Ailelere Yönelik Adli Sosyal Hizmet Uygulamaları
Sosyal hizmetin uygulama alanlarından biri de ailedir. Sosyal hizmet uzmanları, çoğunlukla ailelerle ve bireysel olarak aile üyeleriyle değerlendirmeye ve müdahaleye dönük çalışmalar yapmaktadırlar.
Modernleşme sonrası dönemde ekonomik ve sosyal değişimlerle bağlantılı olarak toplumsal dayanışmanın azalması ile aile çözülmeleri ve boşanmalar artmış, aile kurumu her zamankinden daha fazla dışarıdan desteklenmeye ihtiyaç duymuştur. Bu bağlamda birçok ülkede ve ülkemizde aile danışmanlığı, aile terapisi, aile arabuluculuğu gibi uygulamalar geliştirilmiştir .
Ülkemizde 4787 sayılı 18.01.2003 tarihli Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’da aile mahkemelerinin “aile hukukundan doğan dava ve işleri görmek üzere kurulan aile mahkemeler” olduğu hükmü yer almakta ve aile mahkemelerinin, Adalet Bakanlığınca Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü alınarak her ilde ve merkez nüfusu yüz binin üzerindeki her ilçede, tek hâkimli ve asliye mahkemesi derecesinde olmak üzere kurulduğu belirtilmektedir.
Kanun’da aile mahkemesinin, diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak üzere görev alanına giren konularda aileyi koruyucu, eğitici ve sosyal önlemler alacağı belirtilmiştir.
Bir uzmanlık mahkemesi olarak aile mahkemeleri, disiplinler arası çalışmayı gerektiren bir yapıya sahiptir. Ailenin psikososyal ve ekonomik sorunları ile bir bütün olarak ve çevresi içinde ele alınabilmesi için bütüncül ve disiplinler arası bir yaklaşım gereklidir.
Kanun’da aile mahkemesinin, diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak üzere görev alanına giren konularda aileyi koruyucu, eğitici ve sosyal önlemler alacağı belirtilmiştir. Bu önlemler şunlardır:
Yetişkinler hakkında;
Evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri konusunda eşleri uyararak, gerektiğinde uzlaştırmaya,
Ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüklerin yerine getirilmesine ilişkin gerekli önlemleri almaya,
Resmî veya özel sağlık veya sosyal hizmet kurumlarına, huzur evlerine veya benzeri yerlere yerleştirmeye,
Bir meslek edinme kursuna veya uygun görülecek bir eğitim kurumuna vermeye,
Küçükler hakkında;
Bakım ve gözetime yönelik nafaka yükümlülüğü konusunda gerekli önlemleri almaya,
Bedensel ve zihinsel gelişmesi tehlikede bulunan veya manen terk edilmiş hâlde kalan küçüğü, ana ve babadan alarak bir aile yanına veya resmî ya da özel sağlık kurumuna veya eğitimi güç çocuklara mahsus kuruma yerleştirmeye,
Çocuk mallarının yönetimi ve korunmasına ilişkin önlemleri almaya,
Genel ve katma bütçeli daireler, mahallî idareler, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bankalar tarafından kurulmuş teşekkül, müessese veya işletmelere yerleştirmedir
Aile mahkemelerinde çalışma yöntemi; bilgi toplama, sorunun tanımlanması, planlama, uygulama, değerlendirme ve izleme olmak üzere altı aşamadan oluşmaktadır.
Ailelerle adli sosyal hizmet alanında yer alan uygulamalardan biri de aile arabuluculuğudur.
Aile arabuluculuğu (family mediation) ayrılık ya da boşanma aşamasında olan çiftlerin aralarındaki anlaşmazlıkları tarafsız bir arabulucu (mediator) yardımıyla çözümleyerek mahkeme süreci öncesinde ortak bir uzlaşmaya varabilmelerini sağlamaya yönelik bir uygulamadır.