Hâkimlik ve Savcılık Mesleğine İlişkin Etik İlkeler
Hukuk devletinin en önemli özelliği, adaleti tesis etmektir. Adalet, uyuşmazlıkların bağımsız ve tarafsız bir yargı yerinde çözülmesiyle sağlanabilir. Hukuk devletinin diğer bir özelliği, kuvvetler ayrılığı ilkesidir. Bu ilkeye göre; yasama yetkisi, yasama organına; yürütme yetkisi, yürütme organına ve yargı yetkisi ise bağımsız ve tarafsız mahkemelere aittir. Modern hukuk devletlerinin olmazsa olmazı olan bu esasların belki de en önemlisi yargı erkidir. Yargının görevi, hukukun üstünlüğünü ve mevcudiyetini teminat altına almak, hukukun tarafsız, doğru adil ve etkin bir biçimde uygulanmasını sağlamaktır. Yargı erkini, diğer iki erke göre daha önemli kılan ise hukuka uygunluğu denetleme ve son karar verici olma niteliğidir. Zira yasama organı ve yürütme organı genellikle iç içe geçmektedir.
Hakim ve Savcı Kavramı
Hâkim kavram olarak, egemenliğini yürüten, sözünü geçiren gibi farklı anlamlara gelmektedir. Kavram hakim sözcüğü ile aynı anlamda kullanılmaktadır. Hakim olarak da adlandırılan hâkim, hukuki bir uyuşmazlığı yürürlükteki hukuk kurallarına göre hüküm tesis ederek çözen kamu görevlisidir. Savcı, yasalarla belirlenen adli ve idari görev ve yetkileri kullanan kamu görevlisine verilen genel addır. Savcılık mesleği ise bu işi yapanların görev yaptığı hizmet alanıdır.
Hâkimlik ve Savcılık Mesleğine Giriş
Hâkimlik mesleğine giriş konusunda, genel olarak üç sistemin varlığı kabul edilir. Bu sistemler, halk tarafından veya yasama organı tarafından seçilme; yürütme organı tarafından atanma ve bağımsız bir kurul tarafından seçilme şeklindedir.Türkiye’de mesleğe ilk alınmada kural olarak, yürütme organı görevlisi ise de yasama organı Anayasa Mahkemesine üye seçebilmektedir. Bu nedenle, Türkiye’de karma sistemin geçerli olduğu söylenebilir.
Hâkimlik ve Savcılık Sınavı
Hâkim ve savcılar biri yazılı diğeri de sözlü olmak üzere iki sınava tabi tutulurlar. Yazılı sınavda başarılı olan adayların bir kısmı sözlü sınava alınmakta ve bu sınavdan da başarılı olmaları hâlinde aday olarak mesleğe adım atmaktadırlar. Yazılı yarışma sınavı, Adalet Bakanlığı ile imzalanacak protokole göre Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından yapılır.
Hakimlerin Bağımsızlığı ve Tarafsızlığı
Yargı fonksiyonunu icra edip, son sözü söyleme yetkisine sahip olan hâkimlerin bağımsız ve tarafsız olması, Anayasa’nın 2. maddesinde ifade edilen hukuk devleti ilkesi; 5. maddesinde belirtilen devletin görevleri ile 36. maddesinde belirtilen, hak arama hürriyetinin zorunlu unsurudur. Zira hukuk devletlerinde, kişinin kural olarak, hakkını kendi gücüyle korumasına izin verilmemektedir.
Uluslararası Anlaşmalar ve Tavsiye Kararlar
Türkiye’nin taraf olduğu, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde, “adil yargılanma hakkı” başlığı ile mahkemelerin bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkesi yer alır. Anılan Sözleşme’nin altıncı maddesine göre: “Herkes davasının, medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili uyuşmazlıklar ya da cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamaların esası konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından, kamuya açık olarak ve makul bir süre içinde görülmesini isteme hakkına sahiptir.
Türk Hukuku’ndaki Düzenlemeler
1876 tarihli Kanun -i Esasi’nin 81- 91’inci maddelerinde de hâkimlik mesleğine ilişkin bazı hükümlere yer verilmiştir. 1982 Anayasası’nın 6. maddesinde egemenliğin millette olduğu belirtilmiştir. Egemenlik millete olmakla birlikte millet bunu doğrudan kullanmamaktadır. Milletin, egemenliğini yetkili organları eli ile kullanacağı belirtilmiştir. Millet adına bu yetki yasama, yürütme ve yargı organları kullanacaktır. Yasama organı yasama faaliyetini yürütmekte; yürütme organı ise idari işleyişi yerine getirmektedir. Egemenlik yetkisini elinde bulunduran üçüncü erk ise yargı organıdır. Yargı organı, yargı yetkisini Türk Milleti adına kullanmaktadır ve bu yetki doğrudan Anayasa’dan kaynaklanmaktadır. Yasama ve yürütme nasıl bir erk ise yargı da öyle bir erktir. Yargı organları ise bu erki hakim, savcı başta olmak üzere çeşitli kamu görevlileri eli ile kullanmaktadır.
Birleşmiş Milletler Bangalore Yargı Etiği İlkeleri
Bir mesleği ifa etmekle yükümlü kişilerin uyması veya kaçınması gereken kurallar etik kavramı ile ifade edilmektedir. Etiğin konusu kişinin iştigal alanıdır. Etik ilkeleri yazılı veya yazısız olabilmektedir. Her iki durumda da bu ilkelere uyulması ahlaki veya kanuni bir zorunluluktur. Yargı etiği ise yargı görevini ifa etmekle yükümlü olanların uyması gereken ilkeleri kapsar. Bangalore Yargı Etiği İlkeleri de yukarıda sayılan uluslararası belgelerden biridir. Birleşmiş Milletlerin 2001 yılında, Hindistan’daki toplantısında taslak olarak düzenlenmiştir. Taslak daha sonra Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu tarafından 23 Nisan 2003 yılında yapılan toplantıda gözden geçirilmiş ve 2003/43 sayılı Karar ile kabul edilmiştir. Bu ilkeler Türkiye’de 27 Haziran 2006 yılında, Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından 315 sayılı Karar ile hâkim ve savcılara tavsiye edilmiştir. Bu ilkeleri şu şekilde saymak mümkündür.
- Bağımsızlık,
- Tarafsızlık,
- Doğruluk ve Tutarlılık,
- Dürüstlük,
- Eşitlik,
- Ehliyet ve Liyakat.