Çocukluk Döneminde Sık Karşılaşın Solunum Sistemi Hastalıkları

Solunum sistemi burun boşluğundan başlayan, ağız, farinks (yutak), larinks (gırtlak), trakea (nefes borusu), bronşlar, bronşioller ve alveollerde son bulan, işlevsel olarak da organizmanın en önemli sistemlerinden biridir. Ana amacı yaşamsal olaylar için oksijen desteği sağlamaktır. Dolaşım sistemi ile birlikte tüm doku ve hücrelere oksijenlenmiş kanı götürürken, metabolizmanın artık ürünü olan CO2’i de vücuttan uzaklaştırmaktadır.

Solunum sistemi hastalıkları tüm yaş grubu çocuklarda en sık görülen ve tedavi edilmediğinde çocuğun önemli sağlık sorunlarını ortaya çıkaran hastalıklardır. Bir kısmı doğumsal hastalıklar genetik faktörler ile ortaya çıkmaktadır. Bir kısmı da mikroorganizmaların bağışıklık sistemi henüz gelişmemiş bebek ve çocukların solunum sistemindeki anatomik ve fizyolojik farklılıklar nedeni ile oluşmaktadır.

Müköz yapısı nedeniyle solunum sisteminde enfeksiyonlar bir alandan diğerine kolay ilerleyebilmektedir. Bu nedenle de aynı anda birçok bölgeyi etkileyebilmektedir. Hastalıkların birçoğu toplum kökenlidir. Kreş ve okul gibi kalabalık ortamda , yeterli beslenmeyen, biberonla beslenen ve, sigara dumanına maruz kalma hastalık riskini arttırmaktadır.

Çocuklarda hava yolları dar ve çapı küçüktür.

Akciğerler doğum sırasında tam olarak olgunlaşmamışlardır.

Solunum bölgesindeki dokular arasındaki uzaklık küçük çocuklarda daha kısadır ve organizmalar solunum bölgesine kolaylıkla hareket ederler.

Çocuğun trakeası yetişkine göre kısa ve dardır bu durum obstrüksiyon açısından risk yaratır.

Trakea yetişkine göre daha yüksekte ve farklı bir açıyla yerleşmiştir.

Yenidoğanlar burun solunumu yaparlar.

Bebekler diyafragmatik solunum yaptıkları için solunum yetmezliğine daha yatkın olurlar.

Göğüs kafesi, küçük çocukta karaciğer ve dalak için tümüyle koruyucu değildir.

Solunumsal kontrol mekanizmaları ve refleksler henüz olgunlaşmamıştır.

Akciğerlerin fonksiyonel hacmi daha küçüktür.

Bebeklerde metabolizma hızı ve oksijen tüketimi göreceli olarak daha yüksek değerlerdedir. Bu nedenlerle solunum sistemi enfeksiyonlarına daha yatkındırlar.

Çocuklarda sık görülen solunum sistemi hastalıklarında en sık öksürük, ateş,burun tıkanıklığı, burun akıntısı, boğaz ağrısı, dispne, sekresyon, göğüs ağrısı, siyanoz ve farklılaşmış akciğer sesleri görülmektedir. Solunum sistemi hastalıklarının tedavisinde enfeksiyon etkeninin ortadan kaldırılması, solunumun desteklenmesi, sıvı ihtiyacının karşılanması ve beslenmenin düzenlenmesi temel yaklaşımlardır. Viral kökenli solunum sistemi hastalıklarında antibiyotik tedavisine gerek olmadan semptomatik tedavi ile çocuk sıklıkla evde dinlenmesi sağlanarak tedavi edilir. Çocuğun ateşinin kontol altına alınası, hava yolu açıklığı için postral drenaj ve gerektiğinde oksijen desteği ile semptomlar gerilemektedir. Bakterilerden kaynaklanan solunum sistemi enfeksiyonları genellikle antibiyotikler ile tedavi edilmektedir. Solunum güçlüğü yaşamıyorsa çocuğun az ve sık aralıklarla sıvı ağırlıklı, sindirimi kolay besinlerle beslenmesi gerekir. Enfeksiyon sürecinde anne sütü küçük bebekler için içerdiği koruyucu antikorlar ile büyük önem taşımaktadır. Çocukları solunum sistemi enfeksiyonlarından korumak için, kalabalık ortamda bulunmaktan kaçınma, çocuğun yanında sigara içilmemesi, bebeğin dik pozisyonda beslenmesi, ebeveynlerin sık el yıkması riskleri azaltmaktadır. Küçük çocukların yaşadığı ortamın temizliği, ayına ve yaşına uygun beslenmesi önemlidir.