Yargılama Makamı Olarak Hâkim ve Mahkeme

Hâkim, kolektif bir faaliyet olan ceza muhakemesinde, iddia ve savunma makamlarının yardımıyla, ortaya konulan delillere dayanarak verdiği veya oyuyla katıldığı hükümle uyuşmazlığı çözüme kavuşturan yargılama makamı süjesidir. Hâkimin bağımsızlığı, onun genel olarak herhangi bir kişi veya kuruma bağlı olmamasını, hiçbir kişi veya kurumdan emir almamasını ifade eder. Hâkimin tarafsızlığı ise, hâkimin önüne gelen olayda taraflardan birisinin yanında yer almamasını, karar verirken bir tarafa meyletmemesini ifade eder .

Hâkimin bazı hâllerde davaya bakması açıkça yasaklanmıştır. Bu hâllerde hâkim görev yapamaz. Bazı hâllerde ise hâkimin tarafsızlığını şüpheye düşürecek hâllerin ortaya çıkabileceği öngörülmüştür. Gerek görevden yasaklı olduğu hâllere bağlı olarak gerekse tarafsızlığından şüpheye düşüren sebeplere bağlı olarak hâkimin reddi istenebilir.

Adli yargı ilk derece genel ceza mahkemeleri, sulh ceza, asliye ceza ve ağır ceza mahkemeleridir. Bu genel mahkemeler dışında özel kanunla kurulan diğer ceza mahkemeleri de söz konusu olabilir. Ağır ceza mahkemesi, asliye ve sulh ceza mahkemelerine göre, asliye ceza mahkemesi de sulh ceza mahkemesine göre yüksek görevli mahkemedir. Ortak yüksek görevli mahkeme, görev ve yargı çevresi bakımından değerlendirilen en az iki mahkemenin üstünde yer alan mahkemeyi ifade etmektedir. Görev, ceza mahkemelerinin hangi tür suçları yargılayacağını belirler. Ceza mahkemelerinin görevi belirlenirken, suçun ağırlığı ve niteliği ölçütleri esas alınmıştır. Ceza mahkemelerinin görevini gösteren kurallar kamu düzenine ilişkindirler. Görev konusunda mahkemeler arasında uyuşmazlık çıktığında, görevli mahkemeyi ortak yüksek görevli mahkeme belirler.

Yetki ise cezai uyuşmazlığının neredeki ceza mahkemesinin çözüme kavuşturacağını ifade eder. Ceza mahkemelerinin yetkisi, kendilerine düşen coğrafi alanla sınırlıdır.

Mahkemelerin yer yönünden yetkisi, “yargı çevresi” kavramı ile ifade edilmektedir. Görev itirazı kovuşturmanın her aşamasında ileri sürülebilecekken; yetki itirazı sadece kanunda öngörülen süreler içerisinde ileri sürülebilmektedir. Türkiye’de işlenen suçlarda genel kural, suçun işlendiği yer mahkemesinin yetkili olmasıdır. Suçun işlendiği yer belli değilse özel yetki kuralları uygulanarak yetkili mahkeme belirlenecektir. Birkaç hâkim veya mahkeme arasında olumlu veya olumsuz yetki uyuşmazlığı çıkarsa, ortak yüksek görevli mahkeme, yetkili hâkim veya mahkemeyi belirler.

Ceza muhakemesinde bazen uyuşmazlıklar arasında ortak noktalar bulunabilir. Örneğin bir kişi hakkında farklı mahkemelerde birden fazla dava açılmış olabilir. Uyuşmazlıklar arasında bulunan bu tür ortak noktalar bağlantı olarak ifade edilmektedir. Uyuşmazlıklar arası bağlantılar öncelikle tek tip (tek yönlü) bağlantı ve karışık (çok yönlü) bağlantı olarak ikiye ayrılır. Kanunun tanımladığı nitelikteki tek tip bağlantılar dar bağlantı; kanunun tanımlamadığı nitelikteki bağlantılar ise geniş bağlantı olarak ifade edilmektedir.

Uyuşmazlıklar arasında bağlantı bulunmasının sonuçları davaların birleştirilmesi ile nispi muhakeme ve bekletici mesele olarak karşımıza çıkmaktadır.