Çocuk ve Aileyi Hastane Ortamına Hazırlayıcı Eğitimler
Çocuk ve Hastalık ile Hastaneye Yatış
Çocuk Hastalık ve hastaneye yatma süreci çocuklarda, korku, kaygı, parmak emme, tırnak yeme, ayrılık kaygısı, hayal kırıklığı, düşmanlık, depresyon, içe kapanıklık, sevgi yoksunluğu, gerçeye ve çevresindeki kişilere/nesnelere karşı duyarsızlık, iştahsızlık, bağımlılık, saldırganlık, düzensiz uyku, idrar/dışkı kaçırma gibi tepkilere yol açmaktadır.
Hastalık ve hastaneye yatış süreci çocuktan çocuğa değişiklik göstermekle birlikte, bu sürecin etkileri çocuğun gelişim özellikleri ve yaşı, bilişsel yeteneği, hastanede geçirdiği süre, bilgilendirilme düzeyi, hastane ekibinin davranışları, ailenin kaygı düzeyi, çocuğun ebeveynden ayrılma süresi ve şekli gibi faktörlere göre de değişiklik göstermektedir .
Çocuk Yaşam Konseyi’nin oyun, tedavi edici/terapötik teknikler, kendini ifade etme aktiviteleri ve aile merkezli bakımı destekleme aracılığıyla çocuğun yaşadığı zorluklarla etkili şekilde başa çıkmasını destekleyen ve çocuk gelişimi ile ilgili alanlarda en az lisans düzeyinde bir derecesine sahip uzmanlar şeklinde açıkladığı Çocuk Yaşam Uzmanları’na bu süreçte önemli görevler düşmektedir.
Hastaneler tedavi hizmetlerinin yürütülmesinde görev alırken, bünyesinde sahip olduğu imkân ve olanaklarla çocuk ve ailenin hastalık ve hastane yaşantısına uyum sağlamasına ve hastanede eğitsel etkinliklerin yürütülmesine yardımcı olmaktadır. Hastane ortamına hazırlayıcı eğitim çalışmaları da çocuk gelişimi ve eğitimi uzmanları, pedogoglar ve bu konuda uzman eğitimciler ile sağlık personellerinin yer aldığı bir eğitim süreciyle, yürütülebilmektedir.
Hastaneye Hazırlayıcı Eğitime İlişkin Yöntem ve Teknikler
Tedavi almaksızın hastaneye yapılacak bir ön ziyaret ile hastane ortamına hazırlayıcı uygulamalar, çocuğun hastane ortamına alışmasına ve korkusunun azalmasına yardımcı olacaktır. Hastaneye yapılacak ziyaretlerde hastane ile ilgili hikâyeler, boyama kitapları, kukla gösterileri ve hastane odalarına geziler vb. aracılığıyla ortamın çocuk için ilgi çekici hale gelmesi sağlanabilir. Çocukların hastalık ve hastaneye karşı olumlu bir eğilim sergileyebilmesi, sağlık personellerinin mesleğin modern rollerini hasta çocuklara karşı uygun bir iletişim tekniği ile sunmasından geçmektedir.
Ailenin çocuğuyla evde hastane ile ilgili olarak konuşması, evde doktor aletlerinin bulunması ve doktorculuk oynanması, muayene sırasında doktorun çocukla diyalogda bulunması ve enjeksiyon yapılacak çocuklar için işlem öncesinde bilgilendirme yapılması gibi durumlar hastalığa ve hastaneye yönelik korkuyu azaltan etmenlerdir.
Hastanede geniş ve ferah oyun odalarının olması, dikkat çekici ve eğlendirici oyuncakların bulunması, boyama kalemleri ile çocuk kitaplarının ve sıcak renklerde boyanmış duvarların olması da çocukların hastane korkularını yenmesine katkı sağlayacaktır. Çocuk ve ailesi hastalık ve tedavi süreci hakkında bilgilendirmesi, hastalıkla ilgili karar sürecine ve tıbbi işlemlere anne -babanın katılımının sağlanması ve aileye sosyal destek hizmetlerinin sağlanması son derece önemlidir.
Sağlık personellerinin çocuğu hasta/hastanede olan aileye empati ile yaklaşması, çocuğun sağlık durumu hakkında doğru bilgiler vermesi ve aynı durumdaki ebeveynlerle ailelerin etkileşimde bulunmalarının sağlanması işe yarayabilecek durumlardandır.
Sağlıklı çocuklar hastanedeki çocuk servislerinde eğitimciler tarafından gezdirilerek hastanede yapılan işlemler, hastane personelleri ve hastanede kullanılan aletler hakkında bilgilendirilmelidir.
Çocuklardaki ameliyat öncesi korkunun ve ameliyat sonrası ağrının azaltılmasınında, ameliyat hazırlığını anlatan animasyon filmlerinden farmakolojik olmayan yöntemler kapsamında faydalanılabilir.
Hastaneye hazırlayıcı eğitimler dâhilinde hastanede kullanılan alet - malzeme ile yer alan personel ve işlemleri gösteren kitaplar veya hasta olan/hastaneye gelen bir çocuğun başından geçenleri ve yaşadığı duyguları ele alan kitaplardan faydalanılabilir.
Hastaneye hazırlayıcı eğitimler kapsamında başvuralabilecek bir terapi yöntemi olarak bibliyoterapiye başvurulurken; çocuğun duygu, düşünce ve isteklerinin belirlenmesi, çocuk için en uygun kitabın seçilmesi, seçilen kitabın çocuğa okunması/anlatılması ve kitapla ilgili çocuklarla karşılıklı konuşmaların yapılarak, duygu ve düşüncelerin aktarımının sağlanması önemlidir.
Hastane kütüphaneleri de hastaneye hazırlayıcı eğitimlerde kullanılan kitapları bünyesinde taşıyan, eğitici materyalleri ve bibliyoterapi yöntemlerini kullanılabilir kılan merkezlerdir. Çocuk kütüphaleri ile benzer amaçlarla kullanılabilecek bir diğer uygulama örneği de gezici kütüphanelerdir.
Hastanelerde ve çeşitli klinik alanlarda terapötik amaçlı olacak şekilde müzik temelli etkinliklerden faydalanılarak, ameliyat ağrısı, kaygı ve sıkıntıların azaltılması sağlanabilir.
Çocuk hastanın hastalık ve hastane ile ilgili prosed ürler ile makine - cihazları tanımaya yönelik bilgileri öğrenmesinde ve acı, korku ve kaygı verici durumların etkisinin azaltılmasında çizgi film, animasyon gösterisi ve eğitsel içerikli televizyon programları farmakolojik olmayan yöntemler olarak süreçte kullanılabilir.
Çocukların hastalık yaşadığı ve hastanede kaldığı süre içerisinde çizdiği resimlerden yola çıkarak duygu, düşünce ve beklentileri hakkında fikir elde edilmesi söz konusudur. Çocuğun resimlerinden yola çıkarak, karşılaştığı hastane ortamı, sağlık personelleri ve tedavi süreci hakkındaki izlenimleri ve hisleri de değerlendirilebilmektedir.
Hastaneye hazırlayıcı eğitimler bünyesinde çocuğun sağlığına yönelik tehdit ve tedbir unsurları ile birlikte, aile içi dinamiklerin korunmasına yönelik adımlar takip edilmelidir.
Çocukların hastalık ve hastane deneyimleri karşısındaki duygu, istek ve dileklerini mektup yazarak, haberleşme kutuları aracılığıyla iletmesi sağlanabilir.
Hastanede yatan çocukların hastaneden uzaklaşmaları ve moral bulmaları amacıyla, tiyatro, sinema, müze ve park gibi yerlere götürülmesi sağlanabilir.
Hastanedeki çocuk ve gençler için, hastaneye sinama sanatçıları, ses sanatçıları, sporcular ve tiyatro sanatçıları gibi ziyaretçiler veya okula devam eden çocukların kendi sınıf arkadaşları ve öğretmenleri davet edilebilir.
Hastanedeki çocukların bilgisayara ve internete erişimi sağlanarak, bilgi ve destek ihtiyaçları karşılanmaya ve aile, öğretmen ve arkadaşlarıyla iletişime geçerek hoş zaman geçirmesi sağlanmaya çalışılabilir.