Kriz Yönetimi
Kriz
Kriz, paydaşların önemli beklentilerini tehdit eden, tahmin edilememe özelliği olan bir olay ve bu olayın örgütün performansını ciddi bir şekilde etkileyerek olumsuz sonuçlar meydana getirebilmesidir. Kriz, aniden gerçekleşen ya da kararlı bir değişimi içeren dengesiz bir durumdur.
Kriz Süreci
Gizli Kriz Aşaması (Körleşmiş Aşama): Bu aşamada, örgütün amaç ve varlığını tehdit eden durumlarla ilgili sinyaller ortaya çıkmıştır. Gerekli bilgiler alınamadığı için krize yönelik önlemler alınamamaktadır.
Hareketsizlik ve Krizi Yalanlama Aşaması: Bu aşamada örgütsel performansta bozulma belirtileri olmasına rağmen örgüt yönetiminde herhangi bir hareket görülmemektedir.
Hatalı Önlem Aşaması: Bu dönemde, örgüt ortamında yöneticiler ve çalışanlar arasında büyük bir korku ve panik oluşur, stres artar. Kriz döneminde, yetkinin merkezileşmesi, çalışanlar arası huzursuzluk ve kararların niteliğinin bozulması gibi durumlar gözlenir.
Kriz Aşaması: Örgüt krize neden olabilecek gelişmeleri önlemede yetersiz kalmış ya da değişikliklere uyum sağlayamamışsa örgüt bir kriz durumu ile karşı karşıya kalmaktadır.
Çözülme (Dağılma) Aşaması: Kriz öncesi ve kriz döneminde, krizi başarıyla atlatacak çözümler geliştirilemezse, krizin şiddetine bağlı olarak örgüt ortadan kalkabilir.
Kriz Yönetimi
Kriz yönetimi, bir örgütün potansiyel krizleri önceden tahmin etmeye çalışması, ortaya çıkmadan önce önlemler alması ya da etkilerini en aza indirmesine yönelik çalışmaların yer aldığı sistematik bir süreçtir ve olası krizlere karşı hazırlık ve yönetsel uygulamaları kapsamaktadır.
Kriz Yönetim Süreci
Kriz Öncesi Yönetim Süreci: Örgütün içinde bulunduğu potansiyel tehlikelerin belirlenmesi, risk unsurlarının tanımlanması gerekmektedir. Doğal afetler nedeni ile oluşan krizler de bazı belirtiler göstermektedirler. Örgütlerin bu belirtileri izlemesi, olası afet tehlikesine karşı hazırlıklarda bulunup önlem alması öncelikle hasar önleme ve azaltma çalışmaları için oldukça önemlidir.
Kriz Anı Yönetimi: Amacı, krizin hasarını önlemek ya da en aza indirmek, krizin örgütü etkilemeyen bölümlerine sıçramasını önlemektir.
Kriz Sonrası Yönetim: Örgütün kriz öncesi olağan faaliyetlerini yürütmesine yönelik oluşturulan kısa ve uzun vadeli planların geliştirilmesi ve uygulanmasını içerir.
Kriz Yönetiminin Özellikleri
Kriz yönetimi, krizleri önceden görebilen, türlerini ayırt edebilen, önlemleri alabilen, yaşanan krizlerden dersler çıkarabilen ve mümkün olan en kısa sürede toparlanabilen örgütleri ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır.
Kriz yönetimi önemli, karmaşık ve zaman alan bir süreç olduğundan, esnek, atak, cesaretli, takım çalışmasına yatkın, yeniliğe açık, beklenmeyen durumlarda bilinmeyene ya da istenmeyene de hazır olmayı gerektirir.
Kriz yönetimi başı ve sonu olmayan, süreklilik gerektiren bir uygulamadır.
Kriz türlerinin kendilerine özgü işaret ve çözümleri olduğu için kriz yönetimi kriz türlerine göre şekillendirilir.
Kriz Yönetiminin Temel Acı
Krizleri önceden tahmin edebilen, türüne göre önceden gerekli önlemleri alabilen, krizin olumsuz etkilerini en aza indirebilen yaşanan krizden sonuçlar çıkar bilen ve zaman kaybetmeden toparlanarak faaliyetlerinin krizden önceki düzeye veya daha üstüne çıkabilen örgütsel sistem oluşturmaktır.
Kriz Yönetiminin Stratejileri
Proaktif Kriz Yönetimi Stratejisi: Proaktif yaklaşım ile kriz gerçekleşmeden önce alternatifler geliştirilerek krizin örgüte zarar vermesi önlenebilir. Örgütler için önemli olan kriz oluşmadan, krizin gelmekte olduğunu hissedebilen, kriz koşullarını başarı yönünde kullanabilen ve örgütün yaşam sürecine yeni bir ivme kazandırabilen bir yönetim yapısına sahip olmaktır. Örgütler, kriz sinyallerini doğru değerlendirip gerekli önlemleri alırsa ister krize girilsin isterse krizin oluşum sürecinin başlarında olunsun, en avantajlı şekilde çıkmasını bilecektir.
Reaktif Kriz Yönetimi Stratejisi: Kriz ortaya çıktığında hasarı en aza indirmeye ve süreç içinde iyileştirme aşamalarını gerçekleştirmeye yönelik kriz yönetimine Reaktif Kriz Yönetimi adı verilir. Bu yönetimin temel amacı, yaşanan krizin insanlara ve örgütlere olabilecek zararlarını en aza indirebilmektir. Reaktif Kriz Yönetimi saldırgan ve tasfiyeci kriz yönetimi olmak üzere ikiye ayrılabilir. Saldırgan Kriz Yönetimi, genellikle krizin kontrol edilebildiği durumlarda uygulanır. Hızlı tepki vermeyi gerektiren krizlere karşı krizin etkilerinin giderilmesi için gerekli faaliyetleri hiç gecikmeden saldırgan bir tarzda uygulanması söz konusudur. Tasfiyeci Kriz Yönetimi ise kriz sürecinin kontrol edilemediği örgütlerin çöküş, dağılma ya da çözülme dönemlerinde kullanılır. Amacı, krizden dolaylı ya da dolaysız etkilenen kişi ve örgütleri daha büyük zararlardan korumak için planlı ve sistemli bir tasfiyenin, bilinçli bir geri çekilmenin gerçekleştirilmesidir.
Enteraktif Kiriz Yönetimi Stratejisi: Etkili bir kriz yönetimi krizlerde ortak olan toplam beş farklı aşamanın (kriz sinyallerinin alınması, hazırlık ve korunma, denetim altına alma, normal duruma geçiş ve öğrenme ve değerlendirme) yönetimini içermekte olduğunu ve krizlerin bu aşamalar çerçevesinde yönetilmesi gerektiğini kabul eder.
Örgütlerin Krize Hazırlıklı Olma Düzeylerine Göre Örgütler
- Krize Yatkın Örgütler
- Krize Duyarlı Örgütler
- Krize Kısmen Hazır Örgütler
- Krize Dayanıklı Örgütler
- Krize Hazır Örgütler