Çocukluk Dönemi Hastalıkları
Giriş
Yaşamın ilk 18 yılı çocukluk çağını oluşturur. Çocukluk çağı, bebeklik (0-2 yaş), oyun çocukluğu (3-6 yaş), okul çocukluğu (7-11 yaş) ve ergenlik (12-18 yaş) dönemlerinden oluşur. Bu bölümde öncelikle kullanılacak terimlerin tanımları yapılacak ardından çocukluk çağında sık karşılaşılan bazı hastalıklar hakkında bilgiler verilecektir.
Tanımlar
Belirti (Semptom): Hastanın anlattığı şikâyetlerdir.
Bulgu: Hastaya yapılan laboratuvar testleri ya da muayene gibi nesnel yöntemlerle elde edilen bilgilerdir.
Ateş: Genellikle hastalık etkisi ile artan vücut sıcaklığıdır.
Ağrı: Vücudun herhangi bir yerinde duyulan şiddetli acıdır.
Üst solunum yolu: Nefes alırken havanın gittiği yolun nefes borusunda ses tellerine kadar olan bölümüdür.
Alt solunum yolu: Nefes alırken havanın gittiği yolun ses tellerinden sonraki bölümüdür.
Bulantı: Midede duyulan ve insana kusacak gibi duygu veren durumdur.
Kusma: Bulantı ile beraber mide içeriğinin yemek borusundan geri gelerek ağızdan çıkması durumudur.
İshal: Olması gerekenden daha çok, daha sık ve daha sulu dışkılamadır.
Döküntü: Bazı hastalıklarda görülen çıban, leke, uçuk, kızarıklık vb. belirtidir.
Virüs: Hastalık yapıcı, bakterilerden daha küçük, yaşamak için başka bir hücrenin içine girmek zorunda olan ve ancak elektron mikroskobunda görülen mikro organizmalardır.
Bakteri: Toprakta, suda, canlılarda bulunan, çürüme, mayalanma veya hastalıklara yol açan, küresel, silindirimsi, kıvrık biçimli olan, bölünerek çoğalan, klorofilsiz, tek hücreli canlılardır.
Çocukluk Döneminde Sık Görülen Hastalıklar
Soğuk Algınlığı: Çocuklarda en sık görülen, virüslerin neden olduğu üst solunum yolu enfeksiyonudur. Solunum yoluyla bulaşır. Huzursuzluk, burun akıntısı, gözlerde sulanma, kusma, ishal, ateş, boğaz ağrısı, burun akıntısı, kuru öksürük, gözlerde kızarıklık, hafif ateş ve kas ağrısı gibi semptomlar ön plandadır. Tüm hastalık dönemlerinde olduğu gibi, soğuk algınlığı durumlarında da çocukların beslenmesi önemlidir.
Tonsillit ve Farenjit: Beş yaşın altında virüsler neredeyse tek etkendir. Bulaş mekanizması ve korunma soğuk algınlığındaki gibidir.
Sinüzit: Kafa ve yüz kemiklerinin içerisinde hava dolu boşluklar vardır. Bu boşluklarda oluşan enfeksiyonun adı sinüzittir. Tedavisinde hekim tarafından reçete edilen uygun antibiyotikler kullanılır.
Akut Otitis Media: Orta kulak enfeksiyonu olarak bilinir. Ateş ve kulak ağrısı en sık semptomudur. Ateş düşürücü ve ağrı kesici ilaçla birlikte antibiyotik tedavisi uygulanır.
Bronşiolit: Sıklıkla virüslerin neden olduğu, akciğerin uç bölgelerindeki küçük hava yollarının enfeksiyon hastalığıdır. Hızlı, zorlu ve hışıltılı nefes alma en sık görülen belirti ve bulgulardır.
Krup: Virüslerin neden olduğu bir enfeksiyondur. En belirgin özelliği hastalar öksürdüklerinde köpek havlıyormuş gibi ses çıkarmasıdır. Tedavide antibiyotiklerin yeri yoktur.
Pnömoni: Ateş ve solunum sistemine ait semptomlarla kendini gösteren, akciğer dokusunun enfeksiyonudur. Antibiyotiklerle tedavi edilir. Çocukluk çağı aşılarının yapılması birçok mikrobun pnömoni yapmasını engellemektedir.
Akut Gastroenterit: 14 günden daha kısa süreli, dışkılama sayısının normalden daha fazla ve kıvamının normalden daha sulu olması şeklinde tanımlamak mümkündür. İshalin tedavisinde hastaların susuz kalmaması çok önemlidir. İshalden korunmak için yaşanılan çevrede hijyen kurallarına uyulması ve bebeklerin anne sütü alması önemlidir.
İdrar Yolu Enfeksiyonu: Böbrekten idrarın vücut dışına atıldığı açıklığa kadar olan bölümün enfeksiyonuna idrar yolu enfeksiyonu denir. İdrar tetkikleri yapılarak tanı konur ve uygun antibiyotiklerle tedavi edilir.
Çocukluk Çağı Zehirlenmeleri: Zehirli olduğu bilinen veya zehirli olmayan bir maddeye vücuda zarar verecek şekilde maruziyetin olmasına zehirlenme denir. Maruz kalınan maddeler genellikle ilaçlardır. Evde bulunan ilaçların çocukların ulaşamayacağı bir yerde saklanması tek başına birçok çocuk zehirlenmesinin önüne geçecektir.
Çocukluk Döneminin Döküntülü Hastalıkları
Kızamık: Virüs vücuda alındıktan 10-12 gün sonra yüksek ateş, buruda akıntı, gözlerde kızarıklık ve ağızda arka dişlerin yanak komşuluğunda oluşan beyaz noktalar (koplik lekeleri) kızamığın ilk semptom ve bulgularıdır. Bundan birkaç gün sonra yüz ve boyundan başlayıp vücudun alt kısımlarına doğru yayılan kızarık deri döküntüleri ortaya çıkar. Asıl korunma yöntemi aşılanmadır.
Kızamıkçık: Vücutta döküntü, hafif ateş, boğaz ağrısı, lenf bezlerinde şişme ve burun akıntısı görülebilir. Asıl korunma yöntemi aşılanmadır.
Kabakulak: Hafif ateş, tükürük bezlerinde şişlik, lenf bezlerinde şişlik, baş ağrısı, kulak önünde ağrı, yorgunluk, iştahsızlık görülür. Asıl korunma yöntemi aşılanmadır.
Kızıl: Kızıl hastalığının nedeni virüs değil, bakteridir. Boğaz ağrısı, ateş, baş ağrısı, kırmızı veya beyaz ancak çilek benzeri görünümü olan dil ve vücutta döküntü ile karakterizedir.
Suçiçeği: Sıklıkla ateş, halsizlik ve iştahsızlığın eşlik ettiği bir hastalıktır. Saçlı deriden başlayıp bütün vücuda yayılan, çok kaşıntılı, içi sıvı dolu döküntülerle karakterizedir. Asıl korunma yöntemi aşılanmadır.
Boğmaca: En tipik belirtisi boğulurcasına olan aralıksız öksürük nöbetleridir. Hastalıktan korunmanın tek yöntemi aşılanmadır.
Beşinci Hastalık: Çocukların yüzüne tokat atılmış gibi yüzde kızarık döküntü, ağız kenarlarında da solukluk vardır.
Altıncı Hastalık: Bu hastalığın en tipik özelliği çok yüksek ateşin olmasıdır. Gövdeden başlayan döküntü ortaya çıktıktan sonra ateş düşer.
El- ayak- ağız Hastalığı: Ateş, boğaz ağrısı, iştahsızlık, halsizlik ile birlikte ağız içinde ve ağız çevresinde, avuç içlerinde ve ayak tabanlarında görülen döküntüler ile karakterizedir.