Göçün Aile Üzerindeki Etkileri

Göç, göçmenler ve aileleri için önemli bir gelişme potansiyeli olan ileri bir yaşam standardını ve ekonomik faydalar için bir aracı temsil etmektedir. Aynı şekilde, aile geleneksel olarak hem geldiği hem de göç ettiği yerleşim birimlerinde sosyal uyum ve toplumsal gelişim için önemli bir güce sahiptir.

Göç insanlık tarihi boyunca gözlemlenen bir olgudur. Göç dediğimizde ilk aklımıza gelen insanların bireysel ya da grup halinde geçici ya da sürekli olarak yer değiştirmeleridir .

Siyasi, dini veya diğer zulüm türlerinden kaçarak mülteci olarak başka bir ülkeye sığınmak isteyen bir kişi genellikle sığınmacı olarak tanımlanır.

Yeni katılınan toplum için göçün çeşitli avantajları bulunmaktadır. Bunlar: Ucuz işgücü, nitelikli işgücü ve kültürel çeşitliliktir. Bunun yanında yeni katılınan toplum için göçün çeşitli dezavantajları da bulunmaktadır. Bunlar: İş kaybı, ayrımcılık ve ırkçılık, artan nüfusun yarattığı sorunlar, kültür ve gelenekteki değişimler ve hastalıklar şeklindedir.

Göçün terk edilen toplum için gelir desteği, yerliler için daha iyi iş olanakları ve bilgi ve beceri akışı gibi avantajları bulunmaktadır. Bunun yanı sıra göçün terk edilen toplum için kalifiye işgücü kaybı, nüfus ve piyasaların yaşadığı sorunlar, ailevi sorunlar gibi devavantajları da bulunmaktadır.

Göçün birçok belirleyicisi olabilir. Göç kuramcısı, Ravenstein’in teorisi, göçün itici ve çekici faktörler doğrultusunda gerçekleştiğini belirtir.

Lee, Ravenstein'a benzer şekilde, göç etme kararının itici ve çekici faktörlerden etkilendiğini öne sürmüştür. İtici faktörler arasında siyasi huzursuzluktan kaynaklanan şiddet, kişisel güvenlik tehditleri, yoksulluk ve sosyal güvencesizlik, geçim için mücadele ve düşük eğitim düzeyi yer almaktadır. Çekici faktörler, kendini geliştirme hayallerini, yükselen bir ekonomiyi ve güvenliği, iş fırsatlarını, uygun göç yasalarını, aile ile birleşmeyi, daha iyi sosyoekonomik olanakların peşinde koşmayı ve eğitimi kapsamaktadır.

Düşük eğitim düzeyi, yüksek nüfus artışı, geçim mücadelesi, insan haklarının ihlali, siyasi huzursuzluk göçün itici faktörleri arasında yer almaktadır. Gelişmiş ekonomi ve finansal güvenlik, istihdam ve iş fırsatları, uygun göç yasaları, kültürel benzerlikler ve aile desteği ise göçün çekici faktörleri arasında yer alır.

İnsanların göç etme eylemi tek bir nedene dayanmadığından göç eyleminin birçok türü bulunmaktadır. İç Göç, Dış Göç, Geçici Göç, Sürekli Göç, Zorunlu Göç, Gönüllü Göç, Vasıflı ve Vasıfsız Göç olmak üzere sekiz göç türü bulunmaktadır.

Göç, ailelerin ve üyelerinin yaşayabileceği en stresli olaylardan biridir. Çünkü göç, herşeyden önce aile üyelerinin aşina olduğu çevreyi değiştirmektedir. Dolayısıyla ailenin eski ve yeni ortamlar arasında bir bağlantı kurmasını gerektirir. Yeni bir çevreye uyum sağlamak için aile üyeleri, yeni sosyal ağlar oluşturmalı, sosyal kuralları öğrenmeli ve bazen yeni bir dil öğrenmelidir. Bu nedenle uyum süreci zaman alır.

Sluzki (1979), göç sürecinin aile üzerindeki etkilerini beş aşamada ele almaktadır.