Risk Etmenleri

Yeni bilgi ve becerilerin öğrenilmesi esnasında doğası gereği insan yeniliğe karşı zorlanır. Ama yaşamın idamesi ve sosyal statüde kendine bir yer edinip orada tutunabilmek için sürekli gayret sarf eder ve yeniliğe karşı bir adaptasyon süreci yaşar. Bu adaptasyon süreci kişiden kişiye farklılıklar gösterir.

Yeni başladığı işteki ilk zamanlarında daha önce aynı sektörde tecrübesi olsa da bu işletme de yeni olduğu için bir miktar tedirginlik, heyecan, korku, kaygı, yalnızlık vb. duygu yoğunluğu içinde olur. Ayrıca insanın duyu organları; o işletmenin gerçekleştirdiği faaliyet çerçevesinde çalışma ortamında çok fazla gürültü, toz, kimyasal buharları, radyasyon, titreşim, enfektif materyaller vb. fiziksel, kimyasal, biyolojik risk etmeni ile karşı karşıya gelir. Zamanla duyu organlarının maruz kaldığı bu normalin üzerinde olan etkiler ile baş etmeye çalışır. Başlangıçta duyu organlarının maruz kaldığı bu yoğun etkiler duyusal eşik kabul edilip alışılır.

Organizasyon da görev alan tüm çalışanlar; çalıştıkları ortam veya çevreden kaynaklı olarak fiziksel, kimyasal, biyolojik, psikososyal, ergonomik riskler ile karşı karşıya kalırlar. Bütün bu risk etmenleri ayrı ayrı organizasyonu sağlık ve güvenlik açısından yıpratmaya çalışır. Risk yönetim ekipleri de karşılaştıkları riskler ile alınacak önlemler arasında bir denge kurmaya çalışırlar. Yönetimin tüm çabası risklerin tamamen bertarafı noktasında olmalıdır.

İşyerlerinde çalışanların en çok karşılaştıkları fiziksel risk etmenleri; toz, gürültü, titreşim, aydınlatma, radyasyon, termal konfor, basınç gibi etmenlerdir.

İşyeri ortam havasına yayılan veya yayılma potansiyeli olan parçacıklara toz denir. Tozlar kimyasal köken olarak organik ve inorganik tozlar olmak üzere ikiye ayrılırlar.

İnsanın hoşuna gitmeyen sese gürültü denir. Fakat belirli bir düzeyin üzerindeki ses hoşa gitse de gitmese de maruziyet, süre uzadıkça insanda olumsuz etkiler göstermeye başlar. Bu yüzden de bu olumsuz etkilerin yok edilmesi için gerekli tedbirler alınır.

Mekanik bir sistem de hareketten kaynaklanan salınım oluşur. İnsanda el –kol sistemine aktarıldığında, işçilerin sağlık ve güvenliği için risk oluşturan ve özellikle de, damar, kemik, eklem, sinir ve kas bozukluklarına yol açan mekanik titreşime el –kol titreşimi denir.

Aydınlanma ölçüm birimi lüx’tür. İşverenler, işyeri bina ve eklentilerinde alınacak sağlık ve güvenlik önlemlerine ilişkin yönetmeliği gereği, işyeri bölümlerini yönetmelikte ifade edilen değerlerde aydınlatmalıdır.

Radyoaktif elementlerin, kararlı elementlere dönüşümü esnasında gözle görünmeyen bir ışın yayması olayına radyasyon denir. İyonlaştırıcı ve iyonlaştırıcı olmayan türleri vardır. Radyoaktif maddeler çalışanın bütün organlarına zarar verir ancak özellikle hızlı çoğalan hücreler daha çabuk tepki gösterir.

Termal konfor temel olarak; sıcaklık, hava akımı, radyan ısı, nem olmak üzere 4 faktör tarafından oluşturulur.

Birim yüzeye etki eden kuvvete basınç denir ve birimi bar olarak ifade edilir. Basınç ölçümü altimetre ile yapılır. İşyerinin bulunduğu coğrafi konum gereği olarak ortamdaki basınçta farklılık gösterir.

Doğal hâlde bulunan, üretilen, herhangi bir işlem sırasında kullanılan veya atıklar da dâhil olmak üzere ortaya çıkan, bizzat üretilmiş olup olmadığına ve piyasaya arz olunup olunmadığına bakılmaksızın her türlü element, bileşik veya karışımlara kimyasal madde denir. Kimyasalların sağlık açısından zararlı etkilerine göre; alerjik maddeler, alevlenir maddeler vb. sınıflandırılabilir. İşletmelerdeki kimyasalların, “Zararlı Maddeler ve Karışımlara İlişkin Güvenlik Bilgi Formları Hakkında Yönetmelik” gereği olarak Türkçe MGBF (Malzeme Güvenlik Bilgi Formları) temin edilmelidir.

Enfeksiyona, alerjiye veya zehirlenmeye neden olabilen, genetik olarak değiştirilmiş olanlar da dâhil mikroorganizmaları, hücre kültürlerine ve insan endoparazitlerine, biyolojik etkenler denir. Biyolojik etkenler risk seviyelerine göre 4 grupta incelenir. İşyeri ortamında; çalışanların biyolojik etkenlere maruziyetinin en alt seviyede tutulabilmesi için gerekli sağlık gözetimlerinden geçirilmeleri gerekir.

İş kaynaklı psikososyal riskler; işin içeriği, iş yükü ve temposu, iş programları, kontrol, ortam ve ekipman, kurum kültürü, bireyler arası ilişkiler, işletmedeki görev, kariyer gelişimi, iş ve iş dışı hayat etkileşimi olarak ifade edilebilir.

Ergonomi; insanın çalışma ortamını ve çevresini, insana uygun hale getirmeye hedefler. Kısacası işi, insana uyumlu hale getirmeye çalışır. Bunu yapabilmek için de Biyoloji, Fizik, Psikoloji, Enformasyon Bilimleri, İstatistik, İşletme Yöntemleri, Tasarım, Yönetim, Sosyoloji, Mühendislik Sistemleri, Tıp vb. bilim dallarından faydalanır. Ergonomi; Fiziksel Ergonomi, Algısal -Bilişsel Ergonomi (Cognitive -Ergonomi), Örgütsel Ergonomi olmak üzere üç farklı sınıfa ayrılabilir.

Ergonomi biliminin ilkelerine uygun olarak hayatımızı düzenlememiz; iş kazaları, meslek hastalığı ve işle ilgili hastalıklardan uzak kalma ihtimalimizi arttıracaktır. Aksi takdirde; başta kas iskelet sistemi rahatsızlıkları olmak üzere, psikolojik rahatsızlıklar ve stres kaynaklı olarak kalp, damar sistemi rahatsızlıkları oluşabilir. Sağlık sorunlarını önlemenin en iyi yolu ise çalışanların belirli aralıklarla periyodik muayenelerini yaptırmak ve işin insana uyumunu sağlayacak ergonomik faktörlerden yararlanmak olacaktır.