Binalarda Aydınlatma Yönetimi

Binalarda yapılacak iyi bir aydınlatma insanların fiziksel, ruhsal sağlığı açısından önemli olduğu kadar prestij ve konfor açısından da oldukça önemlidir. Aydınlatma, bir ortamın, istenilen ölçütlerde görsel olarak algılanabilmesini sağlayan, estetik hisleri, konfor, psikolojik ve fizyolojik ihtiyaçları karşılamaya uygun tasarlanmış ışık uygulamalarıdır.

Cisimlerin renk, biçim ve ayrıntılarıyla görülebilmesi amacı ile yapılan aydınlatma fizyolojik aydınlatmadır. Dekoratif aydınlatma türünde amaç estetik duyguların tatmin edilmesi ve sıcak bir atmosfer oluşturulabilmesidir. Dekoratif fizyolojik aydınlatma ise cisimlerin rahat ve hızlı bir biçimde renk ve ayrıntılarıyla görülebilmesinin yanı sıra estetik duyguların tatmin edilmesi ve sıcak bir atmosfer oluşturulabilmesini hedefleyen aydınlatma türüdür. Dikkati çeken aydınlatmada yüksek düzeyli ışıklar, belirgin renkli ışıklar ve ışıklar aralığı ile oluşturulan şekillerin yanıp sönen düzenleri kullanılmaktadır.

Binalarda bırakılan pencere vb. boşluklardan gelen gün ışığı kullanılarak yapılan aydınlatma doğal aydınlatmadır. Suni aydınlatma ise gün ışığı, ay ve yıldızlar dışındaki ışık kaynaklarıyla gerçekleştirilen aydınlatma türüdür. Doğal ışık kaynaklarının yetersiz kaldığı durumlarda suni ışık kaynakları ile desteklendiği aydınlatma ise bütünleşik aydınlatma türüdür.

İç aydınlatma çeşitli yapısal öğelerle dış çevreden ayrılmış ve günlük yaşamımızın büyük bir bölümünü içerisinde geçirdiğimiz kapalı yerlerin aydınlatılmasıdır. Dış aydınlatma ise açık yerlerin ışıklandırılmasıyla yapılan aydınlatma türüdür.

Dolaysız aydınlatma; aydınlatma elemanından çıkan ışığın tamamına yakının doğrudan çalışma düzlemine gönderildiği aydınlatma türüdür.

Yarı dolaysız aydınlatmada, kaynaktan çıkan ışığın, %10-%40'lık kısmı yüzeylerden yansıyarak aydınlatılacak yüzeye ulaşır.

Yayınık aydınlatmada, kaynaktan çıkan ışığın yaklaşık yarısı direkt diğer yarısı da dolaylı olarak aydınlatılacak yüzeye ulaşır.

Işık, dalga teorisine göre elektromanyetik ışınlanma (radyasyon) enerjisinin gözle görülebilen bir şeklidir. Renk ise farklı dalga boylarına sahip ışınım olaylarının insan beyninde oluşturduğu çağrışımlardır.

Işık kaynağına verilen enerjinin bir kısmı ısı enerjisine dönüşür, bir kısmı da absorbsiyon vb nedenlerle kaybolur. Bu olayların gerçekleşmesinin ardından kalan enerji ışık akısına dönüşür. Bu akının göze etkiyebilen kısmı ışık akısı olarak tanımlanır. Aydınlık şiddeti, birim yüzeye düşen toplam ışık akısıdır.

25–30 cm çapında, opal cam globlarla donatılmış, 150 cm’ye kadar uzatılabilen tij (tavan ile lamba arasında kalan kablo boyu) boyuna sahip, alüminyumdan imal edilmiş armatürlere A tipi armatür denir.Tip B armatürler ise 25–30 cm çapında, yassı ve yuvarlak biçimli olarak opal cam globlarla donatılmış, direkt tavana monte edilen, alüminyumdan imal edilmiş armatürlerdir.

