Travmalarda Acil Bakım Uygulamaları

Travma, yapısal değişiklik ve fizyolojik bozukluklarla karakterize, mekanik, termal, elektrik ve kimyasal enerjilerle oluşan veya oksijen ve ısı gibi yaşamın temel unsurlarının yokluğuna bağlı olarak ortaya çıkan yaralanmalardır.

Travmalar oluş şekline göre; künt, penetran ve blast (patlama) travma olarak sınıflandırılır. Künt travma; Deri bütünlüğü bozulmadan alttaki organlarda çeşitli derecelerde yaralanmanın oluşmasıdır. Penetran travma; yara girişinin genişliğinin az, derinliğinin fazla olduğu travmadır. Blast travma; bomba mayın gibi silahların patlaması sonucu oluşan yüksek basınçlı hava dalgalarının etkisiyle meydana gelen travmadır.

Günümüzde travmalı bireye acil servislerde yaklaşım, American College of Surgeons’ un ileri yaşam deste ği (ATLS = Advanced Trauma Life Support) protokol üne göre birincil ve ikincil bakıdan oluşmaktadır.

Birincil bakı; “ABCDE ” şeklinde bir sıralama ile yapılır. Hava yolunun sağlanması ve servikal vertebranın korunması (Ac), solunumun kontrolü (B), dolaşımın kontrolü (C), bilinç durumunun değerlendirilmesi (D) ve elbiselerin çıkarılarak tüm vücudun inspeksiyonu (E) şeklinde sıralanır ve bu sıralama değiştirilmez.

İkincil bakı; hikâye alınırken AMPLE metodu yararlıdır: A (Allergies) allerjiler, M (Medications) almakta olduğu ilaçlar, P (Past medical history) öz geçmiş, L (Last meal) en son yemek hikâyesi ve E (Event) olayın nasıl olduğudur.

Çok acil olarak ameliyathaneye ya da bilgisayarlı beyin tomografisine götürülmesi gerekmiyorsa, tanısal değerlendirmede travmalı bireye, acil odasında servikal, göğüs ve pelvis grafisi portable röntgen cihazı ile çekilmelidir. Acil odasında çekilen bu direkt grafilerle ölümcül olabilecek pek çok yaralanma değerlendirilebilmektedir.

Tüm travma olguları adli olgulardır.Yapılan tüm girişimler ayrıntılı olarak kaydedilmelidir. “Yazılmamışsa yapılmamıştır ” ilkesi hep akılda tutulmalıdır.

Aksi kanıtlanıncaya kadar travmalı bireyde omurga hasarı olduğu kabul edilmeli ve travmalının hareket ettirilmesi ve taşınmasında omurga korunma kurallarına uyulmalıdır.

Travmalar meydana geldiği bölgeye göre; kafa, spinal kord, göğüs ve batın travması olarak gruplandırılabilir.

Kafa travması geçiren bireyde; hipoksi travmatik beyin hasarını artırdığı için hava yolu ve solunumun korunması öncelikli yaklaşım olmalıdır. Hastane öncesi hastalara % 100 oksijen vermek gerekir. Entübasyon sonrası rutin hiperventilasyondan kaçınılmalıdır. Bu nedenle hastanede olduğu gibi hastane öncesinde de kapnografi kullanılması önerilmektedir.

Spinal travmalı birey olay yerinden acil servise tam bir immobilizasyon sağlanmış olarak getirilmelidir. Hava yolu değerlendirilmesi ve yönetiminde sıralı servikal immobilizasyon acilde yapılacak ilk girişimdir. Acil serviste multitravmalı yaralının stabil olup olmadığına bakılmaksızın boynun immobilizasyonu sağlanmalıdır. Omurga travması geçirdiği şüphe edilen yaralı nötral pozisyonda ve omurga sistemi hiç oynatılmadan muayene edilmelidir. Spinal yaralanma ne kadar yukarıda ise hava yolu açısından o kadar tetikte olunmalıdır.

Göğüs travmalı hasta acile geldiğinde şok ve solunum yetmezliği olabilir. Sıvı volümü sağlanmalı ve idrar çıkışı tansiyon, nabız ve santral venöz basınç ölçümleri ile volümün yerine konması tespit ve takip edilmelidir. Laboratuvar ve radyolojik incelemeler için hasta hazırlanmalıdır.

Batın travmalarında; dışarı çıkan ve görülebilir hâle gelen organların üzeri steril nemli gazlı bezle kapatılmalı ve hızlı bir şekilde nakli gerçekleştirilmelidir. Batına saplanmış cisimler çıkartılmamalıdır. Ağrı yönetimi iyi bir travma bakımı için gereklidir. Ciddi kanama varlığında travma yerine doğrudan basınç uygulanmalı ve kanama kontrol altına alınmalıdır.