Ekonomik Alanda Yapılan İnkılaplar
Osmanlı Devleti’nde İktisadi Yapı ve Ortaya Çıkan Diğer Gelişmeler
Kırım savaşı sırasında 1854’de İngiltere ve Fransa’dan ilk borç para alındı (İlk dış borçlanmadır.). 1876’da Osmanlı Devleti borçlarını ödeyemez durumdaydı. Böylece Tevfik Çavdar’ın ifadesiyle Osmanlı Devleti yarı sömürge bir devlet haline geldi. Bu ekonomik çöküntünün üzerine Trablusgarp Savaşı (1911), Balkan Savaşları (1912- 1913) ve I. Dünya Savaşı gibi olaylar devletin tam anlamıyla iflas ve ardından da işgallerle karşı karşıya bıraktı. Milli Mücadele yılları işgalcilerle olduğu kadar bu ekonomik çöküntüyle de mücadele yılları oldu.
Atatürk ve Ekonomi
Atatürk Dönemi’nde ekonomik alanda yapılan çalışmaların amaçlarını şöyle ifade edebiliriz:
- Ülkenin tam bağımsızlığını bu alanda da gerçekleştirmek,
- Ekonomide millî ve millileştirme çabalarını sürdürmek,
- Özel teşebbüsü harekete geçirmek,
- Büyük yatırımları devlet eliyle yapmak,
- Dünya ticaretinde yer edinmek,
- Ekonomide modern teknikleri kullanarak üretim yapmak.
İstiklâl Savaşı’nın Mali Kaynakları
Mali kaynakları iç ve dış kaynaklar olarak değerlendirmek mümkündür. İç kaynaklar arasında ferdî ve halktan toplanan bağışlar önemli yer tutar. Bunun yanında İstiklal Savaşı’nın kazanılmasında en önemli kaynaklar arasında “Tekâlif -i Milliye Emirleri” vardı. Milli Mücadele ve İstiklal Savaşı’nda dış yardımlara örnek olarak Hint Müslümanlarından, Orta Asya Türklerinden, Azerbaycan Türklerinden ve Kıbrıslı Türklerden gelen yardımlar gösterilebilir. Ayrıca Sovyet Rusya’nın ortak düşmana karşı verdiği mücadeleyi destekleyen politikaları çerçevesinde hem parasal hem de lojistik anlamda katkıları yanında Fransa’nın ve İtalya’nın Türkiye’yi terk ederken bıraktığı silah, cephane ve uçakların da İstiklal Savaşı’nın kazanılmasında katkıları önemli derecede etkili olmuştur.
I.Türkiye İktisat Kongresi (17 Şubat -4 Mart 1923)
İstiklal Savaşı’nın başarıyla sonuçlanmasından sonra “Yeni Türkiye Devleti, bir devlet -i iktisadiye olacak.” diyerek, geleceğe dönük bir hedef gösteren Mustafa Kemal Paşa, 17 Şubat -4 Mart 1923 tarihleri arasında İzmir’de I. Türkiye İktisat Kongresi’nin toplanmasını sağladı.
Türkiye İktisat Kongresinin toplanma amacı şöyle ifade edilebilir:
- Ülkenin sosyal -ekonomik kalkınması yolunda yeni bir vizyon geliştirmek,
- Kalkınmanın plan, program, yöntem ve kaynaklarını belirlemek,
- Tam bağımsızlık yolunda ekonomi alanında atılacak adımları belirlemek,
- Batıda var olan gelişmeleri ülkeye taşımak,
- Özel ve kamu gücünün oluşturulması için gerekli adımları atmak,
- Sanayi alanında devlet gücünün kullanımı için gerekli çalışmaları başlatmak.
Tarım Alanında Yapılan Çalışmalar
I. Türkiye İktisat Kongresi’nde alınan prensip kararları çerçevesinde ekonomik programların tarım alanından başlatılması gerçekçi bir adımdı. Köylünün, çiftçinin mesleki bilgisinin arttırılması için çalışmalar yapılmıştır. Bu maksatla ziraat okulları, enstitüler açılmış, seminerler verilmiş, yurtdışına öğrenci gönderilmiştir.
17 Şubat 1925’te Aşar Vergisi kaldırılmıştır. Böylece çiftçinin yükü hafifletilmiş ve kendi kendine yeter bir duruma getirilmek istenmiştir. Tarım alanında çiftçilerin daha modern usullerde ve makine ile üretim yapabilmesi için Ziraat Bankası’nın desteği sağlanarak, makine ithalatı kolaylaştırılmıştır. Atatürk bizzat çiftçiye örnek olmak için 1925’te ağacın olmadığı yerde adına; “Orman Çiftliği” dediği örnek tesisi hayata geçirdi. Ayrıca çiftçinin ürününü değerlendirmek için de “Toprak Mahsulleri Ofisi” kuruldu.
Sanayi Alanında Yapılan Çalışmalar
1930’lara kadar iktisadî yapı ve sanayileşme yolunda I. Türkiye İktisat Kongresi’nde alınan kararlara uygun olarak çalışmalar yapılmıştır.
Türkiye İktisat Kongresi’nde millî sanayi için;
- Sanayinin teşviki,
- Sanayiciye kredi temini,
- Sanayi için mühendis ve teknik eleman eğitimi,
- Yerli malının teşviki,
Gümrük tarifelerinin yeniden düzenlenmesi gibi özetlenebilecek prensip kararlar alınmıştı.
Bu doğrultuda yapılan çalışmaların başında 1913’te İttihat ve Terakki Fırkası’nın hayata geçirdiği Teşvik -i Sanayi Kanunu’nun, 1927’de yukarıda ifade edilen prensipler doğrultusunda yeniden düzenlenmesi gelmektedir.
Böylece bununla devlet, sanayi alanında yatırım yapacaklar için;
- Arazi,
- Gümrük muafiyeti,
- Taşıma indirimleri,
- Bazı vergilerden muafiyet,
- Ürünlerin alım garantisi gibi kolaylıklar sağlayacaktı.
Ekonomik Alanda Yapılan İnkılaplar
Yenilikleri ise şöyle sıralayabiliriz:
Sanayi ve Maadin (Madenler) Bankası yerine Sümerbank’ın kurulması (11 Temmuz 1933 yılında kuruldu. Bankanın ismi Atatürk tarafından “Sümerbank” olarak belirlendi.),
- 1935’te Etibank’ın kurulması,
- 1933- 1938’de I. Beş Yıllık Kalkınma Planı,
- 1938- 1944’te de II. Beş Yıllık Kalkınma Planı,
- 1935’te Maden, Tetkik ve Arama Enstitüsünün kurulması,
- 1930’da Türk parasının kıymetini koruma kanunun çıkarılması.
Ticari Alanda Yapılan Yeni Düzenlemeler
1925’te Ticaret ve Sanayi Odaları Kanunu çıkartıldı.
Ülkede muhtelif üretim sahalarında alım satım işlerini düzene sokmak için borsaların kurulması sağlandı.
Yerli üretimi tanıtmak ve sürüm için Ankara, İstanbul, İzmir gibi şehirlerde sergilerin açılması gerçekleştirildi.
Ticaretin daha bilinçli yapılabilmesi için Samsun, İzmir, Adana gibi şehirlerde Ticaret Liseleri ve Yüksek Ticaret Mektepleri açıldı.
Ülkede ekonomiyi yönlendirebilmek ve hükümete bu konularda görüşler sunabilmek için 26 Haziran 1927’de “Âl -i İktisad Meclisi (Yüksek Ekonomi Kurulu)” oluşturuldu.
Yurt dışında ticaret mümessillikleri ve İstanbul’da ise İhracat Ofisi kuruldu.
Şirketleşme ve sigortacılıkla ilgili düzenlemeler yapıldı.
1926’da Kabotaj Kanunu çıkarılarak Türk denizlerinde ticaretin Türk tüccarının kontrolüne geçişi sağlandı.
Millî İktisat ve Tasarruf Cemiyeti kuruldu (12 Ocak 1929).
Kara, deniz ve demiryolu alanlarında yatırımlar arttırıldı.