Amaç ve Kavramlar

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Dersinin Okutulma Amaçları

6 Kasım 1981 tarih ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 4. ve 5. maddeleri gereğince, yükseköğretim kurumlarında, eğitim ve öğretim süresince, zorunlu olarak Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi dersi okutulması kabul edilmiştir.

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi dersinin en temel amacı, Türk İnkılabı’nın ruhunu ve hedeflerini kavrayarak geliştirecek yeni nesiller yetiştirmek, modern Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin doğuşunu ve gelişme evrelerini öğretmek ve Türk gençliğini Atatürkçü düşünce sistemi doğrultusunda yetiştirmek olarak ifade edilebilir.

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi ile İlgili Kavramlar

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi dersinin daha iyi anlaşılabilmesi için bazı kavramların açıklanması gerekmektedir.

İnkılap

İnkılap köklü bir değişimi ifade eder: Türk hukuk lügatinde ise inkılap; “Bir milletin sahip olduğu siyasi, sosyal, askerî alanlardaki kurumların devlet eliyle makul ve ölçülü metotlarla köklü bir şekilde değiştirilerek yenileştirilmesidir.”

İnkılaplar; hazırlık, aksiyon ve yeniden düzenleme adı verilen üç aşamada gerçekleşir.

İhtilal

İhtilal bir devletin mevcut siyasal yapısını, iktidar düzenini ortadan kaldırmak için bu konudaki hukuk kurallarına başvurmaksızın yapılan geniş bir halk hareketidir. İhtilal mevcut bütünlüğü bozmaya yönelik bir mana taşır.

İnkılaplar gelişmeye, tekâmüle doğru bir değişiklik anlamına geldiği hâlde ihtilal tam tersine mevcut düzeni parçalamaya, düzeni dağıtmaya yönelik bir anlam ifade eder.

İsyan

Sözlük anlamı olarak itaatsizlik, emre boyun eğmeme, ayaklanma demektir. Kavram olarak ise, toplum içinde belirli bir grubun veya herhangi bir teşkilatın sınırlı amaç ve hedefini gerçekleştirmek üzere devlete karşı başkaldırma hareketidir.

Darbe

Devletin emri altındaki resmî kuvvetlerden birinin ani olarak anayasal olmayan yollarla mevcut hükûmeti devirmesi ve iktidara el koymasıdır. Çoğunlukla tanımı gereği şiddet içerir. Geniş halk kitlelerinin desteği olmadan yapılması ve köklü bir değişim hareketi olmaması sebebiyle “devrim” sayılmaz.

Reform (Islahat)

Islahat, Arapça “sulh” kökünden gelen ve ıslah etme, iyileştirme, düzeltme manasındadır. Bu kavram Fransızcada reform kelimesiyle aynı anlamdadır. Toplumda ihtiyaçlara cevap veremeyen kurumların yeniden düzenlenmesidir. Yani mevcudu iyileştirme şeklindeki çalışmalardır.

Rönesans

Anlam bakımından yeniden doğuşu ifade eder. Bilimde, sanatta, fikirde, edebiyatta yeniden doğuş demektir. Özellikle XV. ve XVI. yüzyılda Avrupa’da bilim, sanat ve edebiyat alanlarındaki gelişmeler olarak tarihteki özel anlamı ile bilinmektedir.

Tekâmül (Evrim)

Tekâmül sözcüğü Arapça “kâmil” olma, olgunlaşma kökünden türemiştir, ilerleme, gelişme demektir. Günümüz Türkçesinde evrim sözcüğüyle ifade edilmektedir.

Çağdaşlaşma (Modernleşme-Batılılaşma)

Çağın gereklerine göre yaşamak demektir. Eskiden kullanılan muasırlaşma, asrileşme veya günümüzde kullanılan Batılılaşma, modernleşme, uygarlaşma gibi sözcüklerin en güzel karşılığı çağdaşlaşma kavramıdır. En geniş anlamıyla çağdaşlık gelişmiş dünyayı ve bu ölçütlerde yaşamayı ifade eder.

Türk İnkılabı’nın Özellikleri ve Atatürk’ün İnkılap Anlayışı

Türk İnkılabı, bir diriliş ve yenilik hareketidir. Türk milleti siyasi ve hukuki olarak millî egemenliğe dayalı modern bir devlet, sosyal yönüyle de ileri ve medeni bir toplum olma tercihini Türk İnkılabı'yla gerçekleştirmiştir.

Atatürk, kendisinin gerçekleştirmeye çalıştığı inkılapların, Türk milletinin ideallerinin ve amaçlarının özeti olduğunu her vesile ile dile getirmiştir. Yaptığı her şeyi milleti için yapan ve yaptığı her şeyde Türk milletine güvenip onunla bütünleşen Atatürk, hayatı boyunca Türk milletini layık olduğu çağdaş uygarlık seviyesine ulaştırmaya çalışmıştır.