Olağan Dışı Durumlarda Ölüm ve Yasla Başa Çıkma Yolları
Ölüm bütün canlılar için kaçınılmaz bir gerçektir. insan hayatının tabii bir sonucu olan ölüm ve onun beraberinde getirdiği yas hem bireyler hem de toplumlar için son derece önemli olan bir olgudur.
Ölümün her insan için gerçek olması, insanda kaygı oluştururken, aynı zamanda onu hayata bağlayan, var olma sebebini anlamlandıran bir neden de olabilmektedir.
İnsanların sahip oldukları yaşadıkları kültür, ölüm ve ölecek insanlara yönelik düşünceleri, davranışları ve beklentileri önemli ölçüde etkilidir.
Beş ile yedi yaş arasındaki çocuklara ölüm ile ilgili sorular sorduklarında yetişkinlerin onlara gerçek bilgilerle cevap vermeleri gerekmektedir.
On yaşın üstündeki çocukların ve ergenlerin üzüntülerini dışa vurmalarına izin verilmeli, duygusal olarak destek olunmalı ve rahatlamalarına yardım edilmelidir.
Ölüm ve yasla başa çıkma konusunda küçük çocuklara ilgi ve koruma ihtiyaçlarının karşılanmaya devam edileceğine dair güvence verilmeli.
Ölme süreci normal olarak birtakım evrelerden geçmektedir. Elisabeth Kübler-Ross ölüm sürecini beş evreye ayırarak incelemiştir. Bunlar;
1- İnkâr ve yalıtılmışlık,
2-Öfke,
3-Uzlaşma- Pazarlık,
4-Depresyon,
5- Kabullenme.
Ergün'e göre çocuklar yetşkinler gibi davranmazlar. Daha farklı tek tip olmayan tepkiler gösterirler. Bazı tepkiler çocuğun ölüm haberini aldıktan sonra birkaç gün ya da birkaç hafta içinde ortaya çıkar ve etkisi aylarca hatta yıllarca gözlenebilir. Bunlar çocuğun ölüme verdiği normal tepkilerdir. Tepkilerin türü, yoğunluğu ve süresi çocuktan çocuğa değişir.
Bunlar; Şok ve inanmama, korku ve itiraz, hissizlik ve donup kalma, her zamanki etkinliklere devam etme.
Çocuklarda sık rastlanan tepkiler; kaygı ve korku, canlı anılar, uykuya dalmada güçlük, üzüntü ve özlem, öfkeli olma, suçluluk ve utanç, okul sorunları, fiziksel şikâyetler, Yaşça daha küçükmüş gibi davranma, sosyal açıdan yalnızlaşma, Kötümserlik.
Öğrenciler ebeveynleri, kardeşleri, sınıf arkadaşları, öğretmenleri, büyükanneleri, büyükbabaları ya da evcil hayvanları gibi sevdikleri birinin ölümü ile karşılaştıklarında okul başarıları ve davranışlarının bundan etkilenmemesi için onlara yardım edilmelidir.
Psikolojik danışmanlar somut bir şekilde cesaret vermeyi ve umut aşılamayı öğrenmelidir. Psikolojik danışmanlar çocukların olumlu anılarını hatırlamalarına ve güzel zamanlarını anmalarına yardım edebilir.
Çoğu zaman yastaki çocuklar acılarını hiç bitmeyeceğine inanabilirler. Bu nedenle çocuklar psikolojik danışmanlarla acılarının zamanla azalacağı ve yaşamlarının normale döneceği üzerine konuşmaya ihtiyaç duyarlar.
Bu nedenle çocuklar psikolojik danışmanlarla acılarının zamanla azalacağı ve yaşamlarının normale döneceği üzerine konuşmaya ihtiyaç duyarlar.
Psikolojik danışmanlar ayrıca çocukların kötü anılarını hatırlamalarına ve kötü zamanların verdiği acıyla başa çıkmalarına da yardım etmelidir.