Resusitasyon ve Havayolu Yönetimi
Resusitasyon arrestin tanınması ile başlar. Hastanın yanına yaklaşırken inspeksiyonla solunum çabası değerlendirilir. Hastanın nabzı kontrol edilir ve nabız alınamazsa resusitasyona başlanır.
Temel yaşam desteğinde öncelikle alan güvenliği sağlanmalıdır.
Sonrasında hasta seslenilerek ve hafifçe dokularak kontrol edilir. Yanıt alınamazsa acil yardım sistemi aktive edilir.
Müdahale esnasında kaliteli resusitasyon basamaklarına dikkat edilmelidir.
Ulaşılabiliyorsa mutlaka otomatik ekstenal defibrilatör kullanılmalıdır.
İleri kardiyak yaşam desteği hastanın monitörizasyonu ile başlar. Öncelikle ritim değerlendirmesi yapılır. Şoklanabilen ritimlerde ilk yapılması gereken defibrilasyondur.
Ventriküler fibrilasyon ve ventriküler taşikardi şoklanabilir ritimlerdir.
Asistol ve nabızsız elektriksel aktivite şoklanamaz ritimlerdir.
Şoklanabilen ritimlerde ilk adrenalin dozu ikinci şok ile birlikte verilir.
Şoklanamayan ritimlerde ilk adrenalin dozu mümkün olduğunca kısa süre içinde verilmelidir.
İleri kardiyak yaşam desteği esnasında 2 dakikada damaryolu açılamamışsa intraosseöz yol açılması düşünülmelidir.
Amiadorone sadece şoklanabilen ritimlerde kullanılır.
Nabızlı ventriküler taşikardide hasta stabil değilse kardiyoversiyon yapılır. stabil hastalarda ilaç tedavisi uygulanır.
Kardiyoversiyon yapabilmek için cihazın senkronizasyon tuşuna basılmış olmalıdır.
İleri kardiyak yaşam desteği esnasında geri döndürülebilir arrest nedenleri tanınmalı ve düzeltilmelidir.
Geri döndürülebilir arrest nedenleri 5H-5T kısaltması ile anılır. Hipoksi, Hipotermi, Hipovolemi, Hipo/Hiperkalemi, Hidrojen (asidoz), Toksinler, Tamponad, Tansiyon pnömotoraks, Tromboz koroner (akut koroner sendrom), Tromboz pulmoner (pulmoner tromboemboli).
Resusitasyon sonrası bakım da en az resusitasyon kadar önemlidir.
Havayolu yönetimi havayolu açma manevraları ile başlar.
Servikal traması olmayan hastalarda baş geri çene yukarı manevrası kullanılabilir. servikal travma şüphesi varsa çene açma manevrası kullanılmalıdır.
Dil kökünü ekarte etmek için airway kullanılabilir.
Öğürme refleksi devam eden hastalarda oral airway kullanılamaz.
İhtiyacı olan her hastaya destek oksijen verilmelidir.
Balon valv maske solunum desteği için kullanılabilir.
Balon valv maske C-E tekniği ile tutulur.
Hastanın havayolu sorunu çözxülermemişse endotrakeal entübasyon uygulanabilir.
Entübasyonda en önemli basamak hazırlıktır. Tüm malzemeler hazır olmadan işleme başlanmamalıdır.
Entübasyon epiglotun görüntülenmesi ile başlar.
Kadınlarda 7,0-7,5; erkekerde 7,5-8,0 nıumaralı tüp kullanılabilir.
Çocuklarda tüp çapı 4 + yaş/4 formülü ile hesaplanır.
Entübasyon girişiminin başarısız olma ihtimaline karşı supraglottik cihazlar ve mümkünse cerrahi havayolu malzemeleri de hazırda bulundurulmalıdır.
Ön oksijenizasyon için hastaya nazal kanülle 15 L/dakika hızında oksijen verilebileceği gibi balon valv maske veya non-invazif mekanik ventilasyon desteği de kullanılabilir.
Opiyatlar (fentanil, remifentanil, morfin, vb.) hastanın anksiyetesini azaltmak, adrenal deşarjı engellemek ve buna bağlı olarak oksijen vücudun oksijen ihtiyacını düşürerek işleme bağlı komplikasyon olasılığını azaltmak için ön ilaç olarak kullanılabilir.
Hastaya önce sedasyon daha sonra paralizasyon uygulanmalıdır.
Sedasyon ve paralizasyon için seçilen ilaç hastaya göre değişir.
Uygun entübasyon pozisyonunda hastanın başının altına bir yükselti konularak hafifçe baş geri çene yukarı pozisyonu uygulanır. Hastanın sedyesi uygulayıcının sternumunun alt yarısına kadar yükseltilir.
Tüp yerleştirildikten sonra dudak kenarı kadınlarda ortalama 21 cm, erkeklerde ise 23 cm olacak şekilde sabitlenir.
Tüpün doğru yere yerleştirildiğinin en kesin göstergesi tüpün görülerek yerleştirilmesidir.
Entübasyon yerinin doğruluğunu teyit etmek için 5 nokta oskültasyon tekniği kullanılır. Her iki akciğerin eşit havalandığı ve midenin havalanmadığından emin olmak gerekir.
Tüpün yeri doğrulanınca entübasyon sonrası bakım başlar. Bunun için öncelikle hastanın vital bulguları tekrar kontrol edilir ve hastayı kötüleştiren sebep anlaşılmaya çalışılır.
Kısa süreli havayolu gereksinimlerinde (kısa süren ameliyatlarda) veya hastanın entübe edilemediği durumlarda supraglottik cihazları kullanmak bir seçenek olabilir
Supraglottik cihazlar oluşturacağı basınç nedeniyle laringeal ve faringeal ödeme neden olur ve 2-3 saatten daha uzun süre kullanılamazlar.
Üst havayolu tıkanıklıklarında, maksilofasyal travmalarda veya havayolunun görüntülenemediği diğer durumlarda cerrahi havayolu kullanılabilir.