Tip C armatürler Türk standartları enstitüsünün TS 8697 ve TS8698 standartlarına uygun, 16-21,5 cm çapında, lastik conta kullanılan ve opal cam globlarla donatılmış üzerlerine 100 Watt’a kadar ampüller bağlanabilen armatür tipidir. Tip D armatürler banyolarda ayna önlerini aydınlatacak şekilde duvara monte edilerek hem estetik bir görüntü oluşturan hem de ayna kullanılırken aydınlık seviyesini arttırarak detayların fark edilebilmesini sağlayan armatür tipidir.

Tip E armatürler, üzerleri çelik tel kafesle donatılmış, cam veya plastik kapaklı, lastik contalı, alüminyum altlıklara sahip, kolay açılmayacak şekilde tasarlanmış tavan ve duvar armatürleridir. H tipi armatürler, tasarımı yüksek tavanlı yerlerde kullanılabilecek şekilde yapılmış, yaklaşık 1mm kalınlığındaki saclardan imal edilmiş porselen duylu, kontak itici ve soket sıkıştırma mekanizmalarına sahip armatürlerdir.

Tip J armatürler, tasarımı en basit armatür tipidir. Yuvarlak kordon ve duy mekanizmasından meydana gelmiştir. N tipi armatürler, takribi 60 - 80 cm tij boylarına sahip, üzerine yerleştirilen madeni kollar ve bu kollar üzerine yerleştirilen porselen duylardan oluşan armatür tipidir. Tip P1-P2, Tip R1-R2, Tip S1-S2 veTip V armatürler floresan lamba armatürleridir. Tip SS1 armatürü, havalandırma düzenekli, alüminyum reflektörlü, 40-60 cm arasında değişen çaplarda imal edilen ve ön kısımları dışarıdan gelecek darbeleri önleyecek şekilde tel kafeslerle donatılmış armatürlerdir. Balastlı tipleri SS2 olarak adlandırılmaktadır. Projektör armatürler, apartmanlarda ve tarihi binalarda cephe aydınlatmalarında, limanlarda, şantiyelerde, futbol sahalarında ortamı aydınlatmak için kullanılan genellikle ışık akısı yüksek ve dayanıklı reflektörlere sahip armatürlerdir. Acil aydınlatma armatürleri, herhangi bir tehlike anında kullanılacak olan kaçış yollarının zemininde (tabanda) en az 1 lux aydınlık seviyesi sağlayacak şekilde yerleştirilirler.

Akkor flamanlı lambalar, c am tüp içerisinde bulunan ısıya dayanıklı ve yüksek dirençli tungsten teli üzerinden akım geçtiğinde tel akkor hale geçerek ısınır ve ışık yayan lambalardır. Halojen lambalar, akkor flamanlı lamba ile aynı özelliklere sahip olmakla birlikte cam tüp içerisindeki gaza brom veya iyot gibi bir halojenin eklendiği lambalardır.

Floresan lambalar direkt şebekeye bağlanmazlar. Floresan lambaların çalıştırılabilmesi için starter, soket, balast ve armatür gibi ekipmanlara ihtiyaç vardır. Floresan lambaların içerisinde civa buharı veya argon gazı bulunmaktadır.

Klasik floresan lambalardaki düz tüp yerine 7-17,5 mm çapında tüplerin U bükülmesi (veya yarı boydaki iki düz tüpün birleştirilmesiyle) veya U bükülmüş bir tüpün burulmasıyla elde edilen kompakt biçimdeki lambalardır.

Neon lambalarda elektrotlar birbirine yakın yerleştirilmiş ve lambanın havası alınarak içerisine neon argon ve helyum gazı doldurulmuştur.

LED, ışık yayan kısım (LED çipi), ışık dağılımını yöneten mercek veya cam tabaka, metal soğutucu, dış darbelere karşı koruyan gövde ve enerji bağlantı uçlarından meydana gelir.