Banka ve Bankacılık İşlemleri

Bankalar, ekonominin temel taşlarından birini oluşturmaktadır. Kamu kurumu niteliğinde olmaları, devlete vergi vermeleri ve devlete ödenecek vergileri devlet adına tahsil etmeleri, tasarruf sahiplerinden topladıkları fonları gerek devlete gerekse işletmelere borç vermesi, senet ve çek ödemelerine aracılık etmesi gibi birçok durumu ve görevi üstlenen bankalar mevcut işlemlerinin tamamını geçerli belgeler oluşturacak şekilde tamamlamaktadır.

Ülkemizde ilk banka 1845 yılında kurulan Dersaadet Bankası’dır. Bunu 1863 yılında Mithat Paşa tarafından Tuna vilayetlerinde kurulan Menafi Sandıkları izlemiştir. Bu menafi sandıkları 1868 yılında tasfiye edilerek Ziraat Bankası hâline dönüştürülmüştür. İlk özel teşebbüs ve özel sermaye ile kurulan banka ise İtibar-ı Millî'dir. 1924 yılında Türkiye İş Bankası kurulmuş ve İtibar-ı Millî bu bankaya dâhil edilmiştir. Daha sonraki yıllarda da yerli ve yabancı sermaye ile oldukça çeşitli bankalar kurulmuştur. Aralık 2018 döneminde Türkiye Bankacılık sistemindeki banka sayısı 47’dir. Bu bankalardan; mevduat bankaları sayısı 34, kamusal sermayeli mevduat bankaları sayısı 3, özel sermayeli mevduat bankaları sayısı 9 ve tasarruf mevduatı sigorta fonuna devredilen banka sayısı 1’dir. Yabancı sermayeli bankaların sayısı 21, Kalkınma ve yatırım bankaları sayısı 13 ve katılım bankaları sayısı 5'tir. Türkiye, K.K.T.C ve yabancı ülkelerde Aralık 2018 döneminde faaliyet gösteren bankaların toplam şube sayısı ise 13.243’tür.

Bankacılık literatüründe, bankaların çeşitli kriterlere göre sınıflandırılmaktadır. Bankacılık Kanunu'na göre bankalar; mevduat bankası, katılım bankası ve kalkınma ve yatırım bankası olarak sınıflandırılmıştır.

Bankaların tamamı 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'na uymak zorundadır. Aynı kanunun 93. ve 143. maddelerinde de varlık yönetim şirketlerine ait kuruluş ve faaliyetlerine ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir. Buna göre, bu kanunun yayım tarihinden önce kurulanlar da dahil olmak üzere varlık yönetim şirketleri ve faaliyetleri bu yönetmelik hükümlerine tâbidir.

5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nda bankaların kuruluş şartları ve faaliyet izinleri kanunun "ikinci kısım, birinci bölüm" içerisinde açıklanmaktadır. Banka kuruluş şartları ya da Türkiye’de şube açma iznine ait düzenlemeler madde 6’da düzenlenmiştir. İlgili maddede; "Türkiye’de bir bankanın kurulmasına veya yurt dışında kurulmuş bir bankanın Türkiye’deki ilk şubesinin açılmasına, bu kanunda öngörülen şartların yerine getirilmesi kaydıyla kurulun en az beş üyesinin aynı yöndeki oyuyla alınacak kararla izin verilir." ifadesi geçmektedir.

Bankaların organizasyonu diğer işletmelerde olduğu gibi oldukça önem arz etmektedir. Çünkü, uyum içerisinde ve düzenli bir çalışma sisteminin kurulması ve sürdürülebilmesi iyi bir organizasyon yapısı ile mümkün olabilecektir. Bankaların organizasyon biçimi ve yapısı her bankaya göre değişebildiği gibi bankaların kendi şubeleri arasında da önemli farklılıklar ortaya çıkabilmektedir. Organizasyon yapısı bankanın ya da şubenin yaptığı işlem sayısına ve çeşidine göre belirlenebilmektedir.

Denetim, mali nitelikteki olayların çeşitli iddialar karşısındaki durumunun önceden belirlenmiş ölçütlere uygunluk derecesinin araştırılması için tarafsız bir şekilde kanıt toplayan ve bu kanıtları değerleyerek sunan sistematik çalışan bir süreç olarak tanımlanmaktadır. Bankaların, güvenilir ve sağlam olarak faaliyetlerini sürdürmeleri ve bankalarda yürütülen işlerin taşıdığı riskleri karşılayabilecek tutarda sermaye sağlama fonksiyonları denetimin görevi olarak ifade edilmektedir.

Kuruluşların faaliyetlerine değer katmak ve ilgili faaliyetleri geliştirmek amacıyla tasarlanmış, bağımsız ve aynı zamanda nesnel bir sağlamlama ve danışmanlık faaliyetleri “iç denetim” olarak tanımlanabilmektedir.

Dış denetim, bağımsız dış denetim olarak da adlandırılmaktadır. Bu denetimde bankaların finansal tabloları yetkili bağımsız denetçiler tarafından denetlenmektedir. Bununla birlikte bankalar BDDK gözetimi ve Maliye Bakanlığı tarafından kamu denetimine de tabi olmaktadır.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) 23 Haziran 1999 tarihinde finansal piyasalardaki denetim ve gözetim sisteminin etkinliğinin arttırılması ve bağımsız karar mekanizmalarına kavuşturulması yönündeki politikalar gereğince kurulmuştur. BDDK; Ağustos 2000’de faaliyetlerini başlatmıştır.1 Kasım 2005 tarihinde ise 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun kabul edilmesiyle birlikte BDDK bağımsızlık, etkinlik ve kapasite açısından güçlendirilmiştir.