Çocuklarda Fiziksel Hastalıklarda Psikososyal Yaklaşım
Fiziksel hastalıklar çocuklarda bedensel rahatsızlıkların yanı sıra psikolojik ve sosyal sorunlara da yol açabilmektedir. Ancak bu sorunlar yalnız çocuğun kendisinde değil yakınlarında da görülebilir. Özellikle anneler ve sağlıklı kardeşler hastalık sürecinden en çok etkilenen aile bireyleridir. Çocuk ve ailenin yaşadığı psikososyal sorunlar pek çok faktörle ilişkili olabilir. Bu faktörlerden bazıları hastalığın neden olduğu yük ve sınırlılıklar, kullanılan ilaçlar ve hastalık sürecinde yaşanan olumsuz deneyimlerdir. Hastalık sürecinde çocuk ve ailesi korku, kaygı, üzüntü, hayal kırıklığı, yetersizlik, suçluluk, öfke ve yalnızlık gibi olumsuz duygular yaşayabileceği gibi anksiyete bozukluğu, depresyon ve sosyal izolasyon gibi psikososyal sorunlarla da karşı karşıya kalabilir.
Fiziksel Hastalıklarda Karşılaşılan Psikososyal Sorunlar
İnsan sağlığı değerlendirilirken ruhsal, sosyal ve bedensel açıdan bir bütün olarak değerlendirilmektedir. Çünkü bu alanların herhangi birinde ortaya çıkan sorun diğer alanları da etkiler. Ayrıca bir insanın tam olarak işlevsel olabilmesi için bu üç boyutta da sağlıklı olması önemlidir.
Psikososyal sorunlar temel olarak davranış sorunlarını ve sosyalleşme ile ilgili konuları kapsamaktadır. Çocukların okul sorunları ve akademik başarıları da psikososyal sorunlar kapsamında değerlendirilmektedir. Davranış sorunları içe yönelim ya da dışa yönelim sorunları şeklinde kendini gösterebilir. Sosyal sorunlar, dikkat sorunları ve düşünce sorunları diğer davranış sorunlarıdır. İçe yönelim sorunları genel olarak kişinin kendisine yönelik olumsuz tepkileridir ve depresyon ve intihar bu sorunların en önemlileri arasında yer alır. Dışa yönelim sorunlarında genellikle saldırganlık gibi davranış sorunları görülür ve davranışların hedefi dışa yöneliktir.
İçe Yönelim Sorunları
Anksiyete, somatik yakınmalar, depresyon ve intihar gibi sorunlar içe yönelim sorunlarını oluşturur. Anksiyete gerginlik duyguları, endişeli düşünceler ve artan kan basıncı gibi fiziksel değişiklikler ile karakterize bir duygu olarak tanımlanırken, depresyon sürekli üzüntü, daha önce yapmaya değer veya zevkli görülen faaliyetlere karşı ilgi eksikliği veya bu faaliyetlerden zevk duyulmaması ile karakterizedir. Özellikle kronik hastalığa sahip çocuk ve ailesinde anksiyete, depresyon ve somatik sorunlar sıklıkla görülmektedir. Bazı durumlarda intihar olgularına da rastlanabilmektedir.
Dışa Yönelim Sorunları
Dışa yönelim sorunları, çocukların dışa dönük davranışlarında ortaya çıkan ve dış çevre üzerinde olumsuz etkide bulunmasına yol açan bir grup davranış sorunudur. Genel olarak geniş bir yelpazede yer alan antisosyal davranışların herhangi birini içerir. Karşı gelme bozukluğu, Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), davranım bozukluğu, aralıklı patlayıcı bozukluk gibi hastalıklarda dışa yönelim davranışları görülür. Meydan okuma, muhalif olma, tartışmacı olma ve duygu düzenleme bozukluğu gibi yıkıcı davranışlar kronik hastalığı olan çocuklar arasında yaygındır ve yaygınlık oranları %7 -40 arasında değişmektedir.
Yetkinlik (Yeterlilik)
Etkinliklere katılım, sosyallik ve okul durumu yetkinlikler kapsamında değerlendirilmektedir. Araştırmalar çocuk ve yakınlarının sosyal yeterliliklerinin fiziksel hastalıklardan olumsuz etkilendiğini göstermektedir. Çocuk ve aile bilgisayarda zaman geçirme, resim yapma, müzik dinleme, araba sürme ya da el sanatları gibi ilgi alanlarına zaman ayırmakta ve enerji bulmakta zorlanabilir. Hastalıklar gazete alma, markete -pazara gitme, fatura yatırma, çocuk bakımı, bahçe -tarla işleri, hayvan besleme veya bir yerde çalışma gibi günlük aktivitelerin aksamasına yol açabilir. Özellikle ağrı ve yorgunluk günlük aktivitelerin yerine getirilmesinde önemli bir engeldir. Spor, müzik, izcilik, halk dansları gibi kulüp, takım ya da organizasyonlara üyelikler, kardeş, arkadaş, anne -baba ve diğer insanlarla olan ilişkiler, arkadaş sayısı ve arkadaşlarla geçirilen zaman çocuk ve gençlerde sosyal yeterliliği ortaya koyan temel göstergelerdir. Kronik hastalıkların neden olduğu koşullar ise sosyal yeterliliği olumsuz etkileyerek çocuk ve ailelerde sosyal izolasyona yol açmaktadır.
Fiziksel bir hastalığın en başta gelen olumsuz etkilerinden biri hasta çocuğun ya da kardeşinin okul başarısının düşmesidir. Okul başarısında düşmenin en önemli sebebi okul devamsızlığıdır. Hasta çocuklarda okul devamsızlığı ağrı, halsizlik gibi hastalık belirtilerinin etkisiyle olabileceği gibi hastalığın yol açtığı uyku sorunlarından da kaynaklanabilir. Kardeşler ebeveynlerin hasta çocukla ilgilenmesi nedeniyle ev işlerinde veya kardeş bakımında çok fazla sorumluluk almak zorunda kalabilir. Bu durum okul başarısını olumsuz etkileyebilir. Hasta çocuk ya da kardeşinde ortaya çıkan olumsuz duygular ya da davranış sorunları okula uyum sağlamalarında güçlük yaratabilir. Anksiyete, depresyon gibi psikolojik sorunları olan ebeveynler çocuklarının dersleriyle yeterince ilgilenemeyebilir. Çocuk ve adölesanlar hastalığın yarattığı koşullar ve sınırlılıklara bağlı olarak okul etkinliklerine katılım sağlayamadıkları için arkadaş ilişkileri olumsuz etkilenebilir (Örneğin, polenler astımı tetikleyebileceği için okul pikniğine katılamama gibi). Okulda meydana gelen akut olaylar (Bayılma, şiddetli ağrı, astım atağı, nöbetler veya alerjiye bağlı şok vs.) arkadaşlarda paniğe yol açabildiği gibi hasta çocukta üzüntü, utanma gibi olumsuz duygulara neden olabilir.
Psikososyal Destek Uygulamaları
Psikososyal sorunların önlenmesi için en önemli ve ilk adım özellikle kronik hastalıklarda çocuk ve ailesine yönelik olarak rutin psikososyal değerlendirmeler yapılmasıdır. Ayrıca planlanan girişimler çocuğun fiziksel hastalığının tedavisinin yanında ruh sağlığının geliştirilmesine yönelik uygulamaları da kapsamalıdır. Hastalık sürecinde psikososyal sorunların önlenmesi, azaltılması ya da tedavi edilmesi amacıyla kullanılan başlıca yöntemler eğitim, oyun, sanat etkinlikleri, sosyal destek grupları, hayvan yardımlı girişimler, fiziksel aktivite ve spor, kamp etkinlikleri, telefonla destek, ekran temelli uygulamalar, sosyal robotlar, geleneksel ve tamamlayıcı yöntemler, psikoterapiler ve ilaç tedavileridir.