Liberalizm
Liberalizm genel olarak kişilerin bağımsızlığına önem verir. Ahlaki açıdan ele alındığında liberalizm, kişilerin kendi yaşamlarıyla ilgili kararları özgür, eleştirel ve bağımsız bir şekilde vermeleri gerektiğini savunur. Bireye verilen değerle ön plana çıkan liberalizm birey üzerinde yapılan her baskıya karşı çıkmıştır. Bu nedenledir ki, sınırlı devlet, müdahale etmeyen devlet anlayışını benimsemiştir. Hatta bu düşünce daha da ileri giderek devletin rolü sadece güvenlik olarak ifade edilmiştir. Yani devlet bireyi koruma dışında bir yetkiye sahip olmama gibi bir düşüncenin oluşmasında bireye verilen değerden kaynaklanmıştır.
Klasik ve Sosyal Liberalizm: Klasik liberalizm, en açık biçimde bireycilik doktrinine bağlıdır. Bu anlamda insanın değerini yücelten politik ve ahlaki bir doktrin olarak tanımlanabilir. Klasik liberaller bireysel özgürlükleri sınırlandırdığı için devlet müdahalesini reddederler. Ancak sosyal liberaller, müdahaleci devlet anlayışını benimserler. Sosyal liberaller refah devleti anlayışını benimseyerek dezavantajlı durumunda olan yoksullara yardım gibi fonların devlet tarafından yürütülmesi gerektiğini savundular.
Liberalizmin Felsefi Temelleri
Adalet, özgürlük gibi kavramlar üzerine ilk yazanlar Atinalılardı. Hukukun koruyuculuğu ve adaleti sağlama çabaları Eski Yunan’dan kalan mirasla geleceğe aktarıldı. Aristo’dan türeyen temeller üzerinde, Thomas Aquinas’ın ellerinde kazandıktan sonra, bilhassa Orta Çağ bilginlerince devam ettirildi; 16. Yüzyıl sonu itibariyle, bu anlayış bazı İspanyol Cizvit filozoflarınca, özellikle de, 18. Yüzyıl İskoç filozofları tarafından yeniden canlandırılacak ve büyük kısmını önceden işledikleri iktisadî alanda, esasen liberal bir siyaset sistemi hâline getirilmişti.
Liberalizmin Temel Kavramları
Genel anlamda liberalizmin kavramları birçok düşünürde farklılık gösterse de temelde, bireycilik, özgürlük, ekonomi, demokrasi ve haklar, adalet ve eşitlik ilkeleri üzerinde birleşilir.
Bireycilik: Genel olarak liberalizmin temel kavramlarından olan bireycilik, liberal düşüncenin ontolojik ve metafizik çekirdeği ve ahlaki, politik, ekonomik ve kültürel varoluşunun temelidir. Birey tüm kurumlara önceldir. Devlet ve birey ilişkisinde birey temeldir.
Özgürlük: Özgürlük kavramı da bireycilik gibi liberalizmin başat ilkelerinden biridir. Çoğu liberal düşünür özgürlüğü işlemeden geçmemiştir. Bu anlamda özgürlük, hoşgörü, tolerans, anayasacılık, demokrasi gibi bireysel haklara önem veren kurumsal gelişmeleri de içerir.
Adalet ve Eşitlik: Adalet ile ilgili bilindik kavramlar hak ediş ve ihtiyaçtır. Hak edişleri ve ihtiyaçları bakımından farklı olan insanlara eşit muamele etmek adaletsiz olur. Bu kullanımlar özellikle dağıtıcı adalet ile ilgilidir. Örneğin çok farklı görevlerde bulunan kişiler aynı ücrete tabi değildir. Bu adaletin bir gereğidir. Özellikle klasik liberalistler, eşit olmayanlara maddi eşitlik uygulanması girişiminin bireylere yapılan bir müdahale olarak algılamakta ve adaletsizliğe neden olduğu görüşünü savunmuşlardır.
Ekonomi: Liberalizmin ekonomik bakış açısı özel mülkiyet ve piyasa temelinde özgür ekonomik faaliyet olarak ifade edilir. Liberalizmin geliştiği en temel alanlarından biri olan ekonomi alanın, serbest piyasa ekonomisi olarak formüle edilir.
Demokrasi ve Haklar: Baskının, haksızlığın yokluğu çoğunlukla demokratik rejimlerle bağdaştırılır. Bu nedenle demokrasi ve liberal devlet örtüşür. Ancak liberalizm ve demokrasi birbiri ile örtüşse de iki ayrı kavramdır. Liberalizm, belirli hakları devletin baskısından koruyan bir hukuk düzenidir. Yaşam, özgürlük, mülkiyet gibi hakların güvence altına alındığı liberalizm çoğunlukla demokrasi ile bağdaştırılır.
Eleştiriler
Liberalizmin bireycilik anlayışı eleştirilmiştir. Bireycilik eleştirisinde, liberalizmin oluşturmaya çalıştığı bireycilik anlayışının ütopik olduğu düşünülür. Nitekim her bireyin rızası alınmaya çalışıldığı bir sistemde, yönetimin tek tek her bireye ulaşması ve genel geçer bir teori oluşturması imkansızdır. Bununla birlikte liberalizmin kapsayıcı olmadığı düşünülür: Bazı grupların liberalizmin bireycilik, özgürlük anlayışlarından faydalanmadığı düşünülür.