Yara Bakım ve Kapatma Malzemeleri

Acil servislerde travmatik doku hasarı oldukça sık görülmektedir. Bu tür hastalar toplam hasta sayısının yaklaşık % 7’sini oluşturur.

Yara, dokunun normal yapı ve işlevinin bozulmasıdır. Yara iyileşmesi ise travma ile başlayan ileri derecede kontrol edilen hücresel, hümoral ve moleküler olaylar dizisinin, zamana bağlı ve öngörülebilir bir biçimde yeni doku oluşumuyla sonuçlanmasıdır. Yaraları travmatik (cerrahi) ve kronik olarak ikiye ayırmak mümkündür.

Bir yaranın iyileşmesi için gerekli nem, sıcaklık, antimikrobiyal koruma gibi tüm şartları sağlaması beklenen bu ürünlerin, aynı zamanda hastanın hayat kalitesini artırması ve ekonomik olması beklenmektedir.

Genel olarak; hidrokolloidler, aljinatlar, fiberler, kollajenler, hidrojeller, köpük ve film örtüler olarak gruplandırılır.

Üretildikleri ham maddelere ve şekillerine göre farklı absorpsiyon, debridman ya da yaraya uyum kapasiteleri vardır.

Modern anlayışta başarılı yara bakımı, yara çevresinde nemli bir ortam oluşturulmasına dayanmaktadır. Dengelenmiş neme sahip ortam, hücresiz matriste hücresel büyümeyi kolaylaştırdığı gibi kollajen üretimini de artırmaktadır.

Günümüzde kısaca yara örtüleri diye adlandırdığımız ürünlerin ideal olarak şu özelliklere sahip olması beklenmektedir; Uygun nem sağlamalı (fazla eksudayı emmeli ve yarayı kurutmamalı), Optimum sıcaklık sağlamalı, Mikrobiyal ajanlara ve yabancı cisimlere bariyer oluşturmalı, Toksik ve alerjik olmamalı, Kolay değiştirilebilir ve ağrısız olmalı, Gaz geçişi sağlamalı, Kokuyu ortadan kaldırmalı, Yaraya destek olmalı, Estetik ve ucuz olmalıdır.

Bunlara göre, aslında en ideal yara örtüsünün insan derisi olduğu söylenebilir. Yaralar hastaya ve çevre koşullarına bağlı olarak pek çok faktörden etkilenir ve her yara kendine özgü özellikler taşır. Bir yara akut ya da kronik gibi bir sınıfa dâhil edilse bile ancak kendi gidişatı ile karakterizedir. Bu sebeple tek tip bir yara örtüsü en iyi seçenek olmayabilir.

Yara örtüleri değişik şekillerde sınıflandırılmaktadır. Yara örtüleri etkinliklerine göre üç gruba ayrılır. Bunlar; Pasif örtüler, İnteraktif örtüler, Biyoaktif örtüler.

Pasif örtüler; bilinen gazlı bez ve sargı bezi şeklinde yarayı sadece kapatarak koruyan ve iyileşme sürecinde aktif etkisi olmayan ürünlerdir.

İnteraktif ürünler ise polimerik film ve köpükleri içeren, şeffaf görünümde, nem ve gazlara karşı geçirgen örtülerdir.

Biyoaktif ürünler, diğer bir deyişle aktif yara örtüleri ise hidrokolloidler, aljinatlar, kollajen ve kitozan gibi polimerlerden elde edilir. Taşıdıkları biyoaktif maddeleri yaraya salarken kendi özellikleri sayesinde de yara iyileşmesinde aktif rol oynarlar.

Yaraların çoğu hastaların sıkıntısını azaltmak ve iyileşmeyi hızlandırmak için primer olarak kapatılmalıdır. Düşük enfeksiyon riski olan yaralar yaralanmadan sonraki 12 -24 saat içerisinde kapatılmalıdır, ancak kontamine yaralar, damarlanması iyi olmayan bölgelerdeki yaralar ve immunkompromize hastalardaki yaralar gibi yüksek enfeksiyon riski bulunan yaralar yaklaşık 6 saat içerisinde primer olarak kapatılmalıdır. Yaralar yüksek enfeksiyon riski nedeniyle primer olarak kapatılmadığında, 3-5 gün sonra enfeksiyon riski azaldığı zaman gecikmiş primer kapatma işlemi düşünülmelidir.