Hastane ve Çocuk
Çocukların bedensel, zihinsel, ruhsal ve sosyal sağlığını koruma, toplumda tüm çocukları değerlendirme ve koruyucu uygulamalarla sağlığın sürdürülmesini destekleme son derece önemlidir.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’ne göre sağlık; “yalnızca hastalık veya sakatlığın olmayışı değil, fiziksel, zihinsel ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir", hastane ise; “nüfusun ihtiyaç duyduğu sağlık gereksinimlerine etkin ve hızlı bir şekilde yanıt vermek için kurulmuş sağlık sisteminin önemli bir parçasıdır” şeklinde ifade etmektedir.
Tarihsel Süreç
Toplum, antik dönemlerde çocuklara toplumsal kural ve kültürlere göre eğitilmesi gereken küçük bir vatandaş olarak bakmaktaydı. Babil'de çocukların altı yaşında okula gittikleri, tuğlaları kitap, kamışları kalem olarak kullandıkları ve en yoksul çocukların dahi bu şartlara rağmen okuma yazmayı öğrendikleri bilinmektedir. Antik Roma'da da benzer olarak balmumu tabletler ve kamış kalemler ile okuma yazma öğretilir, katı disiplinle okullarda çocuklar eğitim görürlerdi. Orta çağa gelindiğinde çocuklar kötü muamele ile karşılaşmış, köle olarak görülmüşlerdir. Kalelerde yaşayan kölelerin çocukları, hayvanlarla birlikte kalmakta, sert disiplinle çalıştırılmaktaydı. İnsanoğlu, önceleri hayvanların hasta olduğunda hangi bitkileri yediğini gözlemlemiş bu bitkileri kendi hastalıklarını tedavi etmek için de kullanmıştır. Zaman içerisinde hastalıkların kaynak noktalarını araştırmaya başlayan insanoğlu, idrak edemedikleri hastalıklar için doğa olayları, dinsel olaylar, kötü ruhlar, cinler gibi varlıkları hastalık sebebi olarak görmüşlerdir.
Çocuk Hastanelerinin Tarihçesi
Orta çağdaki tıbbi uyanış Napoli'nin güneyindeki Salerno kasabasında Instituto Universitario di Salerno okulunun kurulmasıyla başlamıştır. Bu okul, aynı zamanda Avrupa'da resmi olarak tanınan ilk tıp okulu olma özelliğine sahiptir. Salerno Üniversitesi tıbba katkı yaptığı gibi Paris, Montpellier, Bologna, Padua ve Oxford üniversitelerinin kurulmasında da örnek teşkil etmiştir. İslam dünyasındaki hastaneleri, Haçlı seferleri ile tanıyan Avrupa 1200 ve sonrasında Avrupa'daki ilk hastaneleri kurmuştur.
1769 yılında ilk çocuk polikliniğini açan Dr. Armstrong, hasta olan çocuğun anne ile birlikte olması gerektiğini, anne ile ayrı hastane ortamında bulunmasının çocuğu ruhsal açıdan olumsuz etkilediğini belirtmiştir.
On dokuzuncu yüzyılda, yataklı tedavi kurumlarının yaygınlaşmaya başlaması ile diğer alanlarda olduğu gibi pediatri alanında gelişmeler önem kazanmıştır. Tıbbi açıdan tüm gereksinimleri karşılayacak bir başka hastane, "Hospital Des Enfants Malades" 1802 yılında Paris'te kurulmuştur.
Londra'da ilk çocuk hastanesi, 1852'de West tarafından kurulan "Great Ormound Street Hospital For Sick Children" dır. 1877’de Carl Rauchfuss isimli çocuk doktoru, kurulan hastaneler dışında farklı bir hastane modeli oluşturarak çocukların da yetişkinler gibi aynı tasarıma sahip hastanelerde tedavi edilmesini, farklı türden hastalığı olanların aynı mekânda olmaması gerektiğini, hijyenin önemi vurgusunu yapmıştır. Oyun, jimnastik ve psikoterapi mekânlarının oluşturulmasını önermiştir. Hastane personellerinin eğitilmesi gerekliliği üzerinde durmuştur. Carl’ın oluşturduğu bu modelin uygulanması ile ölüm oranlarında azalma olduğu görülmüştür.
İsveç'te 1920' lerde anne ve babalara çocuklarını cam bölmelerin arkasından görebilme imkânı verilmiştir.
1920'de çocukların diğer bireylerle olan sosyal ilişkilerinin koparılmaması gerektiği fikrinin kabul edilmesi ile birlikte oyun odaları tasarım aşamasında önem kazanmıştır. Hasta bakım ünitelerinde oyun odası, 1911’de New York'da kullanılmaya başlanılmıştır. Çocuk hastanesinde, her koridorda benzer hastalığı olan çocukların arada oynayabilecekleri oyun alanları planlanmıştır. Hemşire odaları, hasta çocukları kontrol edebilecek biçimde tasarlanmıştır.
İstanbul'da ilk çocuk hastanesi olan Sen Jorj Uluslararası Çocuk Hastanesi bir İtalyan çocuk hastalıkları hekimi olan Violi tarafından 1895'de Grazlı Hemşirelerin yardımı ile kurulmuştur.
1899 yılında İstanbul' da Hamidiye Etfal Hastane -i Alisi kurulmuştur.
Hastane okullarının/sınıflarının tarihi
DSÖ’ye göre 18 yaşın altındaki herkes çocuk olarak adlandırılır. Çocuk sağlığı, bir ülkenin sağlık durumunun temel göstergelerinden biridir. Çocukların fiziksel, psikososyal, zihinsel, kültürel gelişimleri yetişkinlerden farklıdır. Çocuklar, hastane yatışlarında daha fazla ilgiye ihtiyaç duyarlar. Çocuklara hastane içinde, onların fiziksel ve zihinsel ihtiyaçları karşılanacak şekilde özel bir ortam oluşturulmalı ve onlara verilebilecek zarar riskleri en aza indirilmelidir. Çocuk dostu hastane kültürü, “fiziksel, çevresel, güvenli, tedavi edici ve ilgi çekici ortam” şeklinde beş bileşenden oluşmaktadır
Avrupa'da ilk kez 1917'de Prof. Dr. C. Pirquet tarafından proje destekli hastane okulu kurulmuştur.
Avusturya Viyana'da 1948 yılında ilk resmi hastane okulu kurulmuştur.
Hastane okulları ülkemizde ilk olarak 1994 yılında kurulmuştur.
Ülkemizde 2012 yılında hastane okulları yerine hastane sınıflarına geçilmiştir.