Gelişim Psikolojisi

Bu bölümde gelişim doğası gereği ortaya çıkan değişimi açıklayan tarihi ve güncel yaklaşımların tanıtılması hedeflenmiştir. Tarihsel olarak eskilerde alana hâkim olan "büyük" kuramlar yanında birçok yaklaşım günümüz gelişim bilimcilerini etkilemektedir.

Günümüz gelişim psikolojisi, bağımsız bir disiplin olarak ortaya çıkarken merak edilen ve ele alınan bazı önemli konular ve ilgili sorular da belirmiştir. Üç temel sorunun kapsadığı başlıklar insan gelişiminin ne, nasıl ve niçin sorularına yanıt aramaktadır. Her gelişim kuramı; içeriği, araştırma yöntemi ve doğasından bağımsız bir biçimde, gelişimin temel konuları hakkında belli bir duruşa sahiptir.

Gelişim psikolojisi alanındaki genel ve daha özel ilgi alanlarının incelenmesi, yapay birtakım yaş dönemlerine bölünen, ama temelde doğum öncesi dönemden yaşlılığa değin süreğen bir sürecin bir bölümünü veya tamamını kapsayabilir. Gelişim psikolojisinin güncel ilgili alanları biyolojik alt yapılardan, kültürler arası gelişime, bilişsel gelişimden kişilik gelişimine, tüm gelişime benzer ilkelerle yaklaşmaktan insanın özel gelişimsel evrelerine özel açıklamalara değin geniş bir yelpazeyi kapsar.

Güncel yaklaşımlar, bakış açımızı gelişimi birbiri ile ilişkili sistemler olarak ele alarak genişletmektedir. Bilgi işleme yaklaşımı bizi çevreleyen pek çok ve çeşitli veriden nasıl anlam çıkardığımızı çalışma belleği ve strateji seçimlerimiz üzerine yoğunlaşarak açıklama çabasındadır. Üst süte binen dalgalar modeli ve sosyal bilgi işlem modeli bilgi işleme yaklaşımın benimsendiği gelişimsel modellerden en önemli ikisidir. Üst üste binen veya diğer ismi ile süreğen dalgalar modeli, daha önceki kuramcıların düşündüklerinin aksine, çocukların kullandığı stratejiler ve problem çözme performanslarında çok daha fazla değişkenlik ve daha az tutarlılık olduğunu göstermiştir. Sosyal bilgi işleme modeli, bireylerin özellikle de çocukların toplumla kurduğu ilişkilerin niteliğiyle ilgilidir. Gelişimsel nörobilim doğum öncesi evreden yetişkinliğe kadar biyolojik ve psikolojik gelişim arasındaki karşılıklı ilişkiler üzerinden ele aldığı beyindeki değişimlerin bilişsel, sosyal ve duygusal çıktılarını çalışan bir yaklaşımdır. Dinamik sistemler kuramı ise bir gelişim alanında işleyen tüm etkenleri ele alma hedefiyle en kapsamlı bakış açısıdır. Dinamik sistemler kuramı, gelişimin değişimsel doğasının birden fazla düzeyine ve anlık işleyişin örgütlendiği yeni becerilere dikkati çeker. Gelişimin etkileşimsel doğasına daha duyarlı sonuçlar elde etmek için olaylardaki doğrusal olmayan değişime odaklanmaya gereksinim duyulmaktadır. Dinamik sistemler yaklaşımı; temelde motor davranışları incelemekle beraber, daha önce de değindiğimiz gibi dil edinimi, nesne devamlılığı ve sosyal gelişim gibi daha güncel konulara da uygulanmaktadır.

Tüm bu yeni yaklaşım ve modeller; değişimdeki daha küçük varyasyon ve oluşturduğu büyük dönüşümler, doğa ve çevre, biyoloji ve kültür, açıklama ve yorumlama gibi gelişimsel sürecin bütünleştirici özelliklerini betimleyen pek çok olgu ve kavramı bir arada ve bütün halinde ele almamıza hizmet eder.

Çoğu gelişim psikologu, herhangi bir kuramı tek başına benimsemekten ziyade, eklektik bir bakış açısı alarak büyük kuram veya daha özel yaklaşımların pek çoğundan veya hepsinden de yararlanabilir.