Hasta Çocukların Sağlığının ve Ailesinin Desteklenmesi
Kronik Hastalık ve Çocuk
Tıbbi bozuklukları olan çocuklar, sağlıklı akranlarına kıyasla ruhsal sağlık sorunları geliştirmesi bakımından daha yüksek riske sahiptir. Tedavi sürecinde uygulanan acı verici girişimlere ve hastalığın oluşturduğu güçlüklere katlanmak çocukta ruhsal gerginlik oluşturur (MÖ). Hastalığa eşlik eden davranışsal ve ruhsal sorunlar çocuğun tedaviye uyumunu ve hastalığın seyrini olumsuz etkiler
Çocuğun özellikle anne, baba, kardeş ve arkadaşlar gibi çevresindeki kişilerle iletişim kurması kolaylaştırılmalıdır.
Okula giden çocuklar eğitimden geri kalmayacak şekilde, gerekli eğitim desteği sağlanmalıdır.
Okula giden çocuklar eğitimden geri kalmayacak şekilde, gerekli eğitim desteği sağlanmalıdır.
Kendisi gibi hastanede yatan çocuklarla tanıştırılmalı ve birlikte olmaları sağlanmalıdır.
Uygun durumlarda destekleyici grup çalışmaları yapılmalıdır.
Hasta Çocuk ve Aile
Çocuklarında kronik bir hastalık ortaya çıktığında, zamanla iyileşmenin olmaması ve hastalığın ailenin yaşamının bir parçası haline gelmesi ile ailede yas süreci başlar. Annelerin hastalık tanısı konduktan sonra ilk tepkileri çocuğunu kaybetme ihtimaline karşı şok, korku ve kaygıdır. Eğer çocuk bedensel özelliği dolayısıyla hasta görünmüyorsa anne hastalığı inkar edebilir. Daha sonra bu tepkileri kızgınlık takip eder. Sonunda çoğu olguda hastalık kabullenilir.
Çocuktaki kronik hastalık, anne baba kadar sağlıklı kardeşinde yaşam kalitesini etkilemektedir. Sağlıklı olan kardeşler zaman içerisinde agresif davranışlar, depresif belirtiler ve kaygı belirtileri gösterirler.
Çocuk ve Ergenin Hastalığı Anlaması
Bebeklik ve erken çocukluk döneminde bilişsel yetiler henüz olgunlaşmadığından çocuklar bu dönemde hastalığın önemini kavrayamazlar. Bu dönemde, bebekler anne babalarının duygusal tepkilerinden yoğun etkilenir.
Erken çocukluk döneminde (3- 6 yaş) tüm olayların kendisinden kaynaklandığının düşünülmesi olarak tanımlanan benmerkezci düşünce hakimdir. Çocuk, hastalığı işlediği bir suç ya da hataya karşı kendisine verilen ceza olarak düşünür.
Ergenlik dönemi ile birlikte hastalık artık erişkinlikler gibi algılanmaya başlanır. Ergenlik dönemindeki gelişimsel süreç nedeniyle, bu dönemde kronik hastalığın olması ve yeni başlaması, normal kimlik gelişimini olumsuz etkileyebilir.
Çocuğunda Hastalık Olan Ailelerin Görevleri
Çocuğunda hastalık olan ailelere, yardım edebilmek için ebeveynlerin hangi uyumsal görevlere ihtiyacı olduklarını bilmek gerekir. Bu uyumsal görevler:
- Çocuğun durumunu kabul etme
- Çocuğun tıbbi durumu ile ilgili bilgiye ulaşma
- Çocuğun gelişimsel ihtiyaçlarının karşılanması
- Aile fertlerinin gelişimsel ihtiyaçlarının karşılanması
- Stresle ve dönemsel krizlerle başa çıkma
- Aile fertlerinin duygularını yönetmelerine yardımcı olma
- Diğer bireylerin ve çocuğun hastalığı hakkında eğitilmesi
- Destek sistemlerinin oluşturulması
Çocuklarda Ağrı Yönetimi
Çocuk ve ergenler ağrı yönetiminde hem tıbbi hem de bilişsel davranışçı yöntemler yardımcı olmaktadır. Bilişsel -davranışçı yöntemlerle dikkat dağıtma, gevşeme uygulamaları sık kullanılır. Gevşeme yöntemiyle gerginlik ve ağrı uzaklaştırılarak çocuğun rahatlaması sağlanır. Ağrılı girişimlerde ailenin ve sağlık çalışanının tutumu da önemlidir. Ağrılı girişimler sırasında konuşma, mizah, nefes egzersizleri ve diğer dikkat dağıtıcılar ile çocuğun desteklenmesi ağrı ile baş etmede faydalı yaklaşımlardır. Daha küçük iğneler kullanmak, daha az tıbbi girişimlerde bulunmak, lokal anestezi ilaçlarının kullanılması diğer ağrıyı azaltma yöntemleridir.
Ölümcül Hastalık Karşısında Çocuk ve Aile
Çocukların hastalıkla ilgili bilgi edinme ihtiyacı ve ölümle ilgili düşünceleri, yaşları ve zihinsel olgunlaşma düzeylerine göre değişkenlik gösterir. Çocuklar ölüm kaygısını doğrudan sözel olarak aktarabileceği gibi oyunlar, resimler ve fanteziler aracılığıyla dışa vurabilir. Hastalığın alevlenme dönemleri sıklaştıkça ve hastalık ilerledikçe, çocukların ölümle ilgili endişe ve korkuları artar.
Ergenlik çağındaki çocuklar, ölümcül hastalık karşında yadsıma, gerileme ve yok sayma gibi bazı savunma düzenekleri geliştirir. Bazen de “neden ben”, “bu hastalık neden benim başıma geldi” gibi sorularla öfke duygusu yaşarlar.
Çocuktaki ölümcül hastalık tanısının, aileye aktarılması zorlu ve kritik aşamalardan biridir. Tanı uygun bir ortamda aceleye getirilmeden, ailenin anlayacağı bir dil kullanılarak aktarılmalıdır. Açıklama sırasında anne babanın birlikte bulunması, bu ağır tanıyı paylaşmaları ve birbirlerine destek olmaları açısından önemlidir. Ebeveynlerin kendilerini suçlayacak açıklamalardan ve hastalığın kötü gidişatı ile ilgili erken açıklamalardan kaçınılmalıdır. Ölümcül hastalıkla ilgili bilgi alışverişi çocuğun yanında yapılmamalıdır.