Çocuğun Kronik Hastalıklarda ve Özel Durumlarda Beslenmesi

Kronik hastalıklarda besinlerin uygun ve yeterli miktarda alımında veya sindiriminde sorunlar olabilmektedir. Bazı besin bileşenlerinin kısmen ya da tamamen kısıtlanması ya da diğerlerinin miktarının artırılması gerekebilir. Ayrıca besinlerin yardımcı beslenme teknikleri ile verilmesi gerekebilir.

Çölyak Hastalığı Olan Çocuklarda Beslenme

Çölyak hastalığının güncel tedavisi yaşam boyu glütensiz beslenmedir. Diyetin temelini glüten içeren tüm besinlerin diyetten çıkarılması oluşturmaktadır. Glütensiz beslenme buğday, arpa, çavdar ve bunların işlenmesinden elde edilen, un, ekmek, makarna, bulgur, şehriye, irmik, nişasta, bisküvi, kurabiye gibi besinlerin tüketilmemesini gerektirir. Birçok gıda maddesi çapraz bulaşma nedeni ile glüten içerebilmektedir. Çapraz bulaşma olan gıdaların da tüketilmemesi gerekir.

Nörolojik Sorunu Olan Çocuklarda Beslenme

Nörolojik hastalığı olan çocukların yarıdan fazlasında beslenme problemi vardır. Bu hastalarda esas sorun çiğneme ve yutma kaslarının da etkilenmesi nedeni ile besinleri güvenli bir şekilde yutamamalarıdır. Yatağa bağımlı hastaların önemli bir bölümü ağız yolu ile yeterli ve güvenli beslenmeyi sağlayamazlar. Bu hastaların tüp aracılığı ile beslenmeleri uygun olur. Güvenli yutmayı gerçekleştirebilenlerin yaşlarına uygun kıvamdaki gıdaları kaşık ya da bardak ile almaları sağlanmalıdır. Öğünlerde aceleci olunmamalı hastanın yuttuğu görüldükten sonra beslemeye devam edilmelidir. Yeterli miktarda alamayanlara ise hazır beslenme solüsyonlarından ilave yapılabilir.

Diyabeti Olan Çocuklarda Beslenme

Diyabet tedavisinde sağlıklı beslenme ile hem kan şekeri yükselmesi hem de kan şekeri düşüklükleri önlenir, kan şekerinin kontrolü kolaylaşır. Diyabetli hastalarda önerilen karbonhidrat kaynakları; tahıllar, baklagiller, meyve, sebze, süt ve süt ürünleridir. Basit şekerlerin günlük kalorinin %10’u kadar tüketimine izin verilmelidir. Karbonhidrat sayımı, gıdaların karbonhidrat içeriklerinin hastaya ve ailesine öğretilerek gereken miktarda insülin kullanılmasına olanak sağlayan tedavi şeklidir. Karbonhidrat değişimi besinlerin karbonhidrat içerikleri bilinerek, o öğünde tüketilmeyen bir karbonhidrat kaynağına eş değer farklı bir besinin alınmasıdır.

Laktoz İntoleransı Olan Çocuklarda Beslenme

Laktoz intoleransında laktoz içeren besinlerin tüketimi sonrası kişide bulantı, kusma, şişkinlik, karın gurultusu, karın ağrısı, ishal ve fazla gaz çıkarma gibi şikâyetler ortaya çıkar. Laktoz intoleransının tedavisi sütün tüketilmesinin kısıtlanması, bunun yerine süt ürünlerinin belirli kurallar çerçevesinde tüketilmesinin sağlanmasıdır. Süt ve süt ürünlerinin tamamen diyetten çıkarılması kemik dokusunun ana bileşenlerini oluşturan kalsiyum ve fosforun yetersiz alınmasına neden olarak kemik gelişimini ve büyümeyi olumsuz etkileyeceğinden kesinlikle önerilmez. Öğünlerde alınacak yeterli miktarda yağ, midenin boşalma süresini uzatarak ince bağırsaklara daha kontrollü ve yavaş olarak besin geçişini sağlayarak sindirim için gerekli olan süreyi uzatır ve laktozun daha fazla sindirilmesine olanak sağlar. Sıvıların mideyi terk etme süresi daha kısa olduğundan süt ve süt ürünlerinin aç karına alınmasından ziyade tok karına ya da diğer gıdalarla birlikte alınması oluşacak şikâyetleri azaltacaktır.

Kronik Böbrek Yetmezliği Olan Çocuklarda Beslenme

Kronik böbrek yetmezliği (KBY) olan hastaların büyük bir bölümünde malnütrisyon vardır. KBY olan çocukların en az sağlıklı çocuklar kadar günlük kalori almaları gerekir. Protein alımlarında kısıtlamaya gidilmemeli en az sağlıklı çocuklar kadar protein alımına izin verilmelidir. Diyalize giren hastalarda protein kaybı fazla olacağından daha fazla protein almalılardır. KBY olan çocukların tuz tüketimleri sınırlanmalıdır. İleri evre KBY olan hastaların yüksek fosfor (süt ve süt ürünleri, kuru fasulye, çerezler, çikolata, kolalı içecekler, tahıllar) ve potasyum (patates, baklagiller, muz, portakal suyu, domates, kayısı, kavun) içeren besinleri fazla tüketmeleri önerilmez.

Kistik Fibrozis Hastalığı Olan Çocuklarda Beslenme

Kistik fibrozis hastalarının beslenmesinde ana ilke emilimi kolaylaştırıcı tedavilerle birlikte normal sağlıklı çocuklardan daha fazla kalori verilerek büyümenin normal referans aralıkları içerisinde seyretmesini sağlamaktır. Süt çocuklarının beslenmesinde en ideal besin anne sütüdür. Gerektiğinde formülalar ilave olarak verilebilir. Orta zincirli trigliseritten zengin özel formülaların tercih edilmesi önerilir. Kistik fibrozisli hastalara genellikle sağlıklı çocuklara verilen kalorinin %120-150’si kadar kalori verilmesi gerekir. Verilen kalorinin %15-20’si proteinlerden, %35-45’i yağlardan, kalanı ise karbonhidratlardan karşılanmalıdır.

Doğumsal Kalp Hastalığı Olan Çocuklarda Beslenme

Hastaların genel olarak kalori gereksinimleri artmıştır. Bu nedenle ağızdan alım yetersiz kalır ise beslenme tüpü ile besin alımının desteklenmesi gerekir. Bazı durumlarda parenteral beslenme gerekebilir. Cerrahi operasyon öncesi ve sonrası iyi bir beslenme operasyonun sonuçlarını doğrudan etkiler. Yoğun bakım izleminde erken dönemde sıklıkla parenteral beslenme gerekirken iyileşme süreci ile birlikte tüple ya da ağızdan beslenmeye mümkün olduğunca erken geçilmeye çalışılmalıdır. Kalp hastalığının cerrahi olarak tedavisi sonrası genellikle sağlıklı çocukların ihtiyacı kadar kalori alımı yeterli olmaktadır.

Besin Alerjisi Olan Çocuklarda Beslenme

Ülkemizde en sık alerjiye neden olan besinler sırasıyla besinler; inek sütü, yumurta, fındık, fıstık, ceviz gibi kabuklu kuruyemişler ve deniz ürünleridir. Besin alerjilerinin tedavisi yasak olan besinin çocuğun beslenme listesinden çıkarılmasıdır (eliminasyon diyeti). Yasaklı besinin alımı çok az miktarda dahi olsa engellenmelidir. İnek sütü proteini alerjisinde hastaya süt, peynir, yoğurt, tereyağı ve kek, bisküvi, çikolata, kurabiye, peynirli poğaça, tereyağlı börek gibi bunların içinde bulunduğu tüm gıdalar yasaklanır. Yumurta ya da farklı bir besine karşı alerji gelişmişse o besinin hiç alınmaması gerekir. Formüla ile beslenmesi gereken bebeklere alerjisi olan bebekler için üretilen özel formülalar vermek gerekir.