Çevre Psikolojisi
Son yıllarda hızlı bir gelişim gösteren çevre psikolojisi alanı; şehir plancılığı politikalarının psikolojik etkileri, yere bağlılık ve yersel kimlik, kent imgesi ve kent tasarımı algısı, çevre dostu davranışlar, çevreci değerler ve ulaşım tercihleri, kent içi dolaşım (navigasyon) ve toplu taşıma, kent gürültüsü, geri dönüşüm davranışı, enerji kullanımıyla ilgili davranışlar, yeşil kimlikler, iklim değişikliği, küresel ısınma, sürdürülebilirlik, çevre koruma, biyo -çeşitlilik, hafifletme (mitigation) gibi çevresel konularla ilgili algıları, tutumları bilgileri vb. konuları araştırmaktadır. Uygulamada sık sık birbiriyle çakışan iki tür çevre psikolojisinden birinci tür çevre psikolojisi, bireyin çevreyle bilişsel ve uzamsal anlamda ilişkisine odaklanırken ikinci tür çevre psikolojisi her zaman bir yere özgü olması gerekmeyen doğayla ilgili konuları ele almaktadır .
"Çevre dostu tutum ve davranışlar” kapsamında, bireylerin güdüsel davranış nedenlerinin yanı sıra, tutum ve davranışların kişisel ve toplumsal nedenleri de araştırılmaktadır. Kişisel etmenler arasında çocukluk deneyimleri, bilgi ve eğitim, kişilik ve benlik, kontrol algısı, değerler, dünya görüşleri, amaçlar, sorumluluk duygusu, bilişsel yanılgılar, yere bağlılık hissi, yaş, cinsiyet ve etkinlikler sayılıyor. Toplumsal etmenler altında ise din ve inanışlar, kent -kır farkları, normlar, toplumsal sınıf, sorunlu çevresel bölgelere yakınlık derecesi, kültür ve etnik farklar gibi etmenleri görüyoruz.
Çevre psikolojisinin kapsama alanına giren iklim değişikliğine karşı psikolojik engeller bağlamında ilgili araştırmalarda ortaya çıkan psikolojik bariyerler; bilgi eksikliği, doğa dostu tutumları dışarıda bırakan dünya görüşleri, kilit roldeki insanların davranışlarıyla yapılan karşılaştırma (toplumsal normlar), batık maliyetler (daha önce yapılan harcamalar), uzmanlara ve yetkililere duyulan güvensizlik, değişimin getireceği düşünülen risk algısı ve yetersiz davranış değişimi gibi bariyerlerdir. Bilgi üstüne harekete geçmeyi veya geçmemeyi açıklamak amacıyla incelenen birçok psikolojik değişken arasında insanların harekete geçmelerini engelleyen değişkenlere örnek olarak “kontrol odağı”, "öğrenilmiş çaresizlik" ve bu ikisiyle yakından ilişkili olan "kadercilik" gibi değişkenleri sayabiliriz.
Çevre psikolojisinin ele aldığı bir diğer konu ise şirketlerde çevre dostu uygulamaların özendirilip yaygınlaştırılmasıdır. Şirketlerde aynı zamanda nitelikli iş gücüne ulaşmak için de uygulanan “Yeşil İnsan Kaynakları Yönetimi” (YİKY) veya yeşil performans değerlendirmeleri, birçok çevre örgütü tarafından inandırıcı bulunmamakta, “yeşil cila” olarak adlandırılmaktadır.
Çevre psikolojisi, ürettiği bilgiyle şehir plancılığı uygulamalarını besleyebilmektedir. Bunun en yaygın örneğini yaşlı -dostu ve çocuk -dostu kent tasarımlarındaki psikolog desteğinde görmekteyiz. Çevre sorunlarının herkes için aynı olmadığı gerçeğini dikkate alan çevre psikolojisi, “çevresel adaletsizlik” kavramıyla alt sınıfların çevre sorunlarından daha fazla etkilendiğine dikkat çekmektedir.
Çevre psikolojisiyle eğitimin kesiştiği iki temel noktadan söz edebiliriz: Çevre psikolojisi eğitimi ve çevre psikolojisi bilgisinin eğitim tasarımı amacıyla kullanımı. Çevre psikolojisi derslerinde genellikle, psikoloji ve ekoloji ders kitapları birlikte kullanılmakta ya da bu iki alanı başarılı bir biçimde birleştiren çevre psikolojisi ders kitaplarından yararlanılmaktadır. Kimi eğiticiler, psikoloji konularıyla ekoloji konularını eşleştirerek anlatmaktadır.
Son zamanlarda hızla gelişen çevre psikolojisi alanında daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir. Çarpık kentleşme ve doğal alanların madencilik ve endüstriyel üretim nedeniyle kaybı gibi konular, ülkemizin yakıcı gündem maddeleri olarak varlığını sürdürecektir. Alternatif enerji kullanımı da daha çok ilgi uyandıracaktır. Bu nedenlerle, çevre psikolojisi alanının ürettiği bilgiler gün geçtikçe daha çok önem kazanacaktır. Üretilen bilgiler daha şimdiden çocuk -dostu ve yaşlı -dostu kent uygulamalarına esin kaynağı olmuştur.
Çevre psikolojisi araştırmalarının çoğu, deneysel çalışmalara ve anket ya da ölçeklere dayanmaktadır. Deneysel çalışmaların deney ortamının ötesinde, dış dünyada geçerli olup olmadığı, bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Anket ya da ölçek çalışmalarında ise kişiye çevre dostu davranışlarla ilgili sorular sorulmakta ancak kişinin bu davranışları günlük yaşamda gerçekten sergileyip sergilemediğine bakılamamaktadır.