Kardiyovasküler Hastalıklarda Acil Bakım

Kardiyovasküler hastalıklar modern dünyada ölümün en sık sebebidir. Kardiyovasküler şikâyeti olan hastalar göğüs ağrısı, nefes darlığı, hâlsizlik, çarpıntı, soğuk terleme, bayılma gibi şikâyetlerle başvurabilirler.

Göğüs ağrısı şikayeti ile gelen bir hastada altta yatan sebep kas ağrısı gibi masum bir sebep olabileceği gibi miyokard enfarktüsü yada aort diseksiyonu gibi ölümcül bir sebebe bağlı olabilir. Acil hasta bakımında bu hastaları değerlendirirken ölümcül sebepleri dışlamaya çalışırız. Bu hastalıkları dışladıktan sonra tanı koymak ve tedavi düzenlemek için yeterince zamanımız olacaktır. Ancak ölümcül hastalıklardan herhangi bir tanesinin tanı sürecinde atlanması ya da tedavisinin gecikmesinde olumsuz sonuçlar meydana gelebilir.

Kardiyovasküler hastalıklar olarak karşımıza gelebilecek klinik durumlar şunlardır: ani kardiyak ölüm, konjestif kalp yetmezliği ve akciğer ödemi, iskemik kalp hastalığı, kardiyak aritmiler, hipertansiyon ve hipertansif kriz, perikardit ve miyokardit, aort anevrizması ve diseksiyonu.

Ani kardiyak ölüm beklenmedik kardiyak arest sonrası gerçekleşen, yapısal kalp anormalliklerinin etkileşimi ile ve geçici fonksiyonel elektro fizyolojik bozukluklarla tetiklenen rastlantısal aritmik olayların sonucudur. Konjestif kalp yetmezliği kalbin pompa fonksiyonunun herhangi bir sebeple bozulması sonucunda hastanın kanının vücudu dolaşmasında aksaklıklar meydana gelmesi durumudur. İskemik kalp hastalığı kalbi besleyen damarlarda meydana gelen tıkanıklık sonucu gelişen bir dizi klinik durumu ifade eder. Hipertansiyon kan basıncının normalin üzerinde olması (140/90 mm Hg)olarak tanımlanır. Tedavide kural eğer klinik durum tansiyonun hemen düşürülmesini gerektirmiyorsa tedaviye birincil koruma yöntemleri ile başlamak gerekir. Birincil koruma yöntemleri; diyet, egzersiz, kilo verme, stresi azaltma ve yaşam biçimini düzenlemedir. Ancak uç -organların etkilendiği hipertansif kriz varsa ilaç tedavisi gerekir. Kullanılacak ilaçlarla bu hastalarda amaç bir saatte ortalama kan basıncının %20 -25 düşürülmesidir. Hipertansif ensefalopati çok yüksek kan basıncı sonucunda serebral otoregulasyonun (beynin kendini yüksek basınçtan koruma refleksi) bozulduğu durumdur. Kalp normalde sinüs düğümünden çıkan elektriksel uyarıya cevap olarak kasılır. Bu uyarının dakikadaki frekansı 60 ila 100 arasında olduğunda normal kabul edilir. Hemodinamik instabiliteden söz etmek için kalp atım hızındaki anormalliklerin yanında hastanın göğüs ağrısı, nefes darlığı, bilinç bulanıklığı gibi şikâyetleri, hipotansiyonunun olması (tansiyon değerinin 90 mmHg’nin altına düşmesi) gerekir. Perikardit perikardiyumun inflamasyonudur. Etkenler genelde virüs ve bakterilerdir. Perikardiyum kalbi saran 1 -2 mm kalınlığında bir yapıdır. İki kattan oluşur. İki kat arasında normalde 25 -50 ml sıvı içerir. Aort diseksiyonu intima (iç tabaka)'nın yırtılması sonucu oluşan yalancı anevrizmadır. Gerçek anevrizmada ise arter duvarının tüm katlarının dilatasyonu görülür

Kardiyovasküler hastalıkların tanısında dikkatli olmak, ölümcül tanıları atlamamak önem arz etmektedir. Bir kere ölümcül olabilecek tanı konduktan sonra mevcut tanıya göre hızlı bir şekilde sıvı ya da oksijen desteği sağlanmalı ve uygun kimyasal ya da elektrikli tedaviye başlanmalıdır. Ölümcül tanılar dışlandıktan sonra hastanın tanısının konması ve tedavisinin düzenlenmesi için zaman olacaktır.