Oyun Etkinlikleri I

İlkçağdan günümüze kadar oyun hakkında farklı disiplinlerden farklı görüşler ileri sürülmüş, zamanla oyunla ilgili kuramlar da ortaya çıkmıştır. Bunlar ‘klasik kuramlar’ ve ‘çağdaş kuramlar’ olarak iki ana başlık altında ele alınabilir.

Klasik Kuramlar

Bu başlık altında ele alınabilecek kuramlar şunlardır:

Fazla enerji kuramı: Çocuk, biriktirdiği enerjiyi harcamak için oyun oynar.

Dinlenme / rahatlama kuramı: Çocuk, harcadığı enerjiyi yeniden toplayabilmek için oyun oynar.

Yaşama hazırlık kuramı: Çocuk, yaşam için gerekli olan bilgi ve becerileri önce oyunda kazanır.

Özünü bulma / tekrarlama kuramı: Çocuklar oyunlarında atalarının kalıtımla geçen tarihini, yani kendi türünün tarih öncesi yaşamını ve ilkel insanın ilgi ve uğraşlarını tekrar yaşar.

Haz kuramı: Oyunun temel özelliklerinden biri eğlenceli olmasıdır.

Oyuncu insan kuramı: Hollandalı tarihçi Huizinga’nın kuramıdır. Bu kurama göre oyun, çeşitli kültürlerden ortaya çıkmaz, bu kültürlerin oluşmasında en önemli özelliktir. Oyun, istekle yapılan gönüllü bir eylemdir; zorlama yoktur.

Çağdaş Kuramlar

Daha çok deneysel ve bilimsel çalışmalar sonucunda ortaya çıkan bu kuramlarda çocukların nasıl oyun oynadıkları ve oyunun içeriği açıklanmaya çalışılır.

Psikanalitik kuram: Freud’a göre oyun, çocuğun iç dünyasını ve duygusal yaşamını yansıtır. Oyun; çocuğun kişilik gelişimi sürecindeki çatışma ve engellemeler karşısında duyduğu olumsuz duygu ve kaygıları doğrudan yaşayabileceği, arzularını karşılayabileceği, geçirdiği travmatik olaylara hakim olabileceği uygun bir ortamdır.

Psiko -sosyal gelişim kuramı: Erikson, oyunun çocuğun kişilik gelişimine olan önemli katkısına vurgu yapar. Psikososyal gelişiminin aynası olan oyun, çocuğun biyolojik ve sosyal ihtiyaçlarını kaynaştırarak gelişim evrelerini sağlıklı bir şekilde atlatmasına yardım eder.

Bilişsel gelişim kuramı: Piaget’ye göre oyun bilişsel gelişim evrelerine göre farklılaşır. Çocuk; duyu -motor evresinde alıştırma oyunu, işlem öncesi evrede sembolik oyun, somut işlemler evresinde kurallı oyun oynar.

Sosyo kültürel gelişim kuramı: Vygotsky’e göre oyun çocuğun yarattığı hayali bir durumdur ve sosyo -kültürel etkileşimler sonucunda ortaya çıkar. Oyun yaratılır, yani yeni bir oluşumdur. Oyun, çocuğun sembol kullanma becerisinin gelişiminde önemli role sahiptir.

Bruner’in kuramı: Oyunun ciddi bir etkinlik olmasına rağmen sonuçlarının çocuklar tarafından önemsenmediğini söyler.

Sosyal öğrenme kuramı: Bandura’ya göre oyun, çocuğun gözlemleri yoluyla elde ettiği bilgileri ve tecrübeleri tekrarladığı, modellediği öğrenme yollarından biridir.

Smilansky’nin Oyun kuramı: Yaşa göre oyun türlerinin değiştiğini söyler. Çocuklar önce işlevsel oyun, sonra sırasıyla yapı -inşa oyunları, dramatik oyunlar ve kurallı oyunlar oynar.

Sutton Smith’in oyun kuramı: Oyun oynama; herhangi bir amaca hizmet etmekten çok kendi başına anlamı ve işlevi olan bir davranıştır.

Slade’in oyun kuramı: Yaşamın insana sunduğu en büyük hediyelerden biri oyun oynamaktır. Çocuk küçük yaşlarda bile nasıl oyun oynanacağını bilir.

Diğer Kuramlar

Sistem kuramı: Helenko’ya göre oyun ve oyun davranışı denilebilmesi için dışarıdan hiçbir zorlama olmadan çocuk kendi oyun faaliyetini, oyundaki nesneleri ve oyun arkadaşını seçebilmelidir.

İçten uyarılma kuramı: Berlyne, oyunu heyecan arama kavramı ile ilişkilendirmiştir.