Aile Yaşam Döngüsü

Hemen her ailenin yaşam sürecinde önemli olan ve tamamı ailenin yaşam sürecini oluşturan önemli aşama ya da olaylar dizisi Aile Yaşam Döngüsü (AYD) olarak isimlendirilmektedir. Kuruluşundan dağılışına kadar devam eden süreçte ailenin geçirdiği dönemleri, her aile için geçerli olacak kesin yıllarla ve/veya özelliklerle ayırmak her zaman mümkün olmayabilir. Çoğu zaman dönemler birbirinin içine girer. Ailenin yaşam dönemlerinin belirlenmesinde genel olarak çocukların yaşları ile bu yaşlardaki çocukların özellikleri ölçüt olarak alınmaktadır. Ailenin toplumsal bir birim olarak yaşamı boyunca geçirdiği aşamalar olarak isimlendirilen Aile Yaşam Döngüsünün (AYD) aşamalarını belirlemenin yanı sıra her bir aşama ile çevrede gelişen toplumsal olaylar arasındaki ilişkileri anlamak hem toplumsal hem de bireysel olarak önemlidir. Aile Yaşam Döngüsü aynı zamanda bireyin, ailenin ve toplumun işlevlerini anlamlandırmada da önemli bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır.

Yaşam döngüsü içinde ortaya çıkan her bir olay, ailedeki rollerin yanı sıra üyeler arasındaki ilişki kurallarında da birtakım değişiklik ve düzenlemeleri gerekli kılar. Geçiş dönemlerinde çeşitli sorunların ortaya çıkması doğal olmakla beraber, bir dönemden diğerine geçiş başarıyla tamamlanmadığında, ailenin yeni aşamaya uyum sağlaması zorlaşmaktadır.

Aile Yaşam Döngüsü çalışmalarına ilk olarak 1931 yılında Sorokin, Zimmerman ve Galphin’in çalışmalarında rastlanmıştır. Aile Yaşam Döngüsü, bu yıllarda son derece basit dört döngüden oluşmaktadır. Aile Yaşam Döngüsü modelleri üç evrede gelişim göstererek zamanla daha fazla döngü içermiş ve daha da karmaşık hale gelmiştir. Günümüzde en yaygın olarak kullanılan Aile Yaşam Döngüsü modeli 1971 yılında Duvall tarafından geliştirilmiş olan, ebeveyn ve çocukların yaşlarına odaklanan ve 8 evreden oluşan modeldir. Bu modelin evreleri şu şekildedir:

Yeni Evli Çocuksuz Aileler

Evlilikle başlayan eşlerin yalnız olduğu ve ilk çocuğun doğumuna kadar devam eden çocuksuz yıllardır. Evliliğin ilk yıllarında olan eşler seçim yapma, para kazanma, harcama alışkanlıklarını öğrenme, rutin işlerin yapılması, gelecek için plan yapma ve karar verme gibi konularda birbirlerine alışmaya ve uyum sağlamaya çalışırlar

Küçük Çocuklu Aileler (En küçük çocuk 30 aylığın altında)

Karı-koca rollerine yeni bir rol olan ebeveynlik (anne-baba) rolü eklenmiştir. Genişleme döneminin ilk aşaması olan bu dönemde ilk çocuğun doğumu ile ailenin yaşamında önemli değişiklikler söz konusu olmaktadır. Eşlerin birbirlerinden beklentilerinin arttığı ve desteğe en çok ihtiyaç duydukları dönemdir.

Okul Öncesi Çocuklu Aileler (en büyük çocuk 2,5-6 yaş aralığında)

Okul öncesi çocuğun ilgi ve ihtiyaçlarının karşılanması ailenin temel uğraş alanını oluşturmaktadır. Bu dönemde çocukların yetiştirilmesi ve eğitimi önemli bir konu haline gelir.

Okul Dönemi Çocuklu Aileler (en büyük çocuk 6-13 yaş aralığında)

Ailenin telaşlı, hareketli olduğu yıllardır. Bu dönem bireysel kaynaklar açısından zaman ve enerjinin en yetersiz olduğu dönemdir. Bu nedenle bu dönemde iş bölümü gereklidir. Aile bu dönemde yeni bir sistem olan okulla karşılaşır.

Gençlik Dönemi Çocuklu Aileler (en büyük çocuk 13-20 yaş aralığında)

Bu döngü ailenin en büyük çocuğunun ergenliğe ulaşması ile başlamaktadır. Çocukların ergenlik döneminin temel özellikleri arasında yer alan biyolojik, psikolojik, sosyal ve duygusal değişimleri bu dönemde anne ve babanın yoğunlaştıkları “problem” alanları arasında ilk sıralarda yer alır. Bu nedenle en belirgin stres kaynağı, ebeveynlerle ergen arasındaki çatışmalardır.

Evden Ayrılan Çocuklu Aileler (ilk çocuktan son çocuğun ayrılmasına kadar)

Bu dönemde aile yeniden daralmaya başlar. Daralmaya bağlı olarak gelir, ihtiyaçlardan fazla olabilir. Aynı zamanda ev yönetim etkinlikleri (evin bakımı, yiyecek hazırlama, çamaşır vb.) azalmış, yaşam biraz yavaşlamıştır.

Orta Yaş Dönemi Aileleri (boş yuvadan emekliliğe kadar)

Çocuğun evden ayrıldığı bu dönemde ebeveynin sorumluluk anlayışında değişiklik görülmektedir. Ebeveynin çocuğuna yönelik bir sorumluluktan ziyade iki yetişkin arasındaki ilişkiden doğan karşılıklı bir sorumluluğu söz konusudur.

Yaşlı Aileler (emeklilikten her iki eşin ölümüne kadar)

Aile yaşam döngüsünün son aşamasıdır. Bu dönemde yaşlı bireylerin karşılaştıkları en önemli sorunlardan biri yaşla beraber fiziksel güçten düşme ve kronik hastalıklardır. Ayrıca iş yaşamındaki değişim, gelir ve olanaklarda azalmaya neden olmaktadır. Bu dönemde yaşlı bireylerin karşılaştığı bir diğer önemli sorun ise eşin kaybıdır.