Trablusgarp -Balkan Savaşları ve Sonraki Gelişmeler

Trablusgarp Savaşı

İtalya’nın hedefi Tunus, Trablusgarp (Libya) ve Habeşistan’ı ele geçirip birleştirerek, Kuzey Afrika’da bir imparatorluk kurmaktı. Osmanlı Devleti'ne verilen ültimatoma cevap geldiği gün İtalya, Trablusgarp’a asker çıkarmaya başladı. Bu gelişmelere rağmen Osmanlı Devleti buralara ordu gönderecek durumda değildi. Ancak İtalyanlara karşı Trablusgarp halkının kendi savaşlarını kendilerinin vermesi için gönüllü subaylar gönderildi. Trablusgarp’a giden gönüllüler, aşiretleri ve özellikle de Senusileri örgütledi.

Balkan devletlerinin Osmanlı Devleti’ne karşı ittifak kurarak saldırıya geçmesi, Trablusgarp Savaşı’nın gidişatını değiştirdi. Barış görüşmeleri için İsviçre’nin Uşi Kasabası’nda bir araya gelen taraflar 18 Ekim 1912’de Uşi Antlaşması’nı imzaladı. Böylece Trablusgarp Savaşı sona ermiş oldu.

Balkan Savaşları

I. Balkan Savaşı

Osmanlı’ya karşı Balkanlarda kurulan ittifakın oluşmasında İtalya ile devam eden Trablusgarp Savaşı kadar Osmanlı Devleti’nin içerde yaşadığı parti çekişmeleri, ordu içinde yaşanan yeni yapılanma, terhisler gibi sebepler de etkili oldu. Yakaladığı fırsatları değerlendirmek isteyen Balkan devletleri, Ekim 1912’de Osmanlı’ya savaş ilan etti. Beklenmedik bir süratle Bulgarlar İstanbul’u, Yunanlılar Selanik’i, Sırplar Arnavutluk’u, Karadağlılar İşkodra’yı ele geçirmek için harekete geçti. Fransa Başbakanı Poincare’nin savaşa son vermek için bir konferans toplama çabalarıyla Aralık 1912’de Londra’da bir konferansın toplanması kararı alınmıştır. Burada yapılan görüşmeler sonucunda 30 Mayıs 1913’te Londra Antlaşması imzalandı.

Babıali Baskını

I. Balkan Savaşı yenilgiyle sonuçlanınca Ahmet Muhtar Paşa istifa etmek zorunda kaldı. Yerine Kamil Paşa Hükûmeti kuruldu. Yeni hükûmette İttihat ve Terakki dışlanınca, İttihatçılar harekete geçti. I. Balkan Savaşı'nda kaybedilen yerleri geri almak vaadiyle çalışmalarını yürüten İttihat ve Terakki, 23 Ocak 1913’te başta Enver ve Talat Beyler olmak üzere Babıali’ye (Sadarete) baskın yaparak Harbiye Nazırı Nazım Paşa’yı öldürüp, Kamil Paşa’yı istifaya zorladılar ve sadarete Mahmut Şevket Paşa’yı getirmek üzere de padişaha baskı yaptılar.

II. Balkan Savaşı

II. Balkan Savaşı’nın görünen en önemli sebebi, Londra Antlaşması’yla Osmanlı ülkesini paylaşan Balkan devletlerinin bu paylaşımdan memnun olmamasıydı.

Balkanlarda ortaya çıkan yeni gelişmeleri fırsata çevirmek isteyen İttihat ve Terakki Hükûmeti, en azından Edirne’yi Bulgarlardan geri almak için Osmanlı ordusunun harekete geçmesini istemişti. Enver Bey’in komutasındaki Osmanlı birlikleri, 22 Temmuz 1913’te Edirne’yi Bulgarlardan geri aldı. İstanbul ve Atina antlaşmalarıyla Bulgaristan ve Yunanistan’da yaşayan Türkler “azınlık” statüsü kazandı.

I. Dünya Savaşı ve Sebepleri

Ekonomik Yayılma ve Sömürgecilik Politikaları

Sanayi İnkılab'ndan sonra XIX. yüzyılda sanayileşmenin hızla ilerlemesi, sömürgeciliğin gelişmesine yol açmıştır. Özellikle Sanayi İnkılabı’nın iki temel kaynağı olan ham madde ihtiyacı ve pazar edinme gibi sebepler sömürgeci devletleri; Avrupa’nın dar sınırlarından çıkararak yeni kıtalara ve ülkelere yönlendirmiştir. Dolayısıyla bu sömürgeci devletlerin ekonomik çıkar çatışmaları, karşılıklı siyasi rekabete ve uyuşmazlıklara sebep olmuştur.

Avrupa’da Almanya -Fransa, Balkanlarda Avusturya -Rusya Arasındaki Anlaşmazlıklar

Avrupa’da Alman- Fransız anlaşmazlığı savaşın diğer sebeplerinden biridir. Fransa’nın elinde bulunan geniş tarım alanlarına sahip Alsace ile kömür ve demir yataklarının bulunduğu Lorraine bölgesi Fransa ile Almanya arasında her zaman anlaşmazlık konusu olmuştur.

Milliyetçilik

1789 Fransız İhtilali ile bütün dünyaya yayılan milliyetçilik fikirleri, I. Dünya Savaşı öncesi bütün dünyada toplumların yalnız cankurtaran simidi değil, aynı zamanda ideallerinin gerçekleşmesine imkân veren akım olmuştu. XX. yüzyılla birlikte büyük Avrupa devletlerinde beliren yeni milliyetçilik akımları ise devletin gücünü artırmaya, kendi milletini üstün görmeye yönelik politikaların kaynağı olmuştur.

Dinî ve Kültürel Yayılma Politikaları

Sömürgeci devletler dünya çapında uyguladıkları ekonomik ve siyasi yayılma politikalarına paralel olarak gittikleri yerlere kendi dinlerini ve kültürlerini de götürüyorlardı. Hatta çoğu yerde dinî ve kültürel yayılma politikaları daha da ağır basıyordu.

Aşırı Silahlanma ve Militarizm Duyguları

I. Dünya Savaşı’nın önemli nedenlerinden biri de aşırı silahlanma ve buna bağlı olarak militarizm duygularının ön plana çıkmasıdır. Özellikle Almanya siyasi birliğini tamamladıktan sonra sanayisinin bir bölümünü savaş sanayiine ayırarak deniz ve kara ordularını çok güçlendirmişti.

Hanedan Çekişmeleri

Rusya’da Romanoflar, Avusturya’da Habsburglar, Almanya’da, Hohenzollern, İngiltere’de Hanover hanedanları vardı. Bunlar birbirleriyle akraba idiler. Başka bir devlette kendi hanedan üyelerinin iş başına gelmesi için devamlı rekabet ediyorlardı. Çünkü bu durum kendi hanedanlarına itibar ve nüfuz kazandıracaktı.

Bloklaşma

I. Dünya Savaşı’nın sebeplerinden biri olan bloklaşma, Almanya’nın 1870’ten sonraki dış politikasının belirleyici unsuru olurmuştur. İtalya’nın Fransa ile ilişkileri iyi değildi. Bir taraftan Fransa korkusu, diğer taraftan sömürgecilik yarışına katılma isteği İtalya’yı Almanya ile bir ittifaka yöneltti. Böylece 1882 yılında Almanya, Avusturya ve İtalya arasında Üçlü İttifak denilen blok oluştu.