Fiil Cümlesi ve Ögeleri – II

Mef’ulü Mutlak

Eylemin meydana geliş biçimini, sayısını ve türünü belirten mef'ule mef’ulü mutlak denir ve irabı mansub olur.

Cümledeki fiilin mastarı veya eşanlamlı bir mastar olan mef’ulü mutlak şu üç durumdan birini belirtir:

1-Fiilin anlamını pekiştirir: Mastar olarak bulunan kelimeye sözlük anlamının dışında eylemi pekiştiren bir anlam verilir.

2-Fiilin türünü belirtir: Eylemin yapılış biçimini veya durumunu belirten mef’ulü mutlak isim tamlaması halinde bulunur ve benzetme ifade eder.

3-Eylemin oluş sayısını belirtir: Eylemin kaç kez yapıldığını belirten mastar, ya tesniye yapısıyla veya sayılarla birlikte kullanılır. Sayılar kullanıldığında sayının kendisi mef’ulü mutlak yerine geçer, mastar ise sayının sayılanı, yani temyizi olur.

Mef’ulü Mutlaka Özgü Durumlar:

1-Bazen mastar, sıfat anlamı taşıyan başka bir kelimeye muzaf olur. Bu durumda mastarın kendisi değil onun muzaf olduğu kelime mef’ulü mutlak olur, mastar ise muzafun ileyh olarak mecrur olur.

2-Eylemin özelliğini veya durumunu belirten sıfatlar (iyi, güzel, kötü, az, çok, şiddetli vs. gibi) mastara muzaf olduğunda mef’ûlü mutlak olur.

3-Mef’ulü mutlak olan mastar, fiilin bizatihi kendi mastarı olabildiği gibi, farklı babdan olan mastar da olabilir. Yani sülasi kökler aynı olmak şartıyla mastarın yapısı fiilin yapısından farklı olabilir.

4-Bir cümlenin devamında mef’ulü mutlaka dönen zamir de mef’ulü mutlak olur.

5-Bazı kelimeler kullanım itibarıyla tek olarak kullanılırlar ve mef’ulü mutlak olurlar.

Mef'ulün Leh

Cümledeki eylemin meydana geliş nedenini belirten mansub mastara mef’ulün leh veya mef’ulün li-eclih denir. Eylemin nedenini açıklar, kısaca “niçin?” sorusuna cevap olur.

Bir masdarın mef’ulün leh olabilmesi için:

Cümlenin fiilinin mastarı veya eşanlamlısı olmayan bir mastar olmalıdır.

Bu mastar eylemin nedeni olmalıdır, yani niçin? ve neden? sorularına cevap olmalıdır.

Mef’ulün leh olan mastarın öznesi ile zamanı, cümlenin öznesi ve zamanı ile aynı olmalıdır.

Mef’ulün leh olan mastar “kalbî fiiller” den “saygı göstermek, hakaret etmek, korkmak, istemek sevinmek, acımak; bilmek, cahil olmak” gibi iç duygulardan birini ifade etmelidir.

Mef’ulün leh şekil itibarıyla;

Bazen nekre olarak bulunur. Bu durumda mansub olur.

Bazen de elif-lam ile marife olarak bulunur. Bu durumda başına sebep bildiren harfi cer gelir.

Bazen de isim tamlaması hâlinde olur. Bu durumda mansub olur.

Bu şartları taşıyan ve mastar olmayan bir kelime mef'ulün leh olduğunda başında sebep bildiren bir harfi cer bulunur.

Mef’ulün Maah

Atıf yapılamayan bir “vav”dan sonra gelen ve birliktelik anlamında olan isme mef’ulün maah; bu vav harfine de vâv-ı maiyye (mef’ulü maah vavı) denir.

Mef'ulü maahta eylem başka bir nesneye, duruma veya zaman/mekâna bağlı olarak gerçekleşir.