Yeni Toplumsal Hareketler

Çağdaş sosyologlar, toplumları tarım toplumu, sanayi toplumu ve enformasyon toplumu olarak sınıflandırmaktadır. Sosyal değişmeye yol açan toplumsal hareketler tarım toplumlarında da görülse de, yoğun olarak sanayi toplumlarında görülmektedir. Bu bağlamda, eski sosyal hareketler sanayi toplumunun yapısında görülmekte iken, yeni sosyal hareketler sanayi sonrası toplum olarak adlandırılan enformasyon toplumu yapısında ortaya çıkmıştı.

Toplumsal Hareketler Kavramı

Toplumsal hareket terimini ilk kez on sekizinci yüzyılın başlarında Saint Simon kullanmıştır. Başlangıçta statükoya karşı çıkan yeni siyasal güçlerin bir özelliği olarak kullanılan terim, zamanla anlam genişlemesine uğrayarak en yaygın biçimde, siyasal sistemin ana gövdesinin dışında kalan grupları ve örgütleri de içine almaktadır. Günümüzde toplumsal hareket terimi “dikkate değer sayıdaki insanın, toplumun başlıca özelliklerinden birini ya da birkaçını değiştirmek (ya da değiştirilmesine karşı direnmek) için örgütlü çaba harcamalarını gösteren bir terim” olarak kullanılmaktadır.

Toplumsal hareketlerin kolektif davranıştan ayrı değerlendirilmesi gerekir. Toplumsal hareketler bir amaca hizmet ederler ve örgütlüdürler; kolektif davranışlar ise gelişigüzel ve kaotiktir. Toplumsal hareket örnekleri arasında medeni haklar, sendikacılık, çevrecilik ve feminizmi destekleyen kuruluşlar sayılabilir. Kolektif davranış örnekleri ise ayaklanmalar, geçici modalar ve çılgınlıklar, panikler, söylentiler ve kitlesel sanrılardır.

Toplumsal Hareketler Kuramları

Kitleler psikolojisi teorisi, Sembolik etkileşimci, yapısal-fonsiyolanist, kitle toplumu teorisi, göreceli mahrumiyet teorisi, söylem analizi, moral panik.

Eski Toplumsal Hareketler

Eski toplumsal hareketler, ekonominin odakta olduğu ve işçilerin sosyal haklarını almaları için yapılan işçi hareketleri ile sömürge ülkelerindeki bağımsızlık hareketlerinden oluşmaktadır.

Yeni Toplumsal Hareketler

Yeni toplumsal hareketler literatürde, Kuzey Amerika’da etkin olan “kaynak mobilizasyonu (hareketliliği) paradigması” ve Avrupa’da hâkim olan “yeni sosyal hareketler paradigması” bağlamında irdelenmektedir.

Kaynak Mobilizasyonu Paradigması

Kuzey Amerika’da etkili olan “Kaynak Mobilizasyonu Kuramları”, birtakım gruplar tarafından seferber edilecek kaynakları irdeler, bu kaynakların hangi yollarla dağıtıldığı üzerinde durur ve otoritelerin bu tür kaynakları hangi eylemlerle sınırlayabileceklerini ele alırlar. Bu perspektif içinde “kaynaklar” terimi, iktisadi kaynaklar, ideolojiler, retorik ve semboller dahil olmak üzere çok geniş anlamları kapsar. Toplumsal hareketlerin büyümesi ile başarı ya da başarısızlığının açıklanmasında liderlik, iletişim ağları, mevcut zaman, para ve iş bağlantıları ya da siyasal ilişkiler de kritik rol oynayacaktır.

Yeni Toplumsal Hareketler Paradigması

Yeni toplumsal hareketi eskisinden ayıran, ekonomik boyuttan çok kimliğe dayalı olması, kültürel eşitsizliği kendine temel alması, ulusüstü oluşu, kısa sürede gerçekleşiyor oluşu, herhangi bir din, ırk, sınıf ve ideolojiye indirgenmemesi, aktörlerinin varlıklı ve eğitimli olması gibi özelliklere sahip olmasıdır.

Yeni sosyal hareketlerin odağında, kimlik ve kültürel talepler vardır. Toplumsal cinsiyet, çevre, feminizm, hayvan hakları, mülteci hakları vb. kimlik temelli toplumsal hareketler yeni toplumsal hareketlerin repertuvarında yer almaktadır.

Yeni Toplumsal Hareketlerin Aktörleri

Yeni veya postmodern toplumsal hareketler, toplumsal ve kültürel yapının bir ürünüdür. Postmodern toplumsal yapının temel sistemi neo-liberal ekonomi politiktir. Küresel neo-liberal sistemin toplumsal yapıdaki etkileri postmodern toplumsal hareketleri oluşturan temel saiktir. Bu bağlamda, Hardt ve Negri’nin (2012), analizlerine göre, neoliberalizmin zaferi ve krizi ekonomik ve politik hayatın koşullarını değiştirdi ancak aynı zamanda da, yeni “öznellik figürleri” oluşturarak, toplumsal, antropolojik bir dönüşümü başlattı. Hardt ve Negri krizin bu öznel figürlerini 4’e ayırmaktadır: “borçlandırılanlar, medyalaştırılanlar, güvenlikleştirilenler ve temsil edilenler”.