Kişisel Özgürlüğe Yönelik Koruma Tedbirleri
Koruma tedbirlerinin amacı, ceza muhakemesini yapılabilir kılmak ve yargılama sonucunda verilecek hükmün yerine getirilebilirliğini güvence altına almaktır. CMK’da düzenlenen koruma tedbirleri şunlardır: Yakalama, gözaltı, tutuklama, adli kontrol, arama, elkoyma, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi, gizli soruşturmacı görevlendirilmesi, teknik araçlarla izleme.
Yakalama, hâkim kararı olmaksızın şüphelinin özgürlüğünün kısıtlanması, gözaltına alınıp alınmayacağı hususunda bir karar verilinceye kadar denetim ve gözetim altında tutulmasıdır. Kanun, bazı durumlarda herkese yakalama yetkisi vermektedir (m. 90/1). Bazı hâllerde ise sadece kolluğun yakalama yetkisi bulunmaktadır. Hâkim veya mahkeme tarafından verilen yakalama emri üzerine soruşturma veya kovuşturma evresinde yakalanan kişi, en geç 24 saat içinde yetkili hâkim veya mahkeme önüne çıkarılmalıdır.
Gözaltı, soruşturma yönünden zorunlu olması ve bir suç işlediğini düşündürebilecek emarelerin bulunması hâlinde, yakalanmış olan kişinin Cumhuriyet savcısının veya kolluk amirinin kararıyla belirli bir süre özgürlüğünün kısıtlanmasıdır. Gözaltı süresi, bireysel suçlarda yakalama anından itibaren 24 saattir.
Tutuklama, suç işlediğine dair hakkında kuvvetli şüphe bulunan kişinin özgürlüğünün kesin hükümden önce hâkim kararıyla geçici olarak kaldırılmasıdır. Tutuklamanın iki koşulu vardır: Kuvvetli suç şüphesinin varlığı, tutuklama nedenlerinden birinin bulunması. Tutuklama nedenleri ise kanunda kaçma şüphesi ile delilleri karartma şüphesi olarak iki temel neden olarak belirlenmiştir. Tutuklama nedenlerinin varlığı bakımından katalog suçların söz konusu olduğu hâllerde kanuni karine kabul edilmiştir. Ancak bu hâllerde de tutuklama zorunluluğundan söz etmek mümkün değildir. Tutuklama kararı vermeye yetkili tek makam, yargılama makamıdır.
Adli kontrolün amacı, şüpheli veya sanığın kaçmasını veya delilleri karartmasını önlemek suretiyle muhakemenin sağlıklı bir şekilde yapılmasını sağlamak veya muhakeme sonunda verilecek olan hükmün infazını mümkün kılmaktır. Kanunda sınırlı olarak sayılmış bulunan adli kontrol tedbirlerinden başkasına karar vermek mümkün değildir. Adli kontrol kararını hâkim veya mahkeme verebilir. Karar vermeye yetkili makam, soruşturma evresinde sulh ceza hâkimi, kovuşturma evresinde ise mahkemedir. Adli kontrole ilişkin her türlü karara itiraz edilebilir.