Çocuklarda Fiziksel Uygunluk Özellikleri
Teknolojideki gelişmelere bağlı olarak insan gücüne olan ihtiyaç azalmıştır. İş gücü neredeyse tamamen makinelere bağlı olarak şekil almış ve insan gücüne olan ihtiyaç son derece azalmıştır. Bu durumda bireyler sedanter yaşam tarzını benimsemişlerdir. Sedanter yaşam tarzı bireylerin son derece hareketsiz olduğu, günlük aktivitelerin kısıtlı gerçekleşebildiği bir yaşam tarzıdır. Bu yaşam tarzında bireyler genellikle bir ekrana bağımlı yaşamakta ve bu ekran bağımlılığı bireylerin fiziksel aktivitelerini kısıtlamaktadır. Fiziksel uygunluk için fiziksel aktivitelerin sıkça yapılması son derece önemlidir. Düzenli bir şekilde yapılan fiziksel aktiviteler fiziksel uygunluğu yükselttiği gibi bireylerin yaşamlarına birçok katkı sağlamaktadır. Bunlar özellikle sağlık alanında kendini göstermektedir. Kan akışının düzenli olması, Glikoz metabolizması, insülin hassasiyeti, hipertansiyon, sinir sistemi ve metaboliksendrom üzerinde fiziksel aktivitelerin son derece faydalı olduğunu söylemek mümkündür. Fiziksel aktiviteyi normal seviyede gerçekleştiren bireylerde koroner kalp hastalıkları ve diyabet hastalıkları da görülmez. Fiziksel uygunluk düzeyi normal olan bireylerde hastalıklarla karşılaşma olanağı oldukça düşüktür. Sedanter bireylerin yaptıkları işlerde verimli olabilme durumları oldukça düşüktür (Kyrolainen ve ark.,2008).
Çocuklarda düzenli fiziksel aktivite; kas sağlığını, kemik sağlığını, kardiyovasküler sağlığı ve vücut kompozisyonunu iyileştirir, depresyonu azaltır ve çocukların yetişkinlik döneminde daha sağlıklı olma ihtimalini artırır. Bu nedenle, fiziksel aktivitenin sağlığa yararlı etkileri ve çocuklarda sedanter yaşam tarzlarının zararlı etkileri göz önüne alındığında, fiziksel uygunluk düzeyleri önemli hale gelmektedir (Alkan ve Mutlu, 2020).
İnsanlardaki çalışma kapasitesi olarak isimlendirilen fiziksel uygunluk, bireyin kassal çalışma özelliklerini başarılı bir şekilde yerine getirme yetisi olarak tanımlanmaktadır. İlgili alan yazın çalışmalarında fiziksel uygunluk kavramı physical fitness olarak adlandırılmaktadır (Zorba, 2001). Fiziksel uygunluk, insandaki günlük aktivitelerin ve gereksinimlerin fiziksel, fizyolojik, psikolojik iyi olma ve aşırı yorgunluk olmadan yerine getirme yeteneği olarak tanımlanmaktadır. Fiziksel uygunluk bedenimizle ilgili olup birçok bileşenden oluşmaktadır. Kalp ve solunum dayanıklılığı, kas dayanıklılığı, kuvveti, gücü, hızı, esnekliği, hareketliliği, çevikliği, denge, reaksiyon süresi ve vücut kompozisyonu (ağırlık, vücut yağ yüzdesi vb.) ile ilgili özelliklerin birbiriyle ilişkisi fiziksel uygunluğu oluşturmaktadır (Özer, 2006). Erken yaşlarda spora başlayan çocuklarda vücut ağırlığı ve antropometrik ölçümlerinin olumlu yönde etkilendiği gözlemlenmiş buna bağlı olarak vücut kompozisyonu ve fiziksel uygunluk açısından yaşıtlarına göre daha iyi seviyeye gelebildiği ifade edilmiştir. Sağlığın en önemli belirteçlerinden biri olarak kabul edilebilen bu durum küçük yaşlarda spora başlayan çocuklarda öğrenme ve ince motor beceri özelliklerini daha iyi kullanma fırsatı sunmaktadır. Aktif olarak spor yapan çocuklarda, fiziksel uygunluk ve motor koordinasyon seviyeleri spor yaşına bağlı olarak olumlu yönde gelişmektedir (Opstoel vd., 2015).
Çocuklarda kas kuvveti yaş ile beraber belirgin bir şekilde artış göstermektedir. Kas kuvveti ile ilgili en yüksek verim ergenlik döneminde gözlenmektedir. Ayrıca 7 -8 yaş aralığında kas yapısı toplam vücut ağırlının % 27’sini oluşturur ancak kasın kasılma kuvvet yapısı düşük düzeydedir. Kas yapısı ile ilgili gelişim 12 yaş düzeyinde artarak 15 yaş civarında vücut ağırlık oranının %32’sini oluşturmaktadır. Devamındaki yaş aralıklarında artış oranı %11’lik seyir ile ilerlemektedir.
Çocuklarda performans ve sağlık ile ilişkilendirilen fiziksel uygunluk, spor performansının ve motor becerilerin iyileştirilmesiyle ilgili parametreleri içermektedir. Bu parametreler kuvvet, kassal ve kardiyovasküler dayanıklılık, esneklik, vücut kompozisyonu, reaksiyon süresi, sürat, denge, çeviklik ve koordinasyon olarak tanımlanır (Bkz.Şekil 5.1). Vücudumuzun işleyiş yapısını geliştiren bu parametreler çocuklardaki fiziksel uygunluk düzeyinin belirlenmesinde kullanılmaktadır. Elde edilen veriler doğrultusunda uygun bir egzersiz programı oluşturulur (Corbin vd., 2000; Baltacı ve Düzgün, 2008).
Fiziksel uygunluk durumunun çocuklarda sadece, fiziksel açıdan gelişimi değil, bilişsel, duyuşsal ve toplumsal olarak da çok yönlü gelişim sağladığı ifade edilmektedir. Özellikle erken yaşlarda uygulanan fiziksel aktivite ve hareketlilik sinir -kas yapısı, anatomik duruş, kardiyovasküler ve solunum sistemi yapısı gibi özellikler olmak üzere birçok faydası örneklendirilebilerek çoğaltılabilmektedir. Bu kazanımların, erken yaş seviyesinde kazanılması gelecek toplum için önemli görülmektedir. Fiziksel uygunluğun çocuk gelişimi üzerinde çeşitli parametreleri uyarınca etki ettiği bilinmektedir.