına tepkide bulunur. Buna algılamada örgütleme denir. Zihindeki tasarımlar, algılama sürecinde belli birtakım duyumlar alır, bunları tanımlar ve yorumlar. Bir nesne gözden uzaklaştıkça küçülür; ama biz onu hep aynı büyüklükte görürüz. Bu olguya algısal değişmezlik denir.
Algılama Süreci
Algılama bir süreçtir ve yukarıdaki şekilde görüldüğü gibi beş aşamadan oluşur. Bu aşamalar uyarıcı, duyu, izlenim, dönüt ve anlamadır.
Algı Türleri
Algılama türleri dörtlü bir ayrıma tabi tutulabilir: Duyu algısı. Eşyaya ait özelliklerin duyu organları aracılığıyla alınarak nitelik, nicelik, yer ve durum gibi kategoriler hakkında bilgi sahibi olunmasıdır. Hayal algısı. Eşyayı, yine duyu algısındaki özellikleriyle; fakat bu kez ortada eşya olmadan, onun gözden uzak olarak hayal edilmesi ve hatırlanışıyla ilgilidir.
Algı Yasaları
Kişinin kendisini motive eden varlık ya da olayı gözleyebilmesi için yapmış olduğu seçme faaliyetine dikkat denilmektedir. Dikkat, bilincin açıklık ve işlevsellik derecesi, insanın algılamaya hazır oluş düzeyidir. Dikkati etkileyen iç ve dış faktörler iki grupta incelenebilir:
- Dış faktörler. Kişinin sosyal ve fizikî çevresinden algıladığı faktörlerdir.
- İç faktörler. Bunlar insanları bir seçim faaliyetine yönelten ve içten gelen güç/güdü kaynaklarıdır.
Dikkat türlerini şu şekilde sınıflandırabiliriz:
İlgi dikkati. Ortaya çıkması için bilinçli bir tercih gerektirmeyen dikkat türüdür.
Bilinçli dikkat. Bu dikkat türünde zihinsel faaliyetin bir hedefi vardır ve insanın bir düşünce sürecinde özel bir gayret göstermesi ve zihinsel çaba harcaması gerekir.
Bilinçli olmayan dikkat. İnsanın elinde olmadan bazı olay, durum ya da kişilerle ilgili uyarımlar, onun dikkatini çeker.
Dikkati etkileyen faktörler şunlardır:
Şiddet ve büyüklük. Bir uyarıcının şiddeti ve büyüklüğü arttıkça uyarıcının algılanma yeteneği artar. Parlak bir ışık solgun olana göre yüksek bir ses, kısık olanına göre daha kolay algılanır.
Kontrast. Kendisiyle birlikte algılanan diğer uyarıcıların bulunduğu bir ortamda kontrast (zıtlık) oluşturan bir uyarıcının algılanma olasılığı daha yüksektir.
Hareket. Uyarıcıların hareket halindeki bir nesneden gelmesi, sabit bir nesneden gelmesinden daha fazla dikkatleri çeker (uyarıcı etkisi yapar).
Tekrar ve pekiştirme. Uyarıcının algılama gücünü arttıran diğer bir faktör, tekrar ve pekiştirmedir. Uygun zamanda yapılan tekrarlar, fark etmeyi kolaylaştırır.
Farklılık ve yenilik. Bir kişi için sıra dışı olan bir uyarıcı, rutin ve alışılmış olandan daha erken algılanır.
Değişmezlik. Asılı bir duvar saati, farklı açılardan bakınca şekil değişimine uğramasına rağmen, değişmezlik algısı sayesinde her yerden daire şeklinde görülür.
Gestalt psikologları algı yasalarını aşağıdaki gibi açıklamaktadırlar:
Zemin -şekil yasası. Algılamada zemin üzerinde dikkati çeken şekli görür ve onu algılarız.
Yakınlık yasası. Organizma bir alan içinde bulunan nesneleri birbirine yakınlıklarına göre gruplayarak algılamadır.
Mekân algısı. Mekân içinde birbirine yaklaşan nesnelerin bir bütün olarak algılanmasıdır.
Süreklilik yasası: Organizma ani, birdenbire olan değişikliklerden çok, sürekliliği algılar.
Benzerlik yasası: Organizmanın birbirine benzeyen uyarıcıları gruplayarak algılamasıdır.
 
                