Türkiye’de Toplu Yapılaşma ve Kat Mülkiyeti Kanunu’nun Ortaya Çıkması
Toplu yapı, bir veya birden çok imar parseli üzerinde, belli bir onaylı yerleşim planına göre yapılmış veya yapılacak, alt yapı tesisleri, ortak kullanım yerleri, sosyal tesis ve hizmetler ile bunların yönetimi bakımından birbirleriyle bağlantılı birden çok yapıyı ifade etmektedir. Toplu yapı kavramı, genellikle çok katlı yapıları ifade etmektedir. Bir diğer ifade ile apartman şeklindedir.
Apartman tarzı çok katlı yapılar, Osmanlılarda 19. yüzyılda İstanbul’da görülmeye başlamıştır. Osmanlı’da apartman tarzı yapıların inşa edilmesi, Batılılaşma hareketlerinin bir parçasıdır. 1950’li yıllardan sonra kırdan kente yönelen göçlerle birlikte kentte yaşayan kişilerin sayısının hızla artması ve kente göçlerle gelen kişilerin konut ihtiyaçlarının da oransal olarak yükselmesiyle birlikte apartman tarzı yapılaşma artmıştır.
Apartman, farklı bireylere ve ailelere bir arada yaşama imkanı sunan bir konut modeli olarak bağımsız az katlı tek aile konutundan farklıdır. Apartmanlar; ortak yaşam kuralları, standartları ve alışkanlıkları ile yeni bir konut kültürünü oluşturmuştur. Ortak yaşamda hiçbir şey eski bağımsız konutta olduğu gibi değildir. Tüm eski alışkanlıkların değişmesi gerekir. Eski bağımsız konutta daha özgür olan, istediği her şeyi yapabilen birey, apartmanda, ortak yaşam nedeniyle daha dikkatli olmak, diğer apartman sakinlerini rahatsız etmemek durumundadır.
Kentte gerek Batılılaşma hareketleri gerek demografik süreçler nedeniyle apartmanların sayısının artmasıyla birlikte mülkiyet durumu ile ilgili hukuki sorunlar da ciddi bir boyuta ulaşmıştır. Çok katlı yapılarda ortaya çıkan kat mülkiyeti sistemini hukuki çerçeveye oturtabilmek amacıyla 23.06.1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu çıkarılmıştır. Kat Mülkiyeti Kanunu, belli bir parsel üzerinde yapılmış birden çok bağımsız bölümü kapsayan tek bir yapı düşünülerek hazırlanmış ve günün ihtiyaçlarına sunulmuştur. Tek parsel üzerinde bir yapının olması ile ilgili Kat Mülkiyeti Kanunu’yla getirilen düzenleme, nüfus artışının hızlı bir biçimde devam etmesi, kırsal kesimden şehirlere yönelik göçün hızla artması, şehir nüfusunun çok kısa sürede büyük artışlar kaydetmesi gibi nedenlerle zamanla yetersiz kalmış ve bir parsel üzerinde birden fazla yapının inşa edilmesi ihtiyacı baş göstermiştir. 14.11.2007 tarih ve 5711 sayılı Kanunla, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nda 21 madde değiştirilmiş ve yeni bir bölüm kanuna eklenmiştir. Getirilen yeniliklerin içerisinde en önemlileri toplu yapılara ilişkin (sitelere) olanlardır. Eklenen yeni maddelerle toplu yapı kavramı getirilerek, toplu yapılar hakkında özel hükümler getirilmiştir.
Türkiye’de kentlerde yaşayan kişilerin her geçen gün artmasıyla birlikte, kentlerde yaşayan kişilerin barınma, çalışma gereksinimleri için inşa edilen yapıların sayısı da artmaktadır. Kentsel toprakların sınırlı olması ve kentlerdeki nüfusun fazla olması nedeniyle söz konusu yapıların dikey şekilde inşa edilmesi artık bir zorunluluk hâline gelmiştir. Bu yapılarda toplu olarak yaşama, çalışmanın beraberinde getirdiği hukuki problemlerin çözülmesi ve huzurlu yaşam alanlarının sağlanması amacıyla Kat Mülkiyeti Kanunu, günün ihtiyaçları doğrultusunda güncellenmektedir.