Selçuklu ve Beylikler Döneminde Anadolu
11. yüzyılda Oğuz Türkleri tarafından kurulan Selçuklular, tarihsel süreç içerisinde Türklerin kurduğu en önemli dört büyük imparatorluktan birisidir. Selçukluların kurmuş olduğu devlet, İran ve Arap gelenekleriyle birleşmiş ve Türk-İslâm tarihi içerisinde çok önemli bir konumda olmuştur. Selçukluların İslâmiyet'i benimsemeleriyle birlikte Sünni düşüncenin de bir nevi koruyucusu olmaları ve bölgedeki Şii Fatımî Halifeliği'ne karşı Sünniliği ön plana çıkarmaları çok önemlidir. Selçuklular döneminde bölgede birçok âlim yetişmiş ve her biri gerek İran coğrafyasında ve gerekse Anadolu coğrafyasında kültürün, toplumun, dinî hayatın yegâne temsilcileri olmuşlardır. Selçukluların Anadolu'ya gelişi 11. yüzyılda gerçekleşmiştir. Selçuk Bey önderliğinde kurulan Selçuklular başta Anadolu'ya bazı keşif akınları düzenleseler de zaman içerisinde sistemli bir akın faaliyetiyle Anadolu'nun yavaş yavaş Türk yurdu hâline gelme süreci başlamıştır. Türkler için bir Kızıl Elma mefhumu konumuna gelen Anadolu, birçok Oğuz Türkünü Anadolu'ya sevk etmiştir. Selçukluların Gazneliler ile yapmış olduğu savaşlar sayesinde Selçuklular devlet teşkilatına sahip olmuş ve bu devlet refleksiyle Anadolu'ya bizzat akınlar düzenlenmeye başlamıştır. Anadolu'nun Türkler tarafından kesin bir biçimde ele geçmesi 1048 yılında yapılan Hasankale ve hemen akabinde 1071 yılındaki Malazgirt Zaferi'yle olmuştur. Alp Arslan, Selçuklu tahtına geçtikten sonra amcası Tuğrul Bey'in batı politikalarını devam ettirmiş, 1064 yılında Ermenistan, Gürcistan ve Doğu Anadolu üzerine seferler düzenlemiştir. Anadolu'ya sistemli akınların devam ettiği bu dönemde Türk ve dünya tarihi açısından çok önemli bir konumda olan Malazgirt Savaşı yapılarak, Bizans yenilgiye uğratılmış ve Türklerin önündeki en büyük engel ortadan kaldırılmıştır. Anadolu tarihi açısından ehemmiyeti ortada olan bu savaş sonucunda Türkler, Anadolu'nun muhtelif uç bölgelerinde Selçuklulara bağlı bir şekilde bir şekilde iktalarını yönetmişlerdir. Anadolu'da kurulan ilk dönem beyliklerinden olan Saltuklular, Artuklular, Mengücüklüler, Danişmendliler, Ahlatşahlar, Dilmaçoğulları ve Çaka Beyliği Anadolu'nu Türkleşmesi ve İslamlaşmasında çok önemli görevlerde bulunmuş, Anadolu'yu Haçlı, Ermeni gibi düşman tehditlerine karşı savunmuş; bölgelerindeki topraklarda birçok âlimi, edibi, şairi koruyarak Anadolu'nun kültürel ve sosyal tabakasını oluşturmuşlardır. Beyliklerin kuruluş sürecinde bir diğer önemli olay da Selçukluların Anadolu kolunun kurulması olmuştur. Süleyman Şah İznik'i 1075 (diğer yorumlar 1078-1081) yılında alarak Anadolu Selçuklu Devleti'ni resmen kurmuş ve Anadolu tarihi açısından çok önemli bir dönemin basamağını oluşturmuştur. Süleyman Şah'ın halefleri tarafından 14. yüzyılın başına kadar yönetilen Türkiye Selçukluları, Karadeniz ve Akdeniz sahillerine egemen olma yolunda büyük başarılar elde etmiş, donanma vücuda getirmiş ve uluslararası ticarette adından söz ettiren konuma yükselmiştir. Bu dönemde inşa edilen kervansaraylar yerli ve yabancı birçok tüccarı Anadolu'ya çekmiştir.
Anadolu Selçuklularının altın çağını temsil eden I. Keyhüsrev, I. Keykâvus ve I. Keykubad devirleri bilhassa Anadolu'nun birçok açıdan kalkındığı dönemler olmuştur. Bu dönemde Anadolu'ya gelen âlim ve sufilerin Anadolu'daki düşünce atmosferine katkısı günümüze kadar süregelen bir olgunun başkangıcıdır. Yine bu dönemde inşa edilen birçok mimari eser Anadolu'nun kalkınmasını sağlamıştır. Anadolu'nun en eski hastahanesi ve dünyanın ilk tıp okullarından birisi kabul edilen Gevher Nesibe Dârüşşifâsı ve Tıp Medresesi de bu dönemde inşa edilmiştir. İbnü'l-Arabî, Abdüllatif el-Bağdâdî, Necmeddin-i Dâye, Kaniî-i Tûsî, Sultanululema Baheddin Veled ve Ahi Evran gibi önemli isimler de bu dönemin âlimleridir. Anadolu'yu yurt hâline getiren beyliklerin ikinci dönemi de Osmanlı öncesine uzanır. Bu dönemde kurulan Saruhanoğulları, Menteşeoğulları, Aydınoğulları, Karesioğulları, Sahin Ataoğulları, Germiyanoğulları, Eşrefoğulları, Hamidoğulları, İnançoğulları, Karamanoğulları, Pervaneoğulları, Candaroğulları Anadolu'nun sonraki aşamasının en önemli beylikleri olmuşlardır. Osmanlı'nın üzerine inşa ettiği dönemi temsil ederler. Bu dönemde de birçok âlim yetiştiren Anadolu, sahip olduğu kültürlerin üzerinden Anadolu Uygarlığını inşa etmeyi başarmıştır.