Olgu Bilim
Her bilim alanınında paradigma denilen belirli bakış açısı ile yaşadığımız evren anlaşılmaya çalışılır.Olgu bilim her türlü sosyal alan araştırmalarında ancak öze inerek çözme yaklaşımıdır.
Olgu bilim (fenomenoloji) yöntemini ilk kez ortaya koyan Alman düşünür Edmund Husserl (1859 –1938) insanların gerçek bilgiye ulaşmaları için görünenlerin ardına bakıp özüne ulaşması, hatta metafizik olanla uğraşması gerektiğine inanmaktadır.
Olgu bilimde “öz”e inmek için olgular incelenerek, aralarındaki ilişkiler betimlenir.
Olgu bilim epistemolojik olarak bilgiyi insanın dışında bir yerlerde olmayan, insanın yaşantısından yola çıkarak onun bilinci sayesinde oluşturduğu olgular olarak ele alır.
Olgu "kendini ve dış dünyayı kendine özgü bir biçimde algılayan kişinin öznel yaşantısı"na denilir.
Olgu bilim araştırmalarında da temeldeki araştırma sorusu katılımcıların bir olguya ilişkin yaşantılarının özünü ve bu olguyu nasıl algıladıklarını ortaya koyucu şekilde sorulmalıdır.
Veri toplama sürecinde genellikle nitel yaklaşımların en temel araçlarından olan görüşme tekniğinden yararlanılır. Kişilerin öznel olarak algıladıklarını ortaya koymak, araştırmacının kendi çıkarımlarını yapmadığı anlamına gelmez. Yani araştırmacı elde ettiği verileri katılımcıların söylediklerinin ötesinde, farklı şekilde yorumlayamaz ancak araştırmasında kişinin yaşantısının özüne inerken birtakım çıkarımlar yapması gerekir. Bu nedenle olgu bilim araştırmalarında derinlemesine veri toplanır.
Öze inme derinlemesine bir inceleme gerektirdiğinden, bunu sağlayacak veri toplama araçları gerekmektedir.
Olgu bilim araştırmalarında örneklem hemen hemen her zaman amaçlı örneklemdir.
Olgu bilim araştırmalarında, yapılandırılmış görüşmeler en önemli veri toplama araçlarıdır, diğer nitel veri toplama araçları ise yaşantıyı daha iyi anlamak adına kullanılır.
Toplanan verilerde öncelikle ilk göze çarpan temalar oluşturulur, dokusal ve yapısal betimlemeler yapılır ve en son olarak ilgili olguya dair yaşantının özünde aslında ne varsa ortaya koyulur.
Veri toplama ve analizinde araştırmacının deneyimli olması çok önemlidir.
Ayrıca olgu bilimin bir gereksinimi olarak, araştırmacının elde ettiği verileri yorumlarken, kendi bakış açısını bir kenara bırakması gerekir (paranteze alma)
Ayrıca bu araştırmalar öznel yaşamı ortaya koyduğundan belirli etik ilkelere uyulması ve katılımcının samimi cevap vermesi için birtakım önlemlerin alınması gerekir.
Olgu bilim çalışmalarındaki geçerlilik ve gerçeklik unsurları diğer nitel araştırmalarla benzerlik gösterir. Olgu bilim araştırmalarında geçerlik ve gerçekliğini sağlamak için; Araştırmacının ön yargılarından arınmış olması, veri analizi sürecinde farklı uzmanlardan fikir alınması, veri analizinin görüşme yapılan kişilerle tekrar görüşerek doğru yorumlandığına dair onay alınması ve araştırma sürecinin ayrıntıları ile anlatılması, gerekir
Derinlikli betimlemeler, araştırmacının kendi bakış açısını paranteze alması, toplanan verilerin tekrar görüşülen kişilere teyit ettirilmesi, analizlerin bir uzmana teyit ettirilmesi ile çalışmaların geçerliği ve şeffaflığı sağlanabilir.
Olgu bilim çalışmaları derinlikli olması ve olayı başkalarının empati kuracağı ölçüde ortaya koyabilmesi yönüyle güçlü bir desendir.
Olgu bilim deseninde diğer nitel araştırmalarda olduğu gibi genellenebilirlik düşüktür ve araştırmacının çok iyi deneyime sahip olması gerekir.