Teknoloji Çağında Ebeveynlik

Gözlem yolu ile öğrenmenin önemine değinen Bandura kişiliğin, başka insanların davranışlarınnın gözlemlenmesi sonucunda oluştuğunu ifade etmektedir. Bir çocuğun çevresinde gördüğü durumların kişiliğinin parçalarını oluşturduğu Sosyal Öğrenme Kuramı’nda belirtilmiştir. Buradan yola çıkıldığında dijital ebeveynlerin çocukları için teknolojinin kullanımı konusunda rol model olamaları gerektiği söz konusu olmuştur.

Bireylerin çocuk sahibi olacaklarını öğrendiklerini andan itibaren zihinlerinde birçok soru şekillenmektedir. Çocuklar öğrenme veya eğlenme için teknolojiyi nasıl kullanmalı, hangi yaş döneminde kaç saat kullanmalı, çocuğun öğrenmesi için hangi teknolojik araçlara ihtiyacı var? Çocuklarımızı teknolojik araçların ve internetin zararlarından nasıl koruyabiliriz? Nasıl güvende kalabilirler?

Endişe ve kaygı düzeyleri bu bağlamda yüksek olan ebeveynlerin bu sorularına birçok cevap verilebilir. En temel cevaplar çocuğun teknoloji ile ilişkisinde içerik, kapsam ve etki boyutlarına odaklanılarak verilebilir.

Teknolojinin olumlu ve olumsuz yönlerine dikkat edilmelidir. Uzun süre ekrana maruz kalmak bireylerin fiziksel, bilişsel ve sosyal gelişimlerini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Uyku sağlığı, yeme sorunlarından kaynaklı obezite ve asosyallik olumsuz etkilerin sonuçları arasında yer almaktadır. Bu sorunların oluşmaması için en başında çockla bilirkte ebevynin kurallar oluşturması gerekmektedir. Bu kurallara uyulup uyulmadığı ebeveyn tarfından mutalaka kontrol edilmelidir. Kural listesi görünür bir yere yerleştirilmeli kurallara uyup uymadığına dair işaretler eklenmeli ve çocuğun da kendi kendini takip etmesi sağlanmalıdır.

Teknolojinin olumlu kullanımı için cihaz türü, yaş, süre, amaç etkin faktörler arasında yer almaktadır. Akademik başarı üzerinde etkisi kanıtlanan teknolojinin matematik, temel okuryazarlık, harf okuma ve yazma gibi becerileri geliştirdiği araştırma sonuçlarından elde edilmiştir.

Ebeveynleri teknoloji çağında farklı roller sorumluluklar beklemektedir. Bu bağlamda dijital ebeveyn kavramı da 21. yüzyılda ortaya çıkmıştır. Dijital yerliler olan Z kuşağının beklentilerinin karşılanması, ihtiyaçlarına cevap verilebilmesi için dijital göçmenler olarak (Y kuşağı) dijital ebeveynlik özelliklerine sahip olunması gerekmektedir. Ancak bu sayede ebeveyn, çocuk ve teknoloji ilişikisi sağlıklı biçimde devam eder.

Araştırma sonuçları arasında ailelerin teknolojinin güvenlik bağlamını düşünmedikleri ekran süresinden bağımsız olarak akademik başarıyı arttırmada rolü olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır. Ebeveynler teknolojinin güvenli kullanımı konusunda çocuklarını eğitmelidirler.

0-24 aylık çocukların beyin gelişimi için teknolojiden uzak kalması tavsiye edilmektedir. 24 -60 aylık çocuklara günde en fazla 1 saat teknoloji kullanımı için izin verilmelidir. 60 ay ve sonrasına aile ile çocuğun ortak karar verdiği sürede kontrolü devam ettirerek teknoloji kullanımı sağlanabilir.

Bir çocuğun teknolojiyi kullanmadığında agresif hareket ettiği, hırçınlaştığı, kriz geçirdiği gözlemleniyor ise çocuk teknoloji bağımlısı olabilir. Teknolojiden uzaklaştığında hayat çocuk için duruyor ve hiçbir şey yapmak istemiyorsa teknoloji bağımlısı olabilir. Böyle bir durumla karşı kaşıya kalındığında bağımlılığa sebep olan etmenlerin neler olabileceği düşünülmeli ve soruna çözüm aranmalıdır.

Çocuğu teknolojinin olumsuz kullanımından koruyabilmek için ona örnek olunması gerekmektedir. Ebeveynin çocuğa rol model olması çocuğun teknolojiyi olumlu yönde kullanmasına da teşvik edecektir.