Özel Gereksinimli Çocuklar
Özel Eğitim İle İlgili Kavramlar
Özel gereksinimli çocukları daha iyi anlayabilmek ve destekleyebilmek için özel eğitim ile ilgili kavramların bilinmesi gerekir. Bu kavramlardan zedelenme/sapma; bireyin çeşitli nedenlerle psikolojik, fizyolojik, anatomik özelliklerinde geçici ya da kalıcı türden bir kayıp ya da işleyiş bozukluğuna bağlı organların işlevlerini yerine getirmede zorlanması olarak tanımlanır. Yetersizlik; bireyin zedelenme ya da sapma sonucu bir takım sorunlar yaşaması dolayısıyla normal bir yapının ya da etkinliğin önlenmesidir. Özür/engel; bireyi yetersizlik nedeniyle yaş, cinsiyet, sosyal ve kültürel faktörlere bağlı olarak oynaması gereken rolleri oynayamamasıdır. Bu kavramlarla birlikte özel gereksinimli birey, kaynaştırma/bütünleştirme ve rehabilitasyon kavramlarının da tanımlanması gerekir. Özel gereksinimli birey; çeşitli nedenlerle bireysel ve gelişim özellikler ile eğitim yeterlilikleri açısından beklenen düzeyde anlamlı farklılık gösteren birey olarak tanımlanır. Kaynaştırma/bütünleştirme; özel gereksinimli çocuğun akranları aynı sınıfta eğitim dahil edilmesidir. Rehabilitasyon ise bireyin çeşitli nedenlerle oluşan kalıcı ya da geçici yetersizliklerin ve iş ile günlük yaşantısındaki kayıplarının belirlenmesi, bununla birlikte psikolojik, sosyal ve mesleki açıdan da desteklenen günlük yaşamdan bağımsız olmasını ve sosyal rollerini yerine getirmesini sağlayacak eğitimi de içine alan yaşam boyu devam eden yaklaşımlar bütünü olarak tanımlanır.
Özel Eğitimin Amaç ve İlkeleri
Türk Milli Eğitiminin genel amaç ve ilkeleri doğrultusunda özel eğitimin ilkeleri dokuz tane olup amaçları ise; özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin; eğitim ihtiyaçları, yeterlilikleri, ilgi ve yetenekleri doğrultusunda kapasitelerini en üst düzeyde kullanmaları, üst öğrenime, meslek hayatına ve toplumsal yaşama hazırlanmalarını kapsamaktadır.
Özel Eğitimin Tarihçesi
İstanbul Sultanahmet'te1889 yılında Grati Efendinin İstanbul Ticaret Mektebinin bir bölümünde sağırlar okulunu açmasıyla sistemli ilk özel eğitim çalışmalarının temeli atılmıştır. Önceleri Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığına bağlı olan bu okullar 1950 yılında Milli Eğitim Bakanlığına bağlanmıştır. Atatürk tarafından 1923 yılında uluslararası nitelikte olan Cenevre sözleşmesinin imzalanması özel eğitim açısından önemli bir adımdır.Özel gereksinimli çocukları belirlemek ve rehberlik etmek için 1955 yılında Rehberlik ve Araştırma Merkezlerinin temelini oluşturan 'Psikolojik Servis Merkezi 'kurulmuştur. Özel gereksinimli çocukların hakları 1961 Anayasası ile devlet tarafından garanti altına alınarak özel gereksinimli çocukların eğitimleri ilk defa bir yasada yer almıştır. Özel Eğitim açısından 1973 yılında yürürlüğe giren 1739 sayılı Milli Eğitim Kanunu önemlidir. Bu kanunun 8. Maddesi ile özel eğitimin genel eğitimin bir parçası olduğu kabul edilerek, özel eğitime genel eğitim sisteminde yer verilmiştir .
Özel gereksinimli çocuklara fırsat eşitliği ve eşit katılım sağlamada 1997 yılında yürürlüğe giren 573 sayılı Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname çok etkili “Özürlüler Kanunu” 2005 yılında yürürlüğe girmiştir ve 1997 yılında kurulan Özürlüler İdaresi Başkanlığı 2002 yılında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına, 2003 yılında ise Başbakanlığa bağlanmış ve 2011 yılına kadar çalışmalarını sürdürmüştür.
Üniversitelerde Eğitim Fakültelerinin 2016 -2017 eğitim ve öğretim yılında yeniden yapılandırılması kapsamında Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) tarafından üniversitelere zihinsel, işitme, görme ve üstün zekalılar öğretmenliği olmak üzere dört farklı alanda verilen lisans programlarının ismi YÖK tarafından “Özel Eğitim Öğretmenliği” olarak belirlenmiştir.
Dünyada Hristiyanlık ve Müslümanlık gibi büyük dinlerin ortaya çıkması ile birlikte özel gereksinimli bireylere yapılan kötü davranışlar günah işleme veya sevap kazanma amacıyla yerini koruma ve merhamete bırakmıştır.
Engelli çocukların örgün eğitimlerine 18. Yüzyılda başlanmasına rağmen üstün yetenekli çocuklarla yapılan ilk çalışma 14. Yüzyılda sadece Türklerde görülmüştür. İngiltere, Fransa ve Almanya’ya üstün yeteneklerin değerlendirilmesine yönelik tedbirler 1918 yılından sonra alınmaya başlanmış ve bu çocuklar için 1918 yılında Lousville kentinde özel bir sınıf açılmıştır.
Almanya’da 1974’te engellilerin korunmasına yönelik yasal düzenlemeler yapılmıştır. İtalya'da 1971 yılında, Norveç’te 1976 yılında, İngiltere’de 1974 yılında, Amerika’da ve Fransa’da 1975 yılında çıkarılan yasalarla özel gereksinimli çocukların akranları ile birlikte genel eğitim sınıflarında eğitim görmeleri yasal olarak kabul edilmiştir.
Özel Gereksinimli Olma Nedenleri
Özel gereksinimli olma nedenleri incelendiğinde yapısal kalıtsal ve edinilmiş ya da oluş zamanına göre nedenler olmak üzere iki bölümde incelenebilir.
Yapısal - kalıtsal nedenler içinde; Down sendromu, Frajil X ve Turner sendromu olmak üzere üç grupta ele alınabilir. Edinilmiş ya da oluş zamanına göre nedenler; doğum öncesi, doğum anı ve doğum sonrası nedenler olarak ifade edilebilir. Özel eğitimde ilk ve temel ilke tanılamadır.
Özel Eğitimde Tanı ve Değerlendirme
Tanı bireyin engeline ad koyma, derecesini ve bireyin bundan etkilenme durumunu belirleme olarak tanımlanmaktadır. Değerlendirme ise bireyin hali hazır durumunu ve tüm davranışlarını içeren özel eğitime gereksinimi olan bireylerin eğitiminde nelere dikkat edilmesi gerektiğini ortaya çıkaracak nitelikli bir tanımayı kapsamaktadır. Değerlendirme tıbbi tanı ve değerlendirme ile eğitsel tanı ve değerlendirme olarak ikiye ayrılır. Çocuğun erken tanılanması ve değerlendirilmesi erken müdahale açısından önemlidir.
Özel Gereksinimli Çocukların Sınıflandırılması
Özel gereksinimli çocuklar; konuşma ve dil bozukluğu olan çocuklar, işitme engelli çocuklar, zihinsel engelli çocuklar, ortopedik engelli çocuklar, görme engelli çocuklar, öğrenme güçlüğü gösteren çocuklar, üstün zekalı ve üstün yetenekli çocuklar, uyum güçlüğü gösteren çocuklar olarak sınıflandırılmaktadır.