Afet Çalışanlarının Psikolojisi

"Afet Çalışanlarının Psikolojisi" bölümünün temel amacı üçüncül mağdurlar olarak ifade edilen yani bulundukları yer gereği afetler sonrasında görev alan ve afetzedelere yardım eden insanlar. Bu insanlar, afet sırasında ve sonrasında aramakurtarma faaliyetlerinde çalışan ve psikososyal yardım faaliyetlerinde görev alan uzman kişiler ve gönüllüler olabilir. Afetzedelere yardım eden uzman personel ve gönüllüler üzerinde travmatik olayların meydana getirdikleri psikolojik sorunların neler olduğu ve nasıl baş edebilecekleri konusunda bilgilendirmektir.

Bu amaçları biraz daha detaylandıracak olursak;

  • Travma sonrası stres tepkilerinin neler olduğu konusunda aydınlatmak,
  • Travma sonrası büyümenin ne anlama geldiğini ifade etmek,
  • Stres tepkilerini ortaya çıkaran risk etmenlerinin neler olduğunu öğrenmek,
  • Travmatik olaylardan korunmak için ne gibi stratejiler izlenmesi gerektiği konularında bilgilendirmektir.

Travma Sonrası Stres Tepkileri

Afet personellerinin stres kaynaklı sorunlara maruz kalmaları durumunda yaygın olarak verebilecekleri tepkiler, “Tükenmişlik”, “Dolaylı travma ve İkincil travma”, “Eşduyum yorgunluğu” ve “Karşıt aktarım” olmak üzere 4 başlıktan oluşmaktadır. Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için bu kavramların açıklanması gerekmektedir.

Tükenmişlik; başarısızlık, yıpranma veya enerji, güç ve potansiyel üzerinde aşırı zorlanma sonucunda ortaya çıkan tükenme durumu.

Dolaylı Travma; afet çalışanlarının, travma yaşamış kişilerle yoğun iletişim kurmalarına bağlı olarak kendi üzerinde meydana gelen olumsuz etkiler olarak tanımlanmaktadır .

İkincil Travma; afet vb. durumlarda yardım amaçlı çalışan personellerin travmaya maruz kalmış kişilerden etkilenerek aşırı düzeyde stres yaşaması ve bu stres sonucunda da duygusal, zihinsel ve fiziksel olarak yaptığı işin yeterlilikleri ile ilgili düşük performans göstermesi olarak tanımlanmıştır.

Eşduyum Yorgunluğu; Travma yaşayan kişilerle kurulan empati sonucunda çok fazla acı ve keder duygularına maruz kalınması ve bu durumun yardım amaçlı çalışan kişiyi giderek olumsuz yönde etkilemesi olarak tanımlanmaktadır.

Karşıt Aktarım; Karşıt aktarım psikolojik yardım hizmetini yürüten danışmanın geçmişinden getirdiği çatışmalarını danışma ortamına yansıtması ve bununla beraber objektifliğini yitirmesi olarak tanımlanmaktadır.

Travma Sonrası Büyüme

Afetin yarattığı travmatik etki bazıları için aylar hatta yıllarca sürerken, bazıları kısa dönemli psikolojik sıkıntılar yaşamakta ve sonrasında rutin yaşamına dönebilmektedir. Bazı insanlar içinse bu travmatik süreç bireysel büyüme ve gelişmesine imkân sağlayan bir fırsata neden olabilmektedir. Bu durum alan yazında travma sonrası büyüme olarak nitelendirilmektedir. Travma sonrası büyüme; afetzedelerin daha önceki işlevsel düzeyinden daha ileri bir düzeye sürükleyen bir sıçrama ve bu sıçrama sonunda travma yaşantılarının bireyleri daha iyiye, gelişme ve büyümeye yöneltmesi olarak tanımlanabilir.

Stres Tepkilerini Ortaya Çıkaran Risk Etmenleri

Bu etmenler; olaya bağlı stres kaynakları mesleki stres kaynakları ve çevresel stres kaynakları olmak üzere üç başlık altında toplanmaktadır.

Stres Tepkileriyle Başa Çıkmada Koruyucu ve Önleyici Faktörler

Afet çalışanlarının travma sonrası stres tepkileriyle başa çıkmada koruyucu ve önleyici faktörler arasında; öz bakım, maneviyat, sosyal destek, süpervizyon, akran desteği, eğitim ve kurumsal destek gibi faktörler sayılabilir. Bu kavramları daha iyi anlayabilmek için açıklamak gerekmektedir.

Öz Bakım: Kişinin bir bütün olarak gelişimine katkı sağlayan yani kişinin fiziksel, zihinsel, duygusal ve psikolojik sağlığını destekleyici ve kişinin kendi tarafından ortaya konulan davranışları içerdiği şeklinde tanımlanabilir.

Maneviyat: Psikolojik iyilik hâlinin temel özelliği olan maneviyat sağlıklı birey olmanınbir koşulu olarak ele alınmaktadır. Maneviyat kavramının pek çok ögeden oluştuğu söylenebilir. Kişinin yaşama bağlılık ve bütünlük duygusunu içeren maneviyatın temel harcı inançlar ve değerlerdir.

Sosyal Destek: İnsanların birçok sosyal ve psikolojik ihtiyaçları vardır. Tüm bu ihtiyaçlar sosyal bir ağ içerisinde karşılanabilir. Sosyal destek ağları; aile, arkadaşlar, kişisel yaşamda önemli kişiler, meslektaşlar, akranlar, süpervizyon alınan bireyler, meslek çevresindeki profesyonel organizasyonlardan oluşmaktadır.

Süpervizyon: Afet çalışanlarının, dolaylı travmadan korunmaları için meslek örgütünde yetkili kişilerle, akademik danışmanlarla, süpervizörlerle hem psikolojik danışmanın hem de travmaya uğrayan danışanın kaynakları ve olumlu yanlarını fark etmelerini sağlamak amacıyla süpervizyon yani yardım almasıdır.

Akran Desteği:Yardım hizmeti veren çalışanların stres tepkileri ile başa çıkmalarında ve bu riski engellemelerinde arkadaş, meslektaş ya da akran destek gruplarıyla bilgi elde edebilecekleri görüşmeleri yapmalarıdır.

Eğitim: Dolaylı travmayı önlemenin bir başka yolu afet sonrası psikolojik yardım hizmeti veren uzman ve gönüllülerin, travmatik olayların insan psikolojisi üzerindeki etkileri hakkında bilgi sahibi olmaları için eğitimler almalarıdır.

Kurumsal Destek: Organizasyonlar çalışanların yaşam kalitesinin yükselmesinde ve psikolojik iyi oluşları üzerinde olumlu etkilere yol açabilmeleri için çalışanlarını çeşitli eğitimler, süpervizyon ve kariyer olanakları yoluyla desteklemeleridir.

Psikolojik Yardım Hizmeti Verenlere Yönelik Bazı Stratejiler

Psikolojik yardım hizmeti veren profesyonel ve gönüllülerin tükenmişlik duygusu karşısında dayanıklılık ve sağlamlığını yani psikolojik iyilik hâllerinin yükseltilmesine yardımcı olacak farkındalık kazanmaya yönelik stratejiler, sosyal destek stratejileri ve denge stratejileri söz konusudur.