Çocukluk Döneminde İletişim
Çocukların davranışlarının şekillenmesinde, ebeveynlerinin onlara karşı sergiledikleri davranışların etkisi büyüktür. Hâl böyleyken, çocukların hem çocukluk dönemlerinde hem de ilerleyen yaşlarda aileleriyle ya da çevreleriyle kuracakları iletişimin başarısı, çocukluk dönemindeki iletişimin nasıl sağlandığıyla da ilintili görülmektedir. Bu nedenle de çocukluk döneminde sağlıklı bir iletişim sürdürülmesi, çocuğun dil gelişimine, sosyalleşmesine, akademik başarısına, kendine duyduğu güvenin pekişmesine, ebeveynleriyle olan bağların kuvvetlenmesine katkı sağlayacağı gibi ileride kendi çocuklarıyla kuracağı iletişim içinde bir model olmaktadır.
Çocukta dil gelişimi, dikkatlice izlenmesi gereken süreçlerden biridir. Sosyalleşmenin simgesi ve rehberi olan dil, aynı zamanda toplum üyeleri arasındaki ilişkilerin sağlıklı bir biçimde devam etmesini sağlayan iletişimin de temel kaynağıdır.
Anne babalar çocuklarına duygu ve düşüncelerini açıkça ifade ettiklerinde çocukların duygu ve düşüncelerini ifade etmeleri daha kolay hale gelmektedir. Anne -babaların çocuğuna karşı bu duygu ve düşünceleri birkaç madde halinde sıralanabilmektedir. Bunlar; kendini ve ihtiyaçlarını net bir şekilde belirtebilmek, duygularını anlatabilmek, kendi dünyasını başka insanlara açabilmek, kendini ve davranışlarını başkalarının sözlerine ve tepkilerine göre düzenleme yeteneği, başkalarına onlar hakkında soru sormak, iletişim halindeyken karşıdaki kişiye yönelik olumlu ifadeler kullanarak konuşmayı devam ettirebilmek, karşısındakini dikkatlice ve özenli bir şekilde dinlemek, iletişim halinde karşısındaki kişinin duygularını anladığını gösterebilmek, konuşurken karşıdaki kişiye ilgili olabilmek, beslenilen sevgiye karşılık olumlu duyguları karşıya gösterebilmek, gerektiğinde yardım ve tavsiye sağlamaktır.
Çocuğun gelişimi ve farklı yaşlarda çocukların iletişim özellikleri birkaç bölümden oluşmaktadır. Bunlar: süt çocukluğu dönemi, oyun dönemi ve okul öncesi, ilkokul dönemi, adolesan dönemidir.
Çocuklarla iletişim kurulurken yapılan birçok yanlış bulunmaktadır. Bu yanlışlar çocukların duygusal motivasyonlarını ve gelişimlerini de olumsuz etkilemektedir. Dolayısıyla ebeveynler başta olmak üzere tüm bireylerin çocuklarla iletişim içindeyken bu yanlışlardan kaçınması büyük önem taşımaktadır. Emir vermek, yönlendirmek, uyarmak, gözdağı vermek, ahlak dersi vermek, öğüt vermek ve çözüm önerileri getirmek, öğretme, nutuk çekme, mantıklı düşünceler önerme, yargılamak, eleştirmek, suçlamak, aynı düşüncede olmak ya da olmamak, övmek, olumlu değerlendirmeler yapmak , ad takmak, alay etmek, yorumlamak, analiz etmek, tanı koymak, güven vermek, desteklemek, avutmak, duygularını paylaşmak, soru sormak, sınamak, sorgulamak şeklinde yapılan bu yanlışlarla karşılaşılan engelleri tanımlamak sürecin daha düzgün ilerlemesi açısından faydalıdır.
Çocuklarla iletişim esnasında çocukların gelişim evrelerini bilmek ve farkında olmak gerekir. Üç yaşındaki bir çocuğun kendini ifade etme, anlatma, dinleme ve anlama becerisi 10 yaşındaki bir çocuğunkinden çok farklıdır. Ergenlik çağında ise anne -babaların ergen zekâsında ve ruhsal gelişiminde meydana gelen önemli değişimlerin farkında olmaları ve onlarla iletişim kurarken hızla değişen kimliklerine karşı hassasiyet göstermeleri gerekmektedir.
Çocukluk döneminde etkili iletişim kurmak için kabul dili, empati, etkin dinleme, göz teması ve etkin dinleme önemli hususlardır.
Kabul Dili: Yetişkinler, ebeveynler etkili bir iletişimde her şeyden önce çocuklarını olduğu gibi kabul etmelidir. Kabul dili etkili iletişim için temel husustur.
Empati: Bir başkasının baktığı pencereden bakmak, onun dünyayı anlamlandırdığı şekilde anlamak, onun gözünden dünyaya ve olaylara bakmak, kendini onun yerine koyarak onun hissettiklerini hissetmeye çalışmak empati kurmaktır. İletişim, özünde anlamak ve anlaşılmak olduğu için çocuklarda anlaşılmak ister. Çocukla empati kurulması için çocuğun o anki duygularının farkında olmak ve hissetmek gerekir.
Etkin Dinleme: Karşımızdaki kişiyi gerçekten dinlemenin ilk şartı bedensel bir dinleyici olmaktır. Başka bir deyişle dinlenen kişiye doğru oturmak, hizalanmak, konuşan kişinin gözlerine ve yüzüne bakmak önemlidir. Dinlerken tavrımız, bakış açımız, ses tonumuz, konuşma hızımız ve yüz ifademiz çok önemlidir. Çocukla konuşurken çatık ve kızgın bir ifade ile onu dinlersek çocuk kendini ifade edemez. Ancak onu sakince ve içtenlikle dinlersek çocuğun ne dediğini anlayabiliriz. Çocukla iletişimin temeli ona zaman ayırmak ve onu dinlemektir.
Göz Teması: İyi bir iletişim için önemli bir maddedir. Özellikle çocuklarla konuşurken göz teması çok önemlidir. Ancak günümüzde anne -babalar çocuklarını genellikle televizyon, bilgisayar, telefon gibi ekranlara bakarak dinlemektedir. Çocuklar kendisi ile göz teması kurmayan anne -babalarla iletişim kurmakta güçlük çekerler. Bu nedenle özgüveni yerinde olan çocuklara sahip olmak için ebeveynlerin onları önemsediklerini ve değer verdiklerini göstermeleri gerekir.
Ben Dili: Ben dili, kişinin o an karşı karşıya kaldığı durum veya davranış karşısında duygu ve düşünceleriyle verdiği kişisel tepkiyi açıklayan bir ifade tarzıdır, yani duygu ve düşüncelerin samimi ifadesidir. Ben diliyle konuşmak, duygu ve düşünceleri o anda ilettiği için karşıdaki insanı rahatlatır.
Bu koşullar ve ortamlar sağlandığında çocuklar duygu ve düşüncelerini daha iyi ifade edebilmektedir. Ebeveynleri tarafından bu iletişim hususlarına dikkat edilerek büyütülen çocuklar yaşamlarında; özgüvenli, mutlu ve sağlıklı iletişim kurabilen bireyler olmaktadırlar.