Kadın Sağlığı ve Hamilelik

Kadın sağlığı; kadınların sadece reprodüktif ve biyolojik fonksiyonlarının iyilik halini değil; aynı zamanda biyo-fiziksel çevrelerinin ve bu çevreyi oluşturan tüm unsurların, iş yükü ya da stres gibi psikolojik faktörlerin, hatta kadının beslenmesi, aile ilişkileri, hamilelik ve doğum sürecini de kapsayan bütüncül bir iyilik halini ifade eden bir kavramdır.

Kadın iç genital organları uterus (rahim), tuba uterinalar (tüpler), overler (yumurtalıklar) ve vajinadan oluşmaktadır.

Kadınlarda dış genital organlar vulva ve vajina bölgelerini içermektedir. Vulvar bölgede mons pubis, labium majör ve labium minörler, klitoris, vestibul ve vestibuler bezler, üretral açıklık, bulbus vestibuli, vajinal açıklık ve hymen yer almaktadır.

Kadın üreme sağlığı; kadınların sağlıklı bir cinsel hayat sürdürebilmesi, üreme fonksiyonunu sağlıkla devam ettirebilmesi ve sağlıklı bir gebelik süreci geçirebilmesi için gereken uygun ve sağlıklı koşullara sahip olmasıdır.

Hamilelik süreci fertilizasyon (döllenme) ile başlayan karmaşık bir olaydır. Sperm ve yumurta hücresinin kadının tuba uterinasında, ampulla bölgesinde birleşmesi ile döllenme gerçekleşir ve bir zigot oluşur.

Oluşan zigot mitozla bölünmeye başlar ve yaklaşık ilk sekiz haftayı kapsayacak organogenez yani organların basitçe gelişmeye başladığı dönem başlamış olur. Organogenez döneminin ilk üç haftası ‘’ya hep, ya hiç dönemi’’ olarak adlandırılır ve bu dönemde embriyoyu etkileyen teratojenler ya hiçbir soruna neden olmaz, yahut embriyo etkilenirse sakatlık oluşturamadan direk embriyonun ölümüne neden olurlar.

Normal doğum (vajinal doğum) uterus kontraksiyonlarına servikal açılma (dilatasyon) ve silinmenin (efasman) eşlik etmesi olarak tanımlanabilir .

Doğumun birinci evresi; doğumun başlamasından tam servikal açıklık (yani 10cm’e yakın açıklık) olmasına kadar geçen süredir. Doğumun birinci evresi aktif faz ve latent faz olarak iki kısımda incelenir.

Doğumun ikinci evresi; tam servikal açıklığın sağlanmasından bebeğin tamamen çıkışına kadar olan süreçtir. Aktif ve pasif faz olarak iki kısma ayrılır.

Doğumun üçüncü evresi; fetüsün tamamen çıkışından, plasentanın tamamen çıkışına kadar süren doğum evresidir .

Aile planlaması kavramı aklımıza ailedeki kişi sayısının sınırlandırılması veya doğum kontrolü ile ilgili uygulamaları getirse bile; aslında gerçekte bundan çok farklı bir anlam ifade etmektedir. Aile planlaması; kişilerin istedikleri zaman, bakabilecekleri kadar çocuk sahibi olmalarıdır .

Doğum kontrolü; kişilerin istemeden gebe kalmasını önleyen, kendi istedikleri zamanda iradeleri dahilinde gebelik elde edebilmeleri için eşlere yardımcı olan, erkek veya kadınların kullanabileceği yöntemlerin tümüdür.

Normal menstrüel kanama; hipotalamus, hipofiz bezi ve yumurtalıklar arasındaki uyumlu ve dengeli hormonal uyarı sistemi sayesinde süregelen, yaklaşık 28 günde bir (21-35 gün) görülen ve 3-7 gün sürmesi beklenen menstürel kanamalardır. Normal bir siklusta görülen kanama miktarı yaklaşık 60-80 ml civarı olmalıdır .

Anormal uterin kanama; sıklık, miktar ve süre olarak normal olmayan kanamalara verilen addır.

Anormal uterin kanama nedenleri;

Yapısal nedenler:

  • P: uterin polipler
  • A: adenomyozis
  • L: leiyomyomlar
  • M: malign ve malignite öncüsü lezyonlar

Yapısal olmayan nedenler:

  • C: koagülopatiler(coagulopaties)
  • O: ovulatuar disfonksiyonlar
  • E: endometrial disfonksiyonlar
  • I: iatrojenik
  • N: sınıflandırılamayan (nonclasified yet)

ACOG (American College Of Obstetricians And Gynaecologists) 35 yaş altındaki kadınlarda 12 ay, 35 yaş üstünde ise 6 ay düzenli ve korunmasız ilişkiye rağmen gebe kalamamayı infertilite olarak tanımlamaktadır .

İnfertilite, primer infertilite yani bir kadının hiç gebelik elde edememesi ve sekonder infertilite yani en az bir kez başarılı bir gebe kalabilme öyküsü olması olarak iki kısımda değerlendirilir .

Menopoz, bir kadının başka herhangi bir patoloji olmaksızın 12 ay boyunca hiç menstrüel kanama görmemesi olarak tanımlanabilir.

Dünya geneline bakıldığında jinekolojik kanserlerin görülme sıklığına göre sıralamasında ilk üç kanser serviks kanseri, endometrium kanseri, over kanseri şeklindeyken; ülkemizde en sık görülen sıralama endometrium kanseri en sık, ardından over kanseri, en az görülen ise serviks kanseri olarak belirlenmiştir .