Zor Koşullarda Çocuk ve Çocuk İstismarı

Son yıllarda cinsel ve fiziksel şiddet, savaş, göç, terör eylemleri gibi insan hayatını ve toplumsal huzuru tehdit eden eylemler artmıştır. Kendini koruma becerileri de kısıtlı olduğu için maruz kaldıkları bu eylemlerden en çok etkilenen ne yazık ki çocuklar olmuştur.

Travma ve kötü muamelenin sıkça görülmesi gerek sağlık gerekse eğitim alanında çocuklarla çalışan profesyonellerin bu konudaki farkındalığını, bilgili ve bilinçli olmasını ve mesleki deneyime sahip olmasını da zorunlu hâle getirmiştir. Çocuklarla çalışan meslek gruplarının iş birliği, etkileşim ve dayanışma içerisinde olması, mesleki sınırların iyi çizilmesi ve korunması da en çok çocukların yararına olacaktır.

Çocuklarla çalışırken Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde bahsedilen “Çocuğun Üstün Yararı” ilkesi dikkate alınmalıdır. Çocukların toplumsal hayata ruhen ve bedenen sağlıklı bir şekilde katılmaları öncelikli olmalıdır.

Bunlardan daha önemlisi ise çocukların travma ve istismara uğramalarını engellemektir. Bununla ilgili çalışmalara katılmak, hem sosyal hem kişisel sorumluluk hissetmek, çocukların travmatize olmasını sağlayan etkenleri ortadan kaldırmaya çalışmak, bu konuda yetkili makamlara destek olmak önemlidir.

Neden Oluşur? Risk Faktörleri Nelerdir?

Çocuğun travma ve kötü muameleye maruz kalmasına neden olan, maruziyeti kolaylaştıran faktörler vardır. Bu faktörler çocuğun fiziksel, gelişimsel ve ruhsal özellikleri, ailenin yapısı ve aile bireylerinin özellikleri, çocuğun sosyal çevresi ve içinde bulunduğu ortam ile ilgili olabilir.

Travma ve İstismar ile İlişkili Psikiyatrik Problemler

Travma ve istismar bir çok psikiyatrik bozukluk için risk faktörüdür. Depresyon, kaygı bozuklukları, fobiler, madde kötüye kullanımı gibi psikiyatrik bozukluklar travmaya uğramış çocuklarda daha sık görülür. Bu bozuklukların yanı sıra travma ile doğrudan ilişkili ve travma sonrası ortaya çıkan travma sonrası stres bozukluğu gibi psikiyatrik bozukluğa da neden olabilir. İntihar ve kendine zarar verme davranışları da travmaya uğramış ergenlerde daha sık görülür.

Çocuklar travma sonrası ilk dönemde oluşan belirtiler:

  • Yeni başlayan korkular,
  • Ayrılık kaygısı,
  • Uyku bozuklukları,
  • Kâbuslar,
  • Üzüntü,
  • Günlük aktivitelere olan ilginin azalması,
  • Konsantrasyon güçlükleri,
  • Öfke,
  • Bedensel yakınmalar,
  • İrritabilite gibi günlük hayatta karşılaşılan diğer psikiyatrik problemlerde olan belirtilerdir.

Travma ve İstismara Uğramış Çocuklarda Tedavi

Travma ve istismar, bir halk sağlığı problemidir. Olası sonuçları itibarı ile bir çok meslek grubunu ilgilendirmekte ve olumsuz sonuçlarının engellenmesi için ekip çalışması gerektirmektedir. Ruh sağlığı alanında çalışan profesyoneller, çocukların iyileşmesinde önemli bir yere sahiptir.

Travma ve istismarın sadece çocuğu değil, aileyi de etkilediği, ailenin de travmatize olduğu unutulmamalıdır. Bu sebeple değerlendirme ve tedavi sürecine aile dâhil edilmelidir. Ailenin rehabilitasyonunun sağlanması ev içindeki stres yükünü azaltacak, çocuk için gerekli sosyal destek ortamının oluşmasına katkı sağlayacak ve çocukta travmanın etkilerinin ciddiyeti ve süresi daha az olacaktır.

Aynı zamanda travma ve istismara uğramış çocuklarda psikiyatrik belirtiler ve travma ile ilişkili sorunların yanında çocuğun ailesi ve çevresi ile olan etkileşim sorunlarına da odaklanılmalı, yoksulluk, etiketlenme gibi sosyal problemler için gerekli sosyal destek sağlanmalıdır. Bu konularla ilgili olarak sosyal hizmetler ile irtibata geçilmelidir. Çocuk ve ailesinin sosyal destek alması için ülkemizde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı il ve ilçe müdürlükleri ile irtibata geçilebilir.

Kötü muamele görmüş çocukla karşılaşıldığında herhangi bir girişimde bulunmak için sadece ahlaki ve mesleki sorumluluklarımız yoktur. Aynı zamanda Türk Ceza Kanunu başta olmak üzere çeşitli kanunlarla belirlenmiş yasal sorumluluklarımız da vardır. Bunlardan en önemlisi bildirim zorunluluğudur.

Çocukla travma ve istismar ile ilgili görüşmeye başlarken:

  • Kendinizi ve yaptığınız işi tanıtın;
  • Neden geldiğini sorun;
  • Başka çocuklarla da görüşme yaptığınızı belirtin;
  • Günlük hayattaki uğraşları ve hobileri hakkında konuşun (çizgi film, müzik, bilgisayar oyunları vs.);
  • Güvenini kazanın;
  • İstediği her konuda konuşabileceğini, suçlamayacağınızı belirtin;
  • Resimlerden, oyuncaklardan faydalanın.
  • Özellikle cinsel istismara uğramış çocuklara dokunmamaya özen gösterin